BÖLÜM 3

23.3K 824 176
                                    

Uyandığımda aşina olduğum bok ve çiş kokusu değil de parfüm kokusu karşılamıştı beni. Şaşkınlıkla etrafa baktığımda odanın temizlenmiş olduğunu gördüm. Güzel bir çiçek kokusu vardı odada. Şaşırmıştım.

Şaşırma anında ise fark ettiğim ikinci şey bağlı olan el ve ayaklarımdı. Yataktan doğrulmaya çalışsam da ipler birbirine de bağlı olduğundan doğrulamamıştım. Çözmeye çalıştım ama öylesine iç içe girmişti ki düğümler, nereden çözmeye başlayacağımı bilmiyordum. Ellerimi zorlayarak onlardan kurtulmaya çalıştım ama bileğimi tahriş etmekten başka bir işe yaramamıştı bu zorlama.

Kapının açılış sesini duyduğumda anında oraya baktım. Günler sonra yüzünü ilk defa gördüğüm adamla küfürler anında ağzıma dolmuştu. "Orospu çocuğu!" dedim nefretle. "Amacın ne? Çöz lan ellerimi." Elindeki sandalyeyi kapının önüne bırakıp ters bir şekilde sandalyeye oturdu. Ellerini sandalyenin sırt kısmında birleştirip gülümseyerek baktı bana. Koyu sarı renkteki saçlarını geriye yatırmıştı. Gülümsemesinde şeytani bir ifade vardı.

"Keyfin yerinde mi?" diye sordu. Ses tonu da gözleri de o kadar ifadesizdi ki sanki bir ölüyle karşı karşıyaydım. Belki de gerçekten bir deliydi? "Tatlı tatlı uyuyordun. Hiç uyanmadın. Uyandırmaya da kıyamadım."

"Kimsin?" diye sordum çatık kaşlarımla. "Neden kaçırdın beni?"

"Böyle daha heyecanlı değil mi?" dedi söylediklerime cevaben. Ellerini birbirine sürttü heyecanlanmış gibi. "Bir gizem var ortada. Merak ediyorum Ufuk, hiç ben ne yaptım diye düşündün mü bu birkaç günde?" Deli gibi gülümseyerek bakıyor olması beni daha da korkutuyordu.

"Ben işinde gücünde bir insanım." dedim masum bir şekilde. Gerçekten de öyleydim. Liseyi yarım bırakmamın ardından tamircide işe girmiş üç yıldır da orada çalışıyordum. Tektim zaten, dedemi kaybettikten sonra kendi ayaklarımın üstünde durmak zorunda kalmıştım. "Kimseye bir kötülüğüm dokunmadı benim." Bu karşımdaki adamın beni neden tutsak aldığına dair gerçekten en ufak bir fikrim yoktu.

"Hım." Çenesini kaşıdı. "Çok üstüne gelmeyeceğim, zamanımız bol nasıl olsa."

"Hayır." dedim hızlıca. "Ben... Lütfen... Ben bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım." Yanıma doğru adımlamaya başladığında korkmuştum. Bakışları her an beni öldürebilme potansiyeline sahip olduğunu gösterir gibiydi. Önüme geldiğinde çenemden öyle bir sıkıca tuttu ki suratım acıdan buruşmuştu.

"Ne?" dedi kaşlarını kaldırmış vaziyette. "Seni bekleyen biri mi var? Annen, baban? Abin? Deden? Sevgilin?" Cevap vermemi bekledi. Sessiz kaldım. Yoktu. Hiçkimsem. "Yokluğunu fark edecek tek kişi o salak patronun. Üstüne pek düşeceğini de zannetmiyorum." Güldüğünde bile o kadar ifadesizdi ki.

"Nereden biliyorsun?" diye sordum. Beni nasıl tanıyordu? Beni tanıyorsa bile suçsuz, etliye sütlüye karışmayan korkak bir insan olduğumu da bilirdi.

"Rastgele değilsin balım." Bana hitap şekline kaşlarımı çattım. Neden bana 'balım' demişti. Bu adamın bana böylesi bir sözcüğü geç adımla bile seslenmesi midemi bulandırıyordu. "Bunu anlamış olman lazımdı."

Çenemi ittirerek bıraktı ve doğruldu. "Senin için farklı planlarım vardı." diye mırıldandı önümde volta atmaya başlayarak. "Canını yakacaktım. Çok fena hem de." Sonra işaret parmağıyla beni işaret etti. "Ama o kadar masum görünüyorsun ki bunu erteleme kararı aldım."

"Ne yapacaksın bana?" Korkudan titreyen sesim detone olmuştu.

"Zamanımız bol dedim ya. Öğrenirsin." diyerek arkasını döndüğünde onu durdurmak için arkasından seslenmedim. Aynı havayı soluduğumuz an tüylerim diken diken oluyordu. Korkuyordum, uzak olsun istiyordum. Kaçmak istiyordum.

"Ben bir şey yapmadım." dedim yalvararak. "Yemin ederim, yemin ederim. Ben kimseye bir şey yapmadım!"

Ama o beni umursamadı. Ağlamaya başlarken içimdeki korku her geçen gün daha da büyüyordu.

Canım yanmamıştı ama canımı yakacağını söylemesi şimdiden korkunun tohumlarını içime salmıştı.

sa canolar, nasılsınız hayat nasıl gidiyo? ben hikaye yazmayı özlemiş la bu da baya sevdirdi bana kendini. hazır memlekette hiçbir şey yapmazken yazayım dedim. gidiyo ama nereye bilmiyom görcez

kötü adamımız ufuk'u niye kaçırdı ve her şey bi yanlış anlaşılma mı sizce? tahminleri alayım bakim merak ettim ne düşünüyosunuz
hoççağalın

CANİ (GAY) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin