Yaşadığım her anın spontaneliği içerisinde kavrulurken,bazı anlarda isyana başvurmuş bazı anlardaysa tahmin edilebilirliğin tatminini yaşamıştım.
Şimdi bomboş bir gecenin içindeyim,kaldırım taşında oturup onu düşünüyorum.
O ve ben arasındaki uçurumları.
O ve hayalimdeki aşkın kahramanı rahmetli büyükbabam arasındaki farkları.
Açıkçası Meyase Babaanne'nin,sevgili kocası biricik büyükbabam ile tanıştığı gün Morphy ile başı büyük bir derdin içerisindeymiş.
Kötü başlayan günü,büyükbabamı kertenkele desenli takım elbisesiyle görmesiyle birlikte koca bir fiyaskoya dönüşmüş.
Bir çığlık,hemen ardından onu takip eden bir fenalaşma ve beraberinde baygınlıkla sonuçlanan gün;büyükbabam için hayatın dönmeye başlamasına eş değermiş.
Babaannem ile yaşadığını fırsata çevirmeyi aklına koyan büyükbabam,babaannem ayılana kadar başından ayrılmamış.
Babaannemin ayılması ve hemen ardından büyükbabamı görüp tekrar bir fenalaşma süreci atlatmaları ise oldukça kısa sürmüş.
Sorunun kendisi olduğunu anlayan büyükbabam,büyük bir kırgınlıkla dükkanı terk etmiş.Fakat babaannemin kolyesini çalmaktan da geri duramamış.Bu kolyenin tekrar görüşmek için -kertenkele içeren şeylerden uzak duran bir görüşme- iyi bir bahane ve kahramanlık hikayesine konu olabileceğini düşünmüş.
Doğru gün geldiğine inandığında oldukça sade bir takım elbise tercih eden büyükbabam,tekrar kurabiyecinin yolunu tutmuş.Yol boyu kolye için oluşturduğu kurguyu ezberleyip,kurgudaki eksikleri düzenlemekten geri duramamış;ayna karşısında hoş gözüktüğüne inandığı bakışları,bu defa aynasız,tekrar ederek varış noktasına ulaşmış.
Büyükbabamı gören babaannem,yeniden bayılmış.Daha fazla kendine hakim olamayan zavallı büyükbabam,İstanbul Beyefendiğilini bırakıp sinirlenip bağırmaya ve ağlamaya başlamış.Daha sonraysa dükkanı terk edip evine ders çalışmaya geri dönmüş.
Bu hikayeyi her dinleyişimizde okuluna önem vermenin vurgusunu yapmasına rağmen büyükbabam,babaanneme göre babasından tırsan gizli bir züppeymiş.
Bana göreyse büyükbabam,hayalini kurduğum,dersin ortasında tanıştığımız sahneleri zihnimde planladığım adamın bir benzeriydi.
Fakat hayatı bilirsiniz,siz ne kadar çok plan kurarsanız kurun o bir başkasıyla gelmekten asla geri kalmaz.
Ben neden mi bunca şeyi anlattım sana?Çünkü biri girdi hayatıma.Çamurlu postallarını çıkartmadan,adımları benim evimi-kalbimi- buldu.Bir süredir sorguluyorum,bir erkek nasıl böylesine büyükbabamdan uzak olup yalnızca cinsiyet ortaklığı gösterebilir?Çok daha ötesinde,ben nasıl ona böyle yarınım yokmuşçasına koşabilirim.
Başlangıç olarak pekte çekici bir giriş yapamadığımın farkındayım fakat bana biraz şans verirseniz çok sevinirim.Buraya kadar okuduğunuz için çok sağolun.Gözlerinizden öper,şirin suratlarınızı mıncırırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sol Atölyesi'nin Prensi
Short StoryKızın fotoğrafı bende buradayım dercesine defter aralığından yeri boylayıp dikkatleri üzerine çekiyor. Cesur'un sigarasıyla dudağı arasındaki küçük boşluk fotoğraftaki silüetin gülümsemesini fark edişiyle duruyor. An itibariyle açık sayfa 13, "Aşık...