uyan mary

209 17 1
                                    

Mike'in gözünden:

Terk edilmiş fabrikaya geldik ve Hopper Mary'i kucağına alıp içeriye girdi ardından da herkes arabalardan inip onu takip etti ve ben de Abraham'ı arabadan indirip arkalarından gittim. İçeride tam ortada büyük bir masa vardı.
Joyce: Hopper şu masaya yatır Mary'i.
Abraham'ı Mary'nin yanına getirdim.
Abraham: Ne oldu ona?
Nasıl bir baba bu şekilde gorünen kızının karşısında bu kadar sekince konuşabilir  ki? Kızını kendi elleriyle kötü adamlara teslim eden bir baba... Mary'e o kadar çok kötülük yaptılar ki insan bir süre sonra unutabiliyor. Herkes Mary'nin etrafında toplandı ve çoğunluk gözyaşlarını tutamadı.
Mike: Nasıl iyileştirebiliriz onu? Söyle!
Abraham: (iğrenç bir sırıtmayla) İyileştirmeyiz, hak ettiğini bulmuş.
Hopper ona sert bir yumruk attı.
Abraham: (Burnundan gelen kanı silerek) B-biz yarasını temizleyip kurşunları çıkarmak dışında bir şey yapamayız, gücü eğer yeterse onu iyileştirecektir.
Max: Ben oradaydım ve tüm gücünü kullanmış gibi görünüyordu...
Will: (gözünden hızlıca damlalar düşerken) Yani ölecek mi?
Lucas: (titreyen sesiyle) Mary pes etmez, şuan edemez...

Herkes bir kenara çekilip ağlıyordu. Joyce ve Abraham Mary'nin yaralarını temizleyip sarıyordu. Annem de o sırada benim yaramı fark edip pansuman yaptı. Eleven yanıma gelip oturdu.
Eleven: Keşke onu durdurmaya çalışsaydım...
Mike: Çalışsaydın da durduramazdın. Kendine yüklenme.
Eleven: Bu kadar süre nasıl güçlü kalabildi?
Mike: Sanırım bizden güç aldı...
Mary'nin pansumanı bitmişti ve diğerleri başında toplanmaya başladılar.

Max: Başını belaya sokmakta çok ustalaştı.
Will: Sürekli hepimizi kurtarıp kendi canını yakması haksızlık.
Lucas: Bunu da yener demi?
Jane: Umarım...
Birden Mary gözlerini açtı ve derin bir nefes aldı.
Mike: MARY!
Sonra gözünden bir kaç damla yaş süzüldü.
Mary: (kısık bir sesle) Annemi gördüm, çok güzeldi...
Sonra gözlerini biraz uzakta duran babasına çevirdi. Sanki ondan sevgi bekliyormuş gibi bakıyordu ama Abrahamda tek bir mimik dahi yoktu. Hopper durumu anladı ve ona sanki babasıymış gibi sevgi göstermeye başladı; gözyaşlarını sildi, üzerindeki tozları temizledi, kıyafetini düzeltti. Hopper'a baktığımda gözleri dolmuştu ve ona gerçekten kızıymış gibi bakıyordu.
Mary: (ufak bir tebessümle) Benim dışımda herkes iyi mi?
Joyce: Evet Mary, herkes iyi. Sen nasıl hissediyorsun?
Mary: Iyileşebilirim. Plan ne? Burada mı saklayacağız?
Mike: Henüz bir plan yok ama sen dert etme.
Sonra tekrar Abraham'a baktı.
Mary: Onu ne yapacağız?
Hopper: Sen ne istersen...

Stranger Things MaryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin