15. Bölüm: 22

12 1 0
                                    

    Hepinize merhaba. Bu bölüm final bölümüdür. Kısa maceramızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Umarım, severek okursunuz. Hissederek yazdım çünkü. Keyifli okumalar:) iyiki vardınız.

Karanlık odanın camları perdelerle kaplıyken gün ışığı nasıl doğardı ki kararmış ruhlara? Sona yaklaşan günleri sayarken nasıl nefes alırdı solmuş ten? Zamanı durdurabilseydik eğer, karşı çıkabilir miydik ölüme? Oysa farklı atardı herkesin kalbi. Biri için atar mıydı sevdiği gibi?
    Kış bahçeleri kar tutmuş, bahçesi figanları koynuna almış, kurumuş budakları yaprak tutmaz olmuştu genç kızın.
   2 yıl sonra
  Kış beraberinde tüm acıları getirmişti sanki. Zaman kuş misali uçup gidiyor, yaşanan tüm haksızlıklar ve çaresizlikler daha da fazla yer ediniyordu yorgun bedenimde. Güzleri bile bu kadar soldurmazken, kışın kabuklarım soyuluyordu yalnızlığa.
   Soğuğun etkisi parmaklarımda ve burnumun ucunda farkedilecek kadar sertti. Ama iyi geliyordu. Buz kesiyordum, ama bir yandan da yaşadığımı hissediyordum. Yürüdükçe karın üzerinde ayakkabılarımın çıkardığı ses huzur gibi geliyordu. Üniversite son sınıftım artık. Bundan dolayı daha da yoğundum. Adım-adım hayallerimi inşa edeceğim güne sabırsızlanıyordum çünkü. Sokaklar bomboştu. Terkedilmiş şehrin kimsesiz sokakları gibiydi. Bu halini bomboş kalmış kendime benzeterek acıyla gülümsedim. Hafta sonu olduğu için hiç bir plan yapmamıştım bu gün için. Elimde proje ödevlerimle birlikte rahat çalışabileceğim slow müzikli kafeye gitmeyi düşünmüştüm ve öyle de yapmıştım.
   İçeriye girdiğim anda mekanın sıcaklığıyla buz tutmuş vücudum açılmaya başlamıştı sanki. Etrafta insanlar oturuyor, kimisi konuşuyor, kimi meşgul gözüküyordu. Cam kenarında masalardan birine oturdum. Siparişimi verdikten sonra projemle uğraşmaya başladım. Bu kadar yoğun olacağımı düşünmemiştim açıkçası. Son sınıf olduğumdan dolayı rahatlarım sanmıştım. Ama tam aksi olmuştu. Pür dikkat projeme odaklanırken zamanın nasıl geçtiğinden bile habersizdim.
Bir taraftan kahvemi içip diğer taraftan ödevimi yapıyordum. Ve arka tarafımda bir şarkı çalındı o an. Tüm dünya sustu sanki. Notalar konuşmaya başladı. Sanki dilleri varmış da konuşuyorlarmış gibi sürekli ismini sesledi.

Tüm dünyanın ışıkları kapandı. O an aklımda bir  şu sözler dönüp durdu.

"Uçurum-uçurum gözlerine baktığım sensin

Prangalarca boynuma taktığım sensin.."

Gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Aklımdan bir sürü anı gelip geçti bir anda. Yine kafamda deli gibi susmak bilmeyen sorular sormaya başladı. "Neden?"

Sarhoş olmadan bile bu şarkıyı dinlemek yeterliydi kafamın karışmasına. Çünkü dünyada milyarlarca şarkı varken bir tek bu melodi aklımca "bizim" şarkımızdı işte. Her şeyin başlanmasına sebep olan o şarkı...

Kafamda kurduklarım çoktan sonum olmaya başlamıştı bile. Neden bu acıyla baş edemiyorum ki? İç sesim kendini belli ediyordu yine. Acın o kadar acı veriyordu ki. Etrafta gülüşen insanlar, mutluluk saçan yüzler sinir krizi geçirmeme yeterliydi. Sanki herkes mutlu da bir benim sesim duyulmuyor gibiydi. Sanki herkes güçlü de bir ben harabe gibiydim. Ve tüm bu duygularım tekrardan bana şunu söylüyordu. Asla affetmeyeceğim!

    Gözyaşlarımın yanaklarımda izler yaratmaya başladığını farkedip aceleyle toparlandım. Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Gerçi pek bir şeyi değiştirmedi. Hemen yenileri akmaya hazırmış gibi süzüldü yanaklarımdan. Tekrardan sildim ve kendime bir daha asla ağlamayacağıma dair verdiğim sözü çiğnediğim için kızdım. Dosyalarımı çantama yerleştirip hemen çıktım.

   Hava durumu akşam saatlerinin karlı geçeceğini söylemişti. Dışarı çıktığım anda sert rüzgarın etkisiyle tüm bedenim buz tuttu. Burnumun donduğunu hissedebiliyordum. Eve vardığımda büyük azar yiyeceğimin farkındaydım. Ama sanki bu hava beni kendime getiriyordu. Hızlı adımlarla sonunda evime varmıştım. Hızla merdivenleri çıkıp kapımızın önüne geldim. Çantamı açıp anahtarları bulmaya koyuldum. Ellerim buz kesmiş gibi olduğu için doğru-düzgün haraket ettiremiyordum bile. Sonunda pes edip zili çaldım.

KARANLIĞA MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin