11

132 30 157
                                    

Medya Violet Sakamaki.

"Seninle yanıyorum, neden sen benimle yanmıyorsun?"

|

|

|

"Ah, şey-"

"Sus! Duymak istemiyorum." Violet sinir krizleri geçirirken Diane haklı olup olmadığını düşünüyordu. Belki de telefonu cidden öyle kapatmamalıydı?

"Bu akşam Shuu'nun odasında kalıyorsun!"

"Ne?!"

"En ufak bir şey duymak istemiyorum. Adam lütfedip seni arıyor ve sen telefonu bir kütük gibi kapatıyorsun! Shuu'nun neden barda olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum!! Sen mi erkeksin o mu? Ah, Tanrım!!" Ayağa kalkmış bir oraya bir buraya gidiyordu.

Kısa sürede kapı tıklatılırken içeri Ayato girdi. Hayır, dalmıştı. Sadece bir kere kapıyı tıklayıp anında içeri girmişti. Kapıyı tıklamayı yeni yeni öğrenen biri için iyi bir ilerlemeydi. "Sorun ne!? Violet bebeğe bir şey mi oldu?!"

"Hayır, sadece Diane ile konuşuyordum." Ayato, Diane'yi fark ettiğinde tebessüm edip tuhaf bir şekilde soru yağmuruna tuttu.

"Neden geldiğini söylemedin!!? Yoksa sorun şu ucube mi!? Ona takılmamalısın!! Ama şimdi, sen neden burdasın?!!! İlk gelip bendenizi görmeliydin!"

"Evet, haklısın."

"Bendeniz, sana içeriye girmen için yardım edeceğim." Ayato ve Diane'nin dostluğu liseli yıllara dayanıyordu. Ayato'nun Diane'ye olan bütün kibarlığının tek nedeni lanet olası takoyakilerdi. Aralarında ki olayın dostluk olduğu kesinlikle yalandı.

Diane derin bir nefes alarak Ayato'yu takip etti.

Hemen arkasından ona bakan Violet'in korkunç bakışları onu ürkütmüştü. Violet ise Diane ve Ayato'nun yanından ayrılması ile koltuğa geri oturmuştu. Shuu ve Diane azda olsa içlerine dönük karaktere sahip kişilerdi. Diane'nin ağzından laf alırken nasıl zorlanıyorsa, Shuu'nun ağzından da laf alırken o kadar zorlanıyordu.

Karnı acıktığı için kalkıp mutfağa doğru gitmeye başladı. Aslında kafasını kurcalayan bir şey vardı. Her ne kadar konu hızlıca kapatılsa da merak ediyordu. Diane, nasıl merdivenden aşağı yuvarlanmıştı?

Diane'yi tanıyordu. O herkesten daha dikkatli biriydi. Odasından dahi dışarı çıkmazken, çıktığı ilk anda nasıl başına böyle bir şey gelebilmişti? Violet buzdolabını açıp içinden meyveli bir yoğurt çıkardı. Daha sonra alt tarafta gördüğü bebek bisküvili yoğurdu fark edince, hızlıca meyveli olanı bıraktı. 

Bir tane çay kaşığı alıp yavaş yavaş yemeğe başlarken mutfağa başka biri daha gelmişti. Hayatı boyunca haz etmediği tek kişi. Ölümüne kin beslediği tek kişi. Yüzünü dahi gördüğünde kusmak istediği tek kişi. 

Laito Sakamaki.

İkisi birbirlerine belirli bir süre bakmış ardından da kafalarını çevirmişti. Açıkça küstükleri ya da dargın oldukları söylenemezdi. Laito yüzünden elinde ki yoğurdu hızlıca boğazına dizen Violet, bulaşığı yıkayıp kenara koyduktan sonra ayrılmak istedi. Kapıya geldiğinde Laito'nun kolundan tutması ile arkasını döndü.

"Ne oldu?"

"Violet daha ne kadar devam edeceksin?" Laito'nun yüzünde ciddi bir ifade olsa da Violet onun tam tersi alay ediyor gibiydi. "Neyden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok."

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin