Bölüm 9- Batman! (2)

167 18 6
                                    


"Batcave!"

Batmobilden indiğimizde karanlık bir mağaraydık.

Belki de bir yer altı uçurumunda olduğumuzu söylemeliyim. Bir kanyon gibi aşağı doğru kıvrılan mağara duvarları, karanlığa doğru uzanıyordu. Metal iskeleler kanyonun iki tarafında bağlanmış ve ışıklarla desteklenmişti. Işıklar güçlü olsa da, bu devasa mağaranın sadece küçük bir kısmını aydınlatabiliyordu. Karanlık taraflardaki hareketlenmelerden birkaç siyah yaratığın uçuştuğunu görebiliyorum. Onların yaralar olduğunu anlamak için düşünmeme bile gerek yok.

Buradaki yapı o kadar teknolojik gözüküyordu ki, buranın star wars evreninde mükemmel uyacağını hissettiriyordu. Mağaranın çeşitli köşeleri karmaşık yollarla farklı yerlere ayrılmıştı. Devasa bir bilgisayar ve monitörlerin olduğu bölümler. Tıbbi olduğunu tahmin ettiğim bölümler, eğitim alanları, müzr eşyaları, kıyafetler, silahlar, batmobiller....

Mağaranın neresine bakarsam farklı bir yapı gördüm ve o kadar meraklandım.

Böyle bir yeri gizlice inşa etmek nasıl mümkün olabilir?!

Burası devasa bir yer!

Batmobilden uzklaşıp yakındaki korkuluklara tutundum ve uçurumdan aşağı baktım. Karanlık, derinliği gizlerken buranın yüksekliği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ancak etrafta gördüğüm mağaralar, bu mağaranın tüm Gotham'ı kaplayıp kaplamadığını düşünmeme sebep oldu.

Buraya dikkatlice baktığımda, olması gereken dinazor, dev madeni para ve joker kartı yoktu.

Bu iki şey demek olabilirdi. Ya Batman bu öğelere sahip değildi. Ya da biz başka bir Batcave'in içindeydik.

Buraya gelirken Batmobil'in arka koltuğundaydık. Böylece dışarıyı hiçbir şekilde göremedik. Yani nerede olduğumuzdan emin değiliz.

Şahsi fikrim, Wayne Malikanesinin altındaki Batcave'de olmadığımızdı.

Aslında bu fikir mantıklı. Orjinal üslerine herkesi götürselerdi kimlikleri açığa çıkmadan ne kadar dayanabilirdi?

Tabii ki bu, birden fazla Batcave olduğu teorisini ortaya çıkarıyordu.

Böyle bir yeri birden fazla kes inşa etmek mi? Sanırım bunu karşılayabilmek için 50 kadar kez reenkarne olup her seferinde milyoner olmam ve ölene kadar çalışmam gerekiyor. Ayrıca tamamlamak için ruhumu da satmalıyım.

Ruhumu satmaya çok açık biri olduğumdan hiç bahsettim mi?

"Etkileyici." Selina bile etrafa uzun süre baktıktan sonra burayı övmekten kendini tutamadı.

"Ne düşünüyorsun?" Robin yanıma yaklaşıp korkuluklara tutunurken, etrafıma merakla bakındığımı görerek sordu.

"Böyle bir yere sahip olmak için ruhumu kaç kez satmam gerektiğini düşünüyordum."

"Ruhun birden fazla kez satılabildiğini bilmiyordum."

"Evet, bu anlaşmayı ben buldum. Ruhumu birden fazla kez satarak eksik kalan ruhları telafi ediyorum. Şimdi söyle, burayı kaç ruhla değiş tokuş ediyorsunuz." Gerçek bir dolandırıcı gibi konuşarak pazarlık yapmaya çalıştım.

"Bu anlaşmayı iblislerle yapmayı falan dene, belki sonunda birini dolandırmayı başarabilirsin."

"Dolandırmak? Ne iftira ama, hayatımda kimseyi ruh içeren bir anlaşma ile dolandırmadım!"

Ne iftira ama. Geldiğim yerde kimsenin ruhu yoktu. Bu tarz bedava bir takas malzemesi ile muhtemelen ticarete açık birçok insan olurdu. Tabii ki ben de bunlardan biriyim.

DC Evreninde Hayatta Kalma RehberiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin