DC Evreninde Hayatta Kalma Rehberi

Bölüm 11- Batman (4)

"Grundy, beni duyabiliyor musun?" Batman'in sert sesi hücrede yankılandı.

Grundy, hücresinde kollarından ve bacaklarından duvara kilitlenmiş durumda gözleri kapalı bir şekilde asılı duruyordu. Devasa bedeni kaslarla kaplıydı ve yaklaşık 3 metre boyundaydı. Bedeninin bazı yerlerinde mantarlaşmalar ve çatlaklar görülebilir durumdaydı.  Beyaz saçları ve beyaz cildi ile birlikte gerçekten son derece korkutucu görünüyordu.

Batman'in sesi üzerine devasa adam çatılmış kaşları ile birlikte yavaşça siyah ve boğuk gözlerini açtı. Bu şekilde bakıldığında gerçekten Marvel'daki Hulk'a benziyordu. Kızgın, son derece kızgın ve öfkeli Hulk...

"Bat---man!" Grundy, uyanıp karşısında Batman'i gördüğüne kesinlikle sevinmiş görünmüyordu. "Beni buraya Bat-man tıktı!"

Evet kesinlikle Batman'i gördüğüne sevinmiyor.

Kilitlendiği tüm zincirleri tıkırdatmaya başladı ve sinirle dişlerini gıcırdatarak Batman'e baktı. "Yarasayı öldür! Hnnnhph" Öfkeyle zincirler çekiştirerek kurtulmaya çalıştı.

Tüm kaslarının gerildiğini ve gözlerindeki koyulaşmayı görebiliyorum. Zincirler takırdıyor ve bazı çatırdama sesleri bile duyulabiliyor. Korkutucu, korkutucu, korkutucu...

Öte yandan Batman hiç etkilenmemiş gibi duruyordu. Yerinden hiç kıpırdamadı ve inanılmaz bir sükunet içinde Grundy'e baktı.

Sakin sesi umursamazca hücrede hankılandı. "Pes et Grundy."

"Grundy zaten güçlü! Solomon Grundy yarasayı yok edecek!" Grundy bir anda normalden daha da öfkelendi. Sanki bir doping almış gibi az önceki enerjisi fırladı kızgınlığı birkaç kat daha arttı. Kollarındaki tüm güçle zincirlerinden kurtulmaya çalıştığını görebiliyorum.

Bir terslik var gibiydi. Daha önce onu bireysel olarak hiç görmedim ancak durduk yere bu kadar öfkelenmesi normal mi?

"Zaten güçlü? Neden bahsediyor?" Robin benim gibi şüpheli gibiydi ancak ayrıyeten Grundy'nin sözleri onu hızlıca alarma geçirdi. Grundy'nin konuşma yapısında bir şeyler fark etmiş gibi görünüyordu.

"Birisiyle konuşuyor!" Dünyanın en iyi dedektifinden beklendiği gibi Batman'in ne olduğunu anlaması sadece birkaç saniye sürdü.

"Ne oldu?!" Gardiyan Frank Boles, Grundy'nin tüm tesiste yankılanan bağırma sesini duyduktan sonra koşarak içeri girdi. Telaşla Grundy'e ve Batman'e bakarak ne yapması gerektiğini merak eder bir ifade ile hızlıca daha fazla gardiyan çağırmaya gitti.

"Grundy istemiyor---- yarasayı öldürecek!" Grundy tüm gücüyle bağırdı.

İstemiyor? Neyi istemiyor?

Bir terslik var!

Batman'in dediği gibi birisiyle mi konuşuyor? Dediği gibi birisi ona bir şeyler söylüyor gibi, sadece ne olduğunu bu şekilde anlayabilmemiz pek mümkün değil. En azından benim anlayabilmem mümkün değil. Dev yarasanın bu konuda kendi fikirleri varmış gibi görünüyordu.

Batman kafasını bana doğru döndürdü. Beyaz göz delikleri kısılıp bana bakarken şüpheli bir ifadesi vardı. "Buraya gel."

Batman ona doğru yaklaşmamı söylediğinde şaşkınlıkla doğruldum. Gerçekten Grundy'nin hücresine yaklaşmamı mı istiyor?!

Böylesine kritik bir anda donup kalamam. Batman'in dediğini yapmalıyım!

Hızlıca kendimi cesaretlendirerek Batman'in yanına doğru yürüdüm. Batman kafasıyla onayladıktan sonra Grundy'e döndü.