O'nunla 365 Gün (Kray Fanfic) (✓)

2.Sezon V.Bölüm

20. Bölüm Sonra gelen seviştirik bölüm. :*))))

Geçmiş doğum günün kutlu oksun Utsuu-kun. Bölümü dün yayınlayamadığım için de özür dileriiiim. Iyiki doğdun.

* * * * * * * * * * * *

Yi Fan, hızla ayırdı dudaklarını dudaklarımdan. Elini dudağına bastırarak asansörün bana en uzak köşesine yasladı bedenini. Yavaş adımlarla ilerledim ona doğru, her adımımda kalbim göğsümden fırlayıp Yi Fan'ın avuçlarına düşecek gibi hissediyordum. Acaba kalp atışım kıyaflerimin altından da görünüyor mudur? Acaba şuan, burada benim gibi arzuluyor mudur bedeni bedeni mi?

" Se-senin olmak istiyorum. "

Ellerimi Yi Fan'ın t-shirtinin altına soktum. Parmaklarım kaslarının şekillerini çizerken Yi Fan'ın sesli yutkunuşuyla gülümsedim.

" Hoşuna gidiyor değil mi? Parmaklarımın kaslarında gezinmesi. " Yi Fan, dudağını ısırarak aniden bedenimi asansörün kapısına yaslayıp ellerini yanlarıma koydu. Bedeni, asansörle kendi arasına hapsetti bedenimi.

" Sen çok kötü bir çocuksun Yixing. Bunu yaptığın içon seni cezalandıracağım. " Cümlesini bitirdikten sonra diliyle dudağını yalayıp ısırdı. Tanrım! Bunu yapması bile penisini içimde istememe neden olmuştu.

" O zaman cezamı çekmeyi kabul ediyorum. "

" Bu biraz canını yakacak ama. " dedi Yi Fan, burnunu boynuma sürterek; sesi fısıltıyla yayılmıştı asansörün içinde. Elleri hızla üzerimdeki ceketi çekip çıkardı; yavaşlamadan üzerimdeki t-shirti çıkardı Yi Fan. Sessizce düştü yere t-shirtim tıpkı ceketim gibi.

Dişlerini omzuma sürterek, dilini omzumdan boynuma doğru ilerletti. Bunu yapması vücudumun daha fazla yanmasına neden oluyordu. Midemden garip bir his boğazıma doğru yayılıyordu. Dilinin kulak mememi kavraması ve iki dudağının arasına alıp, sertçe ısırmasıyla dudaklarımdan küçük bir hırıltı yayıldı.

" Iıhhh. "

" Ne o? " dedi Yi Fan, tenime dokunmaktan aldığı zevk sesine yansımaya başlamışken. " hoşuna gidiyor değil mi? Sana böyle dokunmam. "

Elleri, sertçe bacak aramdan penisimi kavradı.

" Sana böyle dokunmam... Ohhhh Tanrım! Senin hoşuna gidiyor değil mi? " Yi Fan, derin bir iç çekerek avucunu biraz daha bastırdı penisime. Bu duygu.. Daha önce hissetmediğim bir duyguydu. Merak ettiğim, hayalini kurduğum. Farklıydı ama daha sert, daha can yakıcısıydı. Yumuşak değildi ama hayal ettiğimden daha ateşliydi kesinlikle. Giderek büyüyen bir ateşi oluşturmaya başlayan... Bir öpücükle her şeyi kül edecek bir istekle bakıyordu gözlerim.

Dudakları, hızla dudaklarımla buluştu. Penisimi kavrayan eli biraz daha sıkılaştı, boşta kalan elini enseme koydu; sanki öpüşüne son vermemeyim diye başımı tutmak istiyor gibiydi. Penisimi kavrayan elini, arada bir oynatarak o tuhaf duyguyu tüm vücuduma yayıyordu. Sıkıyor, yukarı doğru kaldırıyordu...

Dili, ağzımın içinde dilimi arıyordu bunları yaparken; öpüşü... Oh! Gerçekten çok çok ateşliydi. Acı tüm vücuduma yayılırken biraz daha dişledi, az önce dulduğu ve dişlerini geçirdiği dilimi. Dudaklarını dudaklarımdan ayırmadan ellerini ensemden ve penisimden çekti. Dudaklarını ayırdı bir süre sonra dudaklarımdan; üzerindeki siyah t-shirti çıkarıp asansör zeminine omzunun üzerinden fırlattı hızla.

Titreyen ellerim hayranlıkla izlediğim çıplak vücuda doğru ilerledi. Istemsizce sol göğüsünün üzerine koydum elimi, kalp atışını hissetmek onun olma isteğimi arttırıyordu. Daha önce hiç olmadığım kadar kararlıydım. Onun olmak istiyordum. Sonuçlarını düşünmeden... Ellerim, kararlı bir şekilde ilerledi Yi Fan'ın siyah dar pantolonuna. Düğmesini açmayı başardığımda belimde hissettiğim elle gülümsedim. Yi Fan, çoktan pantolunumu belimden bacaklarıma indirmişti bile.