13

127 30 147
                                    

Medya Agnes Lupei. 

"Canımı yakacak kadar cesareti olanın, benimle savaşacak kadar gücü de olmalı."

|

|

|

"Hmm? Yani diyorsun ki olaylar gittikçe büyümüş ve sonunda patlamış. Dahası sevgilin de seninle aynı düşünüyor. Hatta daha da fazlası varmış gibi konuşuyor?"

"Dediğim gibi pek emin değilim." İkili karşı karşıya gelmiş birbirlerine bakıyorlardı. Agnes, Diane'nin anlattıklarından mantıklı bir çıkarım yapmaya çalışırken Diane son yaşananları sindirmeye çalışıyordu.

"Şimdi doğru mu anlıyorum? Bizim türümüzden gelen kişilerin Kralı var." Agnes, şu anda girdiği yeni evrene hiç alışık değildi. Ne kurtlar ne de diğer türler hakkında en ufak bir şey bilmiyordu. Yavaş yavaş öğrense iyi olacağına emindi.

"Evet. Bir tek siz değil. Aynı şey, kurtlar için de var. Hatta elfler ve cüceler içinde."

"Anlıyorum. Ve sen bu Kralın ikinci oğlu ile evliydin. Ama birinci oğluna da aşıktın?" Diane'nin Shuu ile konuşup barışmasının üstünden çoktan iki gün geçmişti. Bu süreç içinde eve gelmiş ve Agnes'e bilgi vermeye başlamıştı. Sonuçta üç gün sonra, Subaru ve Lauretta'nın düğünü vardı.

"Konuyu kapatmaya ne dersin?"

Diane daha fazla konuşmak istemiyordu. Nedensizce yaptığı şeyden pişmanlık duymaya başlamıştı. Shuu'da onu aramadığından bazı şeylerin ters gittiğini düşünmüştü. 

"O zaman konuyu hızlıca değiştiriyorum. Mavili hakkında ne düşünüyorsun?" Evet. Agnes konuyu oldukça değişik bir nokta atışıyla değiştirmişti.

"Mavili?" Diane'nin anında aklına dolan anılar, başının ağrımasına neden oldu. Bir hata yapmış ve karşıdan karşıya geçerken önüne bakmamıştı. Hayatında gördüğü en klişe tanışma anını yaşamıştı.

-"Önünüze dikkat etmelisiniz." Mavi saçlarının uçları hafiften griye dönmüştü. Gözleri ise Shuu'nun mavi parlak safir gözlerinin aksine, daha çok gecenin karanlığını andırıyordu.

-"Teşekkür ederim." Kısa süreli konuşmanın ardından, bir dakika önce attığı çığlık herkes tarafından duyulmuştu. Doğal olarak da, Shuu anında yanına gelmişti. İkisine uzun uzun bakmış ve Diane'yi kendi tarafına çekmişti.

-"Erkenden geleceğinizi bilmiyordum." Shuu gözlerini devirerek maviliye seslenirken, mavili suratsız bir şekilde açıklama yaptı.

-"Ben ve Yuma erken geldik. Yarın da Kou ve Azusa gelecek. Bir sorun mu var?"

-"Hayır. Sadece kadınımdan uzak dur." Bir anda yanakları kızaran Diane, Shuu'nun dediklerini düşünmeye devam etti. 'Kadınımdan uzak dur.' Bu üç kelime Diane için o kadar değerliydi ki...

"Hey, Diane gene gittin!"

Aslında şu anda, Shuu ile aynı malikane de olduğunu bilse acaba nasıl bir tepki verirdi?

Malikanenin en üst katında oturan üç erkek artık konuştukları konuya hakimdi. Tek yapmaları gereken isyan bayrağını nasıl kaldırmaları gerektiğiydi. Çatıya açılan kapının bir kaç kere vurulması ile Aleron ve Cyrus, çatıya çıktı.

Konuşulan konunun henüz ne olduğunu bilmeseler de öğrenmeleri ile olaya en derinden çekilen kişiler olacaklardı. "İstediğin şeyin taht olması sorun değil. Benim demek istediğim destek toplamalısın."

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin