Stranger Things Mary

Abraham

Mike'ın gözünden:

Mary herkesi öldürene kadar durmadı. Askerler bizi bırakıp sadece Mary'e ateş etmeye başlamıştı ama Mary o kadar güçlüydü ki binlerce kurşunun vücuduna saplandığının farkında bile değildi. Herkesin öldüğünden emin olduğunda durdu ve önce vücuduna sonra arkasını dönüp bize baktı. Vücudu artık dayanamadı ve yere yıkıldı. Bunu nasıl yaptığı hakkında hiç bir fikrimiz yoktu ama çözecek ve onu iyileştirecek kişiyi biliyorduk; Babası...

Hawkins'e gittiğimizde askerler henüz oraya ulaşmamıştı, Mary hala baygındı ve ben de yaralıydım. Heme dağılarak tek tek tüm kapıları çaldık ve buradan gitmeleri gerektiğini, onların tekrar geldiklerini söyledik sonra herkes kendi evine gidip ailesine haber verdi ve arabalara atlayıp Hawkinsden çıktık.

Mike: (panikle ve yüksek sesle) Mary'nin evine gitmeliyiz.
Hooper: (panikle ve yüksek sesle) Neden?
Joyce: Herkes bir Bağırmayı kesebilir mi?!
Mike: O gün dosyaları almaya gittiğimizde çatıdan düşüyordum ve o sırada arabada Mary'nin babasını gördüm. Muhtemelen artık orada yaşıyor.
Joyce: Ona neden ihtiyacımız var?
Mike: Çünkü Dr. Martin'in Laboratuvarında çalıştı, Mary'i iyileştirebilecek tek kişi o!

Eve geldiğimizde Hooper bagajdan beyzbol sopasını aldı ve zili çaldık. Kapıyı Abraham açtı ve Hooper direk beyzbol sopasını kafasına geçirdi. Elini ve ayaklarını bağlayıp onu arabaya bindirdik.
Joyce: Hooper bildiğin güvenli bir yer var mı? Nereye gidiyoruz?
Hooper: Biraz ileride terk edilmiş bir fabrika olduğunu biliyorum, şehirden uzakta.
Mike: Mary çok kan kaybediyor!
Abraham uyandı ve "Noluyo-" lafını bitirmeden tekrar beyzbol sopasını kafasına geçirdim. Hooper dikiz aynasından bana baktı ve aferim gülümsemesi atıp gözlerini tekrar yola çevirdi.