3

64 33 10
                                    

Halis,Guzman'ın Kayboluşundan 2 hafta sonrası

Halis'in yazı yakıcı ve nemli derler.Bir bakıma da doğrudur aslında,ailem öldüğünden beri Halis beni yolumun her düşüşünde midemi büzen ve yakan bir hissiyatla karşılar.

Turuncu çiçekli bikinimi giyinip sahilde salınırken aklımdan geçen ile dışarı yansıttığım hep farklılık gösterir mesela.

Elimde analog kameramla insanları objektifime yansıtırken zihnimi dolduran sanat değil ayaklarımı ısıtan kum ile beraber kaçmaya çalıştığım geçmişim olur çoğu zaman.

Tarihin öylesine bir gününde,öylesine bir saatini yaşıyorum aslında.Acılarım gözümde öyle değerli ki içinde boğuluyorum,acılarım gözlerde öyle değersiz ki boşlukta ağıt yakıyorum.Ve ben bugünü elimde birkaç poz biraz huzursuzlukla bitiriyorum.

İstanbul,Guzman'ın Kayboluş Günü,14:32

(Guzman'dan)

Bir defter olarak devam eden hayatımın 16.yılının bilmediğim bir gününde uzak geçmişimdeki ilk günlerimle dönüşü oldukça sert olan bir karşılaşma yaşıyorum.

Çamlıca Karakol yolunda bir ara sokaktayım,sayfalarım soluk kırmızı bir arka kapının hemen yanındaki boş tabureyle çarpışıyor.Bir süre kadar bulunmayı beklerken tabureyi incelemeye alıyorum.

Pekte uzun sürmeyeceğine inandığım bu süreç İlke'nin aklı bir karış havada olmasından sebep midir bilinmez,uzayıp gidiyor.

Guguklu kuş 7.seferine çıktığı zaman diliminde artık resmi olarak sahipsizliğimin ilan edildiğine karar kılıyorum.

Hoşçakal güzel kızım İlke.Merhaba ne ara kapıdan çıkıp ellerini ruhuma değirme kararı aldığını kestiremediğim boyalı çocuk.

Kara gözler,boyalı ten,karışık ve dağınık topuz koyu saçlar,kısa kovboy postalları ve pek bir karanlık giyim tercihi.Güzel kızım neyden bedenen ve giyim olarak uzaksa ona sahiplik edeceğine yemin etmiş biriyle birlikteyim.

Beni şaşırtansa beni alıp yabancılık çekmeden oturduğu taburede eli çenesindeyken,İlke'ye karışan ruhumu okuma izni olanlardan bile daha özenle incelemeye karar kılmış biri olduğunu daha ilk dakikalarından yansıtışı.

Sayfalarımın uzun parmakları arasında yumuşakça sevildiğini hissettiriyor bana önce,sonraysa uzun uzun maddelerin yanındaki karalamaları küçük bir tebessümle inceliyor.

Elindeki sigaranın bir an bile bana zarar vermeyeceğine inanmamı sağlayan bir güven aşılıyor.Tamda bu sıralar biricik kızımın fotoğrafı bende buradayım dercesine yeri boylayıp dikkatleri üzerine çekiyor.

Oğlanın sigarasıyla dudağı arasındaki küçük boşluk fotoğraftaki silüetin gülümsemesini fark edişiyle duruyor.

Bu noktada sihrim devreye girip İlke'nin bile fark etmediği asıl tikleri koyuyor sayfalarıma.

An itibariyle açık sayfam 13,
"Aşık ol."yapıldı,yeni sahip tarafından.

Sol Atölyesi'nin PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin