Yi Fan’ın sesi ilk defa soğuk çıkmıştı, ilk defa o sıcak ses tonu kanımı dondurmuştu. Değişmiş miydi? Yoksa en başından beri ben mi görmek istediğimi görmüştüm. Sun Paht’ta çalışmak hayalim olmasa da orayı seviyordum. Sadece 1 yıl dayanmam gerekiyordu, 365 gün 6 saat… Sonra her şey bitecekti, her şey gidecekti. Her şeyi ve herkesi arkamda bırakacaktım. Çin’e dönecek ve QL’ de çalışacaktım. Hayallerimin dergisinde, eşcinsellerin dışlanmadığı bir dünyada, herkesin eşit olduğu bir yerde. Kendim olabileceğim tek yerde…
Hayatım şuan ikiye bölünmüştü. Yi Fan’dan öncesi ve Yi Fan’dan sonra; Peki, ben hangisini sevmiştim, onsuzluğu mu, onunu mu..? Hayallerimi böylece arkamda bırakıp gidebilir miydim? Yada onu? Kısa sürede nasıl da bağlamıştı beni. Nasıl hiçlikten var etmişti kendi, nasıl hayatımın merkezine yerleşip zehirli bir sarmaşık gibi sarmıştı kalbimi? Onsuzluk mu kötüydü, ondan kalan kırık parçaları taşımak mı zordu ileride? Öylece gidebilir miydim tüm yaşananlardan sonra. Ben ilk defa biriyle bir şeyler yaşamadan uyumuştum, ilk defa birinin elini tutmuştum ve ilk defa dudağıma değen ikinci, bir dudakla karıncalanmıştı karnım, kaynamıştı kalbim…
Tüm bunları arkamda bırakıp gidebilir miydim? Ne istiyordum? Gitmek mi kalmak mı? Ölümle yaşamın ayrıldığı o ince çizgi gibiydi bu. Kalmak ya da gitmek… Çok sevilen giderdi hep, çok seven kalır ve acı çekerdi. Bir kez olsun, bir kez sadece bir kez sevilen olsaydım… Çok sevilseydim, çok sevilsem ve gitsem… Kalan olmasam ilk defa, gitsem ve üzülmesem… Buna hakkım yok muydu benim, giymeye. Gitmeye ve mutlu olmaya. Mutlu olamayacaktım, biliyorum. Hıçkırıklarla bölünecekti uykum, yanımdaki adama sarılıp ‘’ Kabus ‘’ diyecektim. Yalan, Bir yalanı yaşamak isteyecektim, gözlerimi her kapatışında onu görecektim.
Yine de gidecektim ya, gidecektim. Kalamazdım, kalırsam terk edilecektim çünkü ben çok sevendim, o da çok sevilen… Biri her zaman giderdi ve gitmeliydim… Sadece yürümek ve bir daha durmamak. Durursam ona koşardım tekrar. Bunun onunla bir ilgisi yok Yixing, eğer gitmezsen kendine acı vereceksin. Sen her şeyden, herkesten önce gelirsin. Peki, ya yani tattığım aşkın benden önce geleceğini kestiremiyorken gitmek adil miydi? Düşünme… Sadece git, git ve geri dönme.
‘’ Bunun kimseyle ilgisi yok Yi Fan bunu sakın yanlış yorumlama. Bu seninle ilgili, senin ve beni nasıl görmeyişin. Sana ne yaptığını söylemeyeceğim ya da ne yapman gerektiğini. Ama düşünmek istersen seni durduramam… Cevabı bulduğunda nerede olduğumu biliyorsun. Ayrıca son makaleyi yazıp, okurlarıma veda edeceğim merak etme. Sun Paht ailesini seviyorum ve kimseyi yüz üstü bırakmak istemem. Çatı katından da bu gece taşınmış olacağım… Tek bir çöpümün bile kalmayacağından emin ol. ‘’
‘’ Gidersen seni durdurmam Yixing, gidersen peşinden koşmam… ‘’
‘’ Ben gitmiyorum Yi Fan, buradayım, sabitim. Sen geriye koşuyorsun sadece, geriye koşuyor ve aramızı açıyorsun. Kapanmayacak mesafeler oluşturuyorsun ve önüne set örüyorsun. Benim setlerini yıkacak büyük toplarım yok, kalene girecek güçlü bir ordumda. Sadece cılız bir bedenim ver. Sadece sana vermek istediğim bir beden. ‘’
‘’ Bu bir veda mı Yixing? Eğer öyleyse benim için bitmiş bir şeyi tekrar yaşamak, bir ölüyü diriltmek kadar imkansız. Gidersen biter, kalırsan sana hayal edemeyeceğin şeyler sunarım. ‘’
‘’ Kalmam için daha iyisini yapmalıydın. Ben paranla alabileceğin biri değilim ve Yi Fan bu bir veda değil. Seninle bir yerde tekrar karşılaşacağız. Tekrar karşılaşacak ve yeninde birlikte olacağız. ‘’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O'nunla 365 Gün (Kray Fanfic) (✓)
FanfictionPantolon; Dsquared2, t-shirt; Armani Jeans, ceket; Mauro Grifoni Denim, ayakkabılar; Armani Jeans, saat; Mecrea- Diesel Dz1371, şal; Silk & Cashmere... Üzerimdeki tüm bu kıyafetler beni yansıtıyordu. Her biri harika bir parçaydı. Alış-veriş yapmak...