1. Bölüm:"Belalım"

115 4 1
                                    

İyi okumalar:)

Zaman geçiyor, mevsimler değişiyor. İnsanlar farklılaşıyor. Her şey ama her şey farklılık kazanıyor bu dünyada. Hepimizin bir hikayesi var. Kimisi acıklı, kimisi alışmışlık, kimisi mutlu son. Ama illa ki hepimiz zor zamanlardan geçmişizdir. Çünkü hayatın kanunu bu. Büyüdükçe gerçekler önüne seriliyor. Gözlerini kapatamazsın. Kulaklarını tutamazsın. Çünkü yüzleşmek zorundasın. Attığın her adım geleceğini belirliyor. Attığın her adım geçmişini peşinde taşıyor. Çünkü eğer güzel geleceğe sahip olmak istiyorsak, geçmişimizi de güzel kurmamız gerek. Hatalar yapabiliriz. İnsan doğası sonuçta. Ama esas mesele o hatalardan ders çıkarmak. Sorun kendinize. Ders çıkarabildinizmi?

18 yaşlı bir kız varmış. Sanki daha rüyadaymış ve hiçbir şeyin farkında değilmiş. Neyin ne olduğundan bile habersiz hatta. Evet, o kız benim. İsmim Yağmur. Yağmur gibi geçti zaten hayatım. Güneşin doğacağı günü beklerken yağmurda sırılsıklam oldum hep. Güzel günleri beklerken kendimden geçmişim hatta bir ara.

Üniversite hayatına uyum sağlamaya çalışıyordum. Karşıda beni daha zor hayat bekliyordu. Sınavlar, dersler o kadar yoğunluk oluşturuyordu ki, nefes almaya bile zaman bulamıyordum. Ama gerçekten zor dönemler atlatıyordum. Beni karşıda nelerin beklediğinden bile habersizdim.

Sabah annemin beni seslemesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda sabah daha 08.00'ü gösteriyordu. "Yağmur, kızım hadi geç kalacaksın." Hemen kalkıp yatağımı topladım. Banyoya girip yüzümü yıkadıktan sonra acele etmeye çalışarak üzerimi giyindim ve salona girdim.

Evimiz 1 kat olduğu için bana göre dünyanın en sıcak evlerinden biriydi. 3 yatak odası, 1 mutfak ve salon. Dünyanın en güzel ortamı benim evimdi benim için. Hem zaten öyle büyük eve de gerek yoktu. Annem ve ben kalıyorduk sadece. Babam ben daha çok küçükken bizi bırakmış ve gitmiş. Ben tabi o zamanlar 11-12 yaşlarındaydım. Bir şeyler değişmemişti benim için. Annem asla babasızlığı hissettirmemişti bana.

Sofra o kadar güzel görünüyordu ki, anneme tekrar tekrar hayran kalıyordum. Her sabah benimle birlikte uyanıp işe gitmesine rağmen nasıl yetiştirebiliyordu, hàlà şaşırıyorum.

"Ne kadar harika görünüyor annecim!"

"Afiyet olsun güzel kızım"

Anneme bakıp gülümsedikten sonra yemeğimi bir an önce yedim ve bulaşıkları makinaya bıraktıktan sonra odama gidip hafif makyaj yaptım ve aynaya memnun bakışlar atarak çantamı aldım ve odadan çıktım.

Ayakkabılarımı giyip anneme hoşçakal dedim ve evden çıktım. Hava sıcak olduğu için üzerime hiç bir şey götürme gereği duymadım. Kulaklıklarımı taktıktan sonra yola koyuldum.

Üniversitenin bahçesine girer-girmez Leyla ve Edanın bana doğru gülümseyerek yürüdüğünü gördüm ve kulaklıklarımı çıkarıp onlara sıcak gülümsemeyle karşılık verdim. Üniversiteye başladıktan beri biz üçümüz ayrılmaz üçlü olmuştuk resmen. Leyla omzuna kadar uzanan kahverengi saçlara, kahverengi gözlere, küçük burun ve küçük dudaklara sahipti. Ama o kadar tatlı görünüyordu ki. Eda ise onun aksine yeşil gözlere, kumral saçlara ve dolgun dudaklara sahipti. Ama o da en az Leyla kadar tatlıydı.

Leyla heyecan dolu ses tonuyla bana bakarak "yeni güne hazır mısınız Yağmur hanım?" Dedi ve ardından gülümsedi. Eda da bir o kadar heyecanlıydı. Çünkü provalara gidecektik. Gerçi giden ben olacaktım. Onlar destek olacaklardı. Yılbaşı için şimdiden hazırlıklar başlamıştı. Her yıl 2 ay önceden öğrenciler provalara gidiyor ve performanslarını en iyi şekilde yapıyorlardı.

"Gerçekten yapabileceğine inanıyorum!" Dedi Eda. Stresli şekilde gülümsemeye çalıştım. Aylar sonra ilk kez insanların önünde şarkı söyleyecektim. Evet, şarkı söylüyorum. Müzik benim için herşey. Tüm evren. Müziği sevmeyen birisi hayatımda yer alamazdı. Zaten müziği sevmeyen olur muydu? Çok saçma. Çocuk yaşlarımdan beri piyano eğitimi almıştım. Lisede okurken de gitar kurslarına yazılmıştım. Her ne kadar fazlaysa, bir o kadar iyiydi benim için. Piyano çalarken çoğu kez okulumuzun konserlerinde çıkışlarım olmuştu. Ama şarkı söylerken o kadar rahat olamıyordum. Umuyordum ki, tekrardan rezil olacak birşey yapmam.

KARANLIĞA MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin