Kendimi affettirmek için günün ikinci bölümünü de yayınlıyorummm 💅🏻😩
Ama önce 11. Bölüm'ü okuduğunuza emin olun ( *¯ ³¯*)♡...
"Sahip, ahh evet tam orası."
Hongjoong dolu gözlerini Seonghwa'ya dikti. "Çok acıyor." Canı gerçekten acıyordu.
Seonghwa, Hongjoong'un alnına dökülmüş saçlarını geriye itti. "Bebeğim, benim sözümü dinleseydin ve inatlaşmayıp krem sürseydik bu kadar acımazdı."
Seonghwa'nın kucağına yatıp gözlerini kapattı. Hongjoong'un polenlere olan alerjisinden haberleri olmadığı için piknik yapmaya gitmişlerdi. Ve Hongjoong'un vücudu küçük kabarcıklarla dolmuş, onları kaşıyarak daha da kötü bir hale getirmişti. Şimdi ise Seonghwa pansuman yapıyordu vücuduna.
"Hongjoong, kalk bebeğim. Önce sana duş aldıralım sonra tekrar merhem süreriz ve uyursun olur mu?"
Hongjoong sızlanarak ayağa kalktı. "Hâlâ kaşınıyorlar. Ve kaşımak istiyorum." Seonghwa çelimsiz oğlanın elinden tutarak banyoya sürükledi. "Ama o zaman canın daha çok acır Hongjoong. Ve iyileşmek istiyorsan kaşımamalısın."
"Ama," Susup küveti hazırlayan Seonghwa'ya baktı. "Ben kendim duş alırım. Sen işlerini hallet." Seonghwa suyun ısısını kontrol edip Hongjoong'un saçındaki tokayı çıkardı. Saçları uzamıştı ama ikisi de bu halini sevdiği için kestirmiyorlardı.
"Bir işim yok Hongjoong. Kıyafetlerini çıkar ve küvete gir geliyorum ben de." Seonghwa banyodan çıktığında Hongjoong hızlıca kıyafetlerini çıkardı ve küvete girdi. Seonghwa'nın önünde çıplak kalacağını düşünmek, kokusunu içine çektiğinde hissettiğiyle aynı şeyi yaşamasına sebep oluyordu.
Garip ve korkutucuydu. Bu hisler ona fazla yabancıydı. Bu zamana kadar asla böyle hissetmemişti ki.
Seonghwa elinde şampuan kutusuyla banyoya girince Hongjoong merakla baktı. "Burda da vardı ya şampuan." Seonghwa şampuanı kenara bırakıp tişörtünü çıkardı su sıçrayıp ıslanmasın diye. "O şampuan gözlerini yakıyordu Hongjoong unuttun mu?" Kafasını onaylarcasına salladı. "Ah doğru."
"Sırtını dön güzelim." Hongjoong yavaşça suyun içinde döndü. Seonghwa eline döktüğü duş jelini Hongjoong'un sırtına yavaş ve naif hareketketle yaymaya başladı. Ilık suyun aksine Seonghwa'nın soğuk parmakları ve soğuk jel Hongjoong'u titretmişti.
Sırtındaki eller önce omuzlarına sonra göğüslerine ve ardından karnına indiğinde nefesini tutup Seonghwa'ya baktı. Pekala iş gerçekten yanlış yerlere gidiyordu. "Şey sahip gerisini ben hallederim."
Seonghwa durup Hongjoong'un gergin yüzüne baktı. "Tatlım, bir sorun mu var? Neden bu kadar gerginsin?" Hongjoong kafasını salladı hızlıca. "Hayır, hayır bir sorun yok. Sadece su çok sıcak. Evet su fazla sıcak terledim biraz." Aklına gelen ilk bahaneyi öne sürdü.
"Bakayım." Seonghwa dirseğini suya sokup çıkardı. "O kadar da sıcak değil Hongjoong. Hatta soğuk bile. Gerçekten bir sorun olmadığına emin misin?"
Hongjoong yutkundu. Hissettiği tuhaf şeyleri Seonghwa bilse daha iyi olurdu herhalde. "Sahip." Terslenmekten korktuğu için yardım dilercesine Seonghwa'ya baktı. "Evet bebeğim. Devam et."
"Garip hissediyorum. Yani nasıl anlatabilirim onu da bilmiyorum. Ama garip işte."
"Nasıl garip yani?" Seonghwa tek kaşını kaldırmış merakla Hongjoong'a bakıyordu. "Hasta mısın yoksa? Hastaneye gidelim mi? Ya da.." Hongjoong işaret parmağını dudaklarına bastırarak susturdu.
"Eğer bunlar yanlış şeylerse gerçekten özür dilerim. Bilerek yapmıyorum hatta benden istemsiz gelişiyorlar. Ama sana sarıldığımda burnuma dolan kokun tuhaf hissettiriyor. Sanki midemde kelebekler uçuşuyor ve nefesim sıklaşıyor. Önceden böyle değildi. Yeni yeni böyle hissetmeye başladım."
Seonghwa kaşlarını çatmış büyük bir dikkatle dinliyordu Hongjoong'u. "Ve şimdi de sen bana duş aldırırken karnım kasılıyor ve heyecanlanıyorum. Ben özür dilerim sahip. Gerçekten bilerek yapmıyorum."
Seonghwa dudaklarını ıslatıp ne söylemesi gerektiğini düşündü. Ne söylenirdi ki böyle bir durumda? "Duşunu al ve sonra odana geç Hongjoong. Bir telefon görüşmesi yapmam gerekiyor." Tişörtünü giyip ellerini yıkadı ve banyodan çıktı.
Hongjoong arkasından baktı bir süre. "Söylememeliydim işte." Seonghwa'nın ondan uzaklaşmasını istemiyordu. Ama büyük ihtimalle bu isteği gerçekleşemeyecekti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catboy あ seongjoong
Fanfiction"Eğer gerçekten benimle kalmak istiyorsan uslu bir kedicik olman gerekir. Yaramazlık yapmayı kes." 200321