Bedenimi hızla ayırdım Yi Fan'ın bedeninden. 5 adım ötemdeyken bile ona karşı koymak zorken, bana bu kadar yakın olması onun çekimine karşı koymamı zorlaştırırdı.
Ondan uzak durmak için asansör tuşlarına yöneldim. Bir asansörde onunla kalmak hem en güzel rüyam hem de en kötü kabusumdu herhalde." Buradan nasıl çıkacağız? " diye sordum tuşlara tek tek basarak.
" Tuşlara basman bir işe yaramaz. Bunu daha önce ben de denedim ve tabii ki hatırlamıyorsun. "
" Daha önce asansörde kaldık mı ikimiz? "
" Evet. "
" O zaman nasıl çıkacağımızı biliyorsun. Biliyorsun değil mi? " diye sordum, tuşlarla savaşmayı bırakıp, Yi Fan'ın asansör zeninine oturmuş bedeninin yanına oturarak.
" Biliyor olanilirim, bilmiyor olabilirim de. Bilsemde söylemem zaten. "
" Neden, neden söylemezsin? Belki birilerini aramalıyız "
" Bunun işe yarayacağını sanmıyorum. Murphy kanunları. "
" Sen, sen bunu nereden biliyorsun? "
" Sen söylemiştin. "
" Oh! Ben asansörde kaldık diyince şaka yapıyorsun sanmıştım. Ama senin Murphy Kanunları'nı bilmene imkan yok. Bu tarz şeyleri araştırmazsın ki sen. "
" Neden öyle düşünüyorsun? "
" Biraz bencilsin. "
" Ben mi? Ben mi bencilim. Asıl sen bencilsin. "
" En çok sen bencilsin Yi Fan. Kendinden başka kimseyi zevmezsin! "
Yi Fan, tuttuğu nefesini bıraktı; bedeni titriyor, alnından yüzüne küçük ter damlacıkları süzülüyordu. Sıkıca kapattığı gözlerini açacağını pek düşünmüyordum.
" Korkuyorsun ama çıkmak istemiyorsun, neden ? "
" Seninle başbaşa burada kalmayı tercih ederim. Sadece ikimiz.. Jongin yok, Tao yok, yapman gereken işler yok... "
" Sadece sen ve ben. " Sesim Yi Fan'ı onaylarcasına çıkmıştı. Jongin yok, Yi Fan'ın bencil olduğunu söyleyen Tao yok. Yapmam gereken işler yok. Sadece o var, o ve ona her baktığımda hızlanan kalp atışlarım. Ellerimin yardımıyla Yi Fan'ın kafasını omzuma yasladım
" Korkma ben yanındayım. "
" Ben de bundan korkuyorum, sanki bu bur rüya. Az sonra uyanacağım ve sen olmayacaksın. "
" Öyle bir şey olmayacak, sen ve ben buradayız. Biri gelip bizi çıkarana kadar. "
" Sence de burası biraz fazla karanlık değil mi? " Yi Fan, gözlerini açmadan avuç içlerini birbirine sabitleyerek küçük hareketlerle çevirdi.
" Güldüğünü hissediyorum Yixing! " Dudaklarımın arasından kahkahalarım dökülmesin diye elimi ağzıma kapatmıştım. Nasıl anlamıştı güldüğü mü?
" Gü-gülmüyor-gülmüyoru-m " diye bilmiştim zorlukla, gülmemeye çalışarak.
" Oh, cidden karanlık. " Yi Fan'ın ellerini nazikçe ellerimin arasına aldım.
" Ben buradayım. "
" Telefonunun flashını açsana Yixing. " Telefonu ceketimin küçük cebinden çıkararak elimde çevirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/18715410-288-k392489.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O'nunla 365 Gün (Kray Fanfic) (✓)
FanfictionPantolon; Dsquared2, t-shirt; Armani Jeans, ceket; Mauro Grifoni Denim, ayakkabılar; Armani Jeans, saat; Mecrea- Diesel Dz1371, şal; Silk & Cashmere... Üzerimdeki tüm bu kıyafetler beni yansıtıyordu. Her biri harika bir parçaydı. Alış-veriş yapmak...