BÖLÜM 17

13.2K 494 47
                                    

Sıcak ve yumuşak değil, soğuk ve sert bir zemindeydim. Savaş'ın kokusu yoktu. Ve o ıssız evin aksine çevremde gürültü vardı.

Gözlerimi açtığımda ilk önce nerede olduğumu anlamakta zorlandım. Elektro müziğin boğuk sesi geliyordu uzaklardan. İnsanlar yüksek sesle konuluyor, gülüyordu. Rengarenk ışık gözüme vuruyordu.

Her şeyin başladığı noktadaydım. Savaş'ın beni kaçırıp kendi zindanına hapsettiği o noktada.

"Hayır, hayır, hayır." dedim etrafıma bakınarak. "Hayır. Savaş? Savaş? Nerdesin? Gitmedin. Gidemezsin." Hızlıca uzandığım sert zeminden doğrulup etrafa bakındım. Çevremdeki insanlar bana garip garip bakıyordu.

Korkuyordum. Yoktu. O olmadan ne yapabilirdim ki? Acıktığımda kim yemeğimi verecekti? Canım acıdığında yaralarımı kim saracaktı? Kim bana şefkatla dokunacaktı?

"Savaş!" diye bağırdım ağlamaya başlayarak. "Lütfen, gel! Nolursun! Sensiz yapamam!" Bana en yakın kişiye yaklaştım. "Beni buraya getiren kişiyi gördün mü?" diye sorduğumda kafasını iki yana sallamasıyla bir sonraki kişiye geçtim. Ve bir sonrakine. Ve bir sonrakine

Duvar kenarına çöküp kafamı ellerim arasına aldım. "Nerdesin?" Hıçkırdım. "Nerdesin?"



CANİ (GAY) (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin