Digerleri Ile Tanışmak

776 41 8
                                    

Saat 12.00:

Uyandığımda çok rahatsız bir uyku çektiğimi fark ettim. Sanırım bu yatağa alışmam biraz zaman alacak... Bu gün Dustin'in arkadaşları ile tanışacagım!
Mary: Dustin uyan!
Dustin: Hı ne? Ne istiyorsun?
Mary: Arkadaşlarınla tanışmak!

Hazırlandık ve arkadaşı Mike'ın garajına gittik. Eski bir kanepe, masa oyunları ve meraklı bir kaç çift göz ile doluydu garaj. Dustin'in bahsettiği herkes oradaydı.

Mike: Selam Mary, Dustin gelsenize.

Yanlarına gidip oturduk.
Max: Kaykay sürer misin Mary?
Mary: Hayır ama çok iyi paten kullanırım.
Max: Bana da öğretmelisin. Deniyorum ama asla kontrol edemiyorum
Lucas: Havai fişekler sence de çok heyecan verici değil mi?
Mary: Kesinlikle. Bir doğum günümde annemlerden gizli Dustin ile çatıya çıkıp tam 20 tanesini ateşlemiştik.
Dustin: Aa evet hatırladım hatta düşüp kafanı yarmıştın.
Mary: (alnını göstererek) evet bakın harika bir yara izine sahibim.
Lucas: Ne?! Aynısından ben de istiyorum.
Mary: Çok kolay dostum sadece kafa üstü çatıdan düşmelisin.
Will: Kutu oyunlarını sever misin?
Mary: Karşında Monopoly şampiyonu duruyor!
Jane (Eleven): O elindeki ne?
Mary: Bunun ne olduğunu gerçekten bilmiyor musun? Mike: Tabii ki biliyor, sadece şaka yapıyor. Max Jane'in kulağına yaklaşarak sessize ''O bir radyo Eleven.'' dedi. Ona neden Eleven dedi? Ya da Jane nasıl radyonun ne olduğunu bilmez?

Gruptaki herkes benden hoşlanmışa benziyordu. İlk önce kutu oyunu oynadık ve daha sonra radyodan şarkı açtım, deli gibi dans ettik. En son yorgunluktan yere yığıldık ve kahkaha atmaya başladık. Aralarında benimle konuşmayan tek kişi Mike'tı. Arada bir göz göze geliyorduk ve direk kafasını çeviriyordu, dostum bu çocuğun derdi ne?! Kıskandı tabii.

Saat gece 11.37:
(Orada kalmaya karar verdik)
Birbirimize korku hikayeleri anlatıyorduk. Birden Will'in titrediğini ve ürperdiğini fark ettim.
Mary: (fısıldayarak) Will, dostum iyi misin?
Will: Ben iyiyim korktum sadece.
Sonra Mike'in kulağına yaklaştı ve bir şeyler fısıldadı. Mike ışıkları yaktı ve "kırmızı alarm çocuklar!" dedi.
Mary: Yeni bir oyun mu eğlenceliye benziyor.
Mike: Hayır bu bir oyun değil. Biz de çocuk değiliz ve senin şimdi gitmen gerekiyor!
Jane: Sorun yok Mike ona anlatabiliriz. O iyi biri...
Dustin: Evet dostum ben Mary kendimden çok güveniyorum eğer bir durum varsa onun da bilmesi gerekir.
Mike: (Bağırarak) Sabahtan beri sanki onu uzun süredir tanıyormuş ve grubun bir parçasıymış gibi davranmanıza katlandım ama şuan gerçek bir sorun var ve o grubun bir parçası değil!
Birden sessizlik çöktü ve ne diyeceğimi bilemiyordum.
Mary: Sorun yok çocuklar, daha uzun süre buradayım anlatmak isterseniz çok vaktiniz olacak.
Dedim ve yalandan bir gülüş attım. Kapıya doğru yavaşça yöneldim, birilerinin beni durdurmasını istiyor ve bekliyordum ama kimse durdurmadı ben de çıktım, kapıyı kapattıktan sonra artık kendimi tutamadım ve yere oturup ağlamaya başladım. Derken Mike'in sesini duydum "hepimiz bu grup için bir şeyler yaptık onun öylece girmesine izin veremeyiz çok işimiz var..." işte sorun buydu beni bu yüzden istememişti, tamam ben bunu halledebilirim. Birden ağaçların ardında beyaz saçlı, siyah takım elbiseli gizemli bir adam gördüm. Sanki garajı gözetliyor gibiydi, bir iki saniyeliğine göz göze geldik sonra kaçıp gitti. Bir şeyler dönüyordu ve muhtemelen bu adamın da gizemli olay ile bir alakası vardı. Hemen Dustin'in evine koştum ve bütün odasında şüpheli bir şeyler, bir araştırma, bir delil aradım ama hiç bir şey yoktu. Tam umudumu kesip yere yatmıştım ki yatağın altında bir sürü kağıt ve dosya gördüm. Her şeyi toplayıp kütüphaneye koştum kapalıydı ve içeride yaşlı bir kadın oturuyordu ona yalvardım ve zorla da olsa kapıyı açtı. Tüm gece araştırma yaptım. Ağaçların orada gördüğüm beyaz saçlı ve gizemli adam gerçekti ve bu olaylar onunla bağlantılıydı, onlar tehlikedelerdi. Koşarak Mike'ın evine gittim, onlara bulduğum şeyleri anlatacak ve uyaracaktım.

Kapıyı çalmaya başladım. Kapıyı Will açtı ve ona hiç bakmadan bulduğum şeyleri halının üstüne dizmeye başladım.
Mary: Bakın beyaz saçlı adamın iki gün önce markette çekilmiş video kaydı. Bakın burada da Max'in evinin yakınlarında-
Kimsenin beni dinlemediğini fark ettim.
Dustin:SEN BENIM EŞYALARIMI MI KARIŞTIRDIN?!
Mike: BU İŞE BURNUNU SOKMAMALIYDIN!!!
Bana arka arka bir sürü hakaretler saydırmışlardı ama umurumda değillerdi onlar beni dinlemiyorsa ben de kendim hallederim. Hızla kapıya doğru yöneldim ve çıkıp beyaz saçlı adamı gördüğüm yere doğru koşmaya başladım.

Stranger Things MaryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin