6

145 33 62
                                    

Medya Cyrus Ellen. 

"Bugünün geleceği, şu andan daha tehlikeli..."

|

|

|

Sabah saatlerinde manastırdan ayrılıp hızlıca ilerliyen arabanın içinde Dante ve Agnes vardı. Dün yaşananlardan sonra oldukça samimileşmiş olsalar da, Dante her an tetikteydi. Sonuçta aynı karısı gibi bir vampir vardı karşısında. Sonunda, gelirken gördüğü ve ayrıca Lucas'ın bahsettiği köye vardı. Dante arabasından inmiş, köyü geziyordu. Agnes'in dediğine göre bu işte tek başına değildi. 

Daha da korkuncu, şu anda Agnes adlı vampirin arabasından ona öpücük atması olabilirdi?

Gerçekten güzeldi. Onunla bu tür koşullar da tanışmasa, iyi olabilirdi. Ama eğer birisine bağlanacaksa karısında yaşadığı acıları tekrardan yaşamak istemiyordu. Bir tek karısı değil, bir daha çocuğunu da kayıp etmek istemiyordu.

Etrafta dolaşırken çoğu köylünün öldüğünü fark etti. Ama sanki hala birileri var gibiydi. Etrafta ciddi anlamda dolaştıktan sonra bara gitmeye karar verdi. Az önce bir lambanın yanıp söndüğünü söyleyebilirdi. Dante, vampirleri öldürmek için kullandığı silahı hazırladı. Barda olan kişinin bir insan olduğunun garantisi yoktu. Barın olduğu yerde gördüğü genç oğlan ile dondu. Elinde gümüşten bir mızrak vardı. Vampir öldürmek için idealdi.

"Sen! Benden uzak dur!!!" Oldukça korkmuş olmasına rağmen bir o kadar da cesurdu. Elinde ki mızrağı ona doğrulttuğunda, Dante hayran kalmıştı. "Hey, sakin ol! Ben insanım." Ağzını kocaman açan Dante ile elinde ki mızrağı hafiften yere indirdi. 

Onun dişlerini gören Cyrus, rahatlamıştı. Bir kez daha bir vampir öldürecek enerjisi yoktu. Cesur olabilirdi. Ama artık yüzdüğü büyük ve derin denizin sonlarına yaklaştığını hissetmişti.

"Burada kalmamalısınız. Hemen gidin." Bunu diyenin Dante olması gerekmez miydi?

"Karşında bunu dediğin için gülecek bir adam var. Tanıştığımıza memnun oldum. Ben SS+ derecesinden vampir avcısı Dante Corio." Uzattığı elinden kol kasları belli olurken, karşısında ki gençte aynı şekilde sıkıca Dante'nin elini sıktı.

"Merhaba, ben Cyrus Ellen. Eğer dedikleriniz doğru ise. Arabada ki kadını nasıl açıklayacaksınız?"

"Onun bir vampir olduğu doğru. Bunu asla inkar edemem. Ama daha yeni uyanışını geçirmiş bir vampirin kan içmesi normaldir. Sizin köye kaç tane vampirin saldırdığını biliyor musun?"

"Bu konuyu ulu orta konuşmak yerine lütfen içeri geçelim. Şu yanınız da getirdiğiniz vampir, gelmek zorunda mı?" Cyrus, azda olsa çekinerek sormak istediğini sormuştu. Ailesini öldüren türden gelen biri ile muhatap dahi olmak istemiyordu.

"Evet, yanımda tutmam gerek. Endişelenme. Yanımda onu sadece bir kaç saniyede öldürebileceğim bir sürü silah taşıyorum." Kısa onaylanmanın ardından Dante arabaya gidip Agnes'i yanına aldı. Beraber bara geçen ikili tek kalan kişinin Cyrus dışında, iki kişi daha olduğunu gördü.

Agnes kenarda otururken yuvarlak büyük masaya Dante ve üç genç oturdu. "Ben Aleron." Hafif sarı saçları ve kahverengi gözleri ile bir köylü olsa bile kendini oldukça belli ediyordu.

"Hm? Yabancı mısın?" Dante tek kaşını kaldırıp iyice yüzünü inceledi.

"Burada doğmadım. Daha sonra ben on yaşındayken bu köye geldik. Fransalıyım." Dante anladığını belirtir bir şekilde başını salladıktan sonra kafasını hemen yanında duran, genç kıza çevirdi.

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin