Herkese merhaba, 8. Bölümle buradayım. Oy verip yorum yaparsanız çok çok mutlu olurum. Keyifli okumalar dilerim :)
Koyduğum şarkıyı dinlemeyi unutmayın. :)Akşamın erken saatlerinde yatağıma girmiş gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Erken uyuyup geç kalkmaya bayılırdım.
Ama erkenden yatağa girmeme rağmen uyuyamamın sebepepleri vardı.
Mesela insanların doğurup doğurup sokağa saldığı çocukları!
Sinirle gözlerimi yumup yerimden ani hareketlerle doğruldum.
Yani diyorum ki! Abim arkadaşlarını eve toplamış yüksek sesle konuşma yarışı yapıyor.
Yoksa bu kadar gür sesle konuşuyor olmalarının başka bir açıklamasını göremiyorum ben!
Yatağımdan inip sırf tavşanlı pijamalarımla uyum sağlasın diye ayaklarıma geçirdiğim tavşanlı panduflarımı sinirli sinirli giydim.
Bu aptallar yüzünden tavşanlı pandufalrıma bile sert davranmıştım!
Çok sinirliydim. Kesinlikle çok sinirliydim.
Ayaklarımla yere sert sert basa basa kapıya ulaşıp odamdan çıktım.
Sert adımlarımı bozmayarak salona doğru ilerledim. Salonun kapısından girer girmez ayrılmaz ama artık ayrılsalar çok makbule geçer dediğim üçlünün kafası art arda bana döndü.
İskender abi beni baştan sona süzerek güldü.
"Bir havucun eksik be terörist "
Terörist? Bunun lanet annesi herkese terörist olduğumu mu söylemişti yoksa?
Ona cevap vermeyip şöyle bir önlerindeki sehpayı süzdüm. Pek çok çesit cips ve kuru yemiş, bunlar ayaklarına top değmeden maç yapsınlar diye önlerine serilmişti.
İçecek olarak da alkol markalarından asla anlamamakla birlikte ucuz olduğunu tahmin etmekte zorluk çekmediğim alkoller vardı.
Ben alkol alacak olsam şöyle şarap şampanya gibi bir şey olması lazımdı yoksa böyle ucuz içkiler için vücudümun dengesini asla bozamazdım.
Onlara doğru adımlamaya başladım.
"Dalga geçme iskender abi ya! Senin annen yüzünden şu mahallede terörist bile ilan edildim ya ben başka bir şey demiyorum artık! "
Abimle iskender abi yanyana oturduğu için ben de daha bugün görmüş ve yine kendimi anlamsız bir iletişim yumağında bulduğum kişinin yani Aras binin yanına oturdum.
Kısa bir an bakışlarımız buluştuktan sonra elimi önümdeki cipslere attım.
Abimlerle konuşma fırsatı tanımadan tekrar girdim konuşmaya.
"Ayrıca siz beni bu saatte rahatsız etmeye utanmıyor musunuz? "
Yüzümde kınayıcı bir ifade oluştu.
"Dünyanın çivisi çıkmış gerçekten İnsanlar doğurup doğurup sokağa salıyorlar"
Abim benim bu söylediklerime gülerken telefonunu gösterdi.
"Saat daha dokuz Neşe ya! Tavuklarla yarışa girebileceğini tahmin etmemiştik kusura bakma. "
Elime aldığım cipsi ağzıma tıkarken yutmayı beklemeden konuşmaya başladım. Acelem var ya sonuçta.
"Hayır onu geçtim neyse de siz hangimizin sesi daha gür yarışı falan mı yapıyorsunuz? Ama maşallah dedim özellikle iskender abi sana vesile teyze her gün çiğ yumurtayla mı besledi ne yaptı bir borazan, iki sen yani o derece. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLULUĞA SARILMAK
Teen Fiction"Sen alırsın beni " Nefesim kesildi. "Hıh? " İstemsizce ağzımdan firar etti. Bir adım yaklaştı bana. "Hani beni kimse almazmış ya sen alırsın beni. " Dedi tekrar açıklayıcı bir şekilde. Utanmıştım! Vallahi utanmıştım! Bir kaç saniye yüzüne donm...