Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
""Ee" diye mırıldandım elimdeki içecekleri onlara uzatırken "Ne zaman taşındınız buraya?" "Yeni."dedi kumral saçlı kız ikizine bakarken. Kardeşi elindeki bardağı masaya bırakıp ayaklandı. "Biz gidelim." "Aynı yaştaymışız mağdem, belki aynı okulda oluruz görüşürüz.Okul bir hafta sonra başlıyor." Kapıyı açarken sarı saçlı erkek gülümsedi. "Görüşeceğiz eninde sonunda görüşeceğiz." 1 HAFTA SONRA '11C' "Sonunda."mırıldanıp sırıtarak kapıyı bakarken sınıfın içinden kahkaha sesleri yükseliyordu. Kapıyı açıp içeri geçerken zil çaldı ve nöbetçi öğretmenler öğrencileri içeri sokmaya başladılar.Okulun ilk gününde bile ucu ucuna yetişmiştim.
İçeri geçmemle suratıma su sıçraması bir oldu."Yok artık."dedim elinde su şişesiyle bana bakan Melis'e doğru."Okulun ilk günündede su savaşı yapmazsın." Melis sırıtarak öğretmen masasındaki su şişelerinden birini bana işaret edip oyuna döndü. Sıraların üzerinden zıplayıp bir birlerine su atıyorlardı. Çiğdem hoca kapıyı açıp içeri geçerken mızmızlandı.
"Ya çocuklar inanmıyorum size bu sınıfın hali ne?" Gözlerim arka tarafta oturan Berfin'e kaydı.Onunla yaz tatili boyunca sadece iki kere buluşabilmiştim. Çantamı yanına bırakıp oturdum fakat gözünü diktiği noktadan ayırmadı.
"Dalgın gibisin." "Hayır sadece yorgunum." Kalkıp bana sarıldığında yüzünde yapmacık bir gülüş vardı. "Otursana." dedi kendisi yerleşirken. "Melis falan sayesinde Çiğdem hoca bütün ders söylenir sıkılmayız."
Önümüzde oturan Hilal arkasına döndüğünde yüzünü buruşturdu. "Uf be tüm ders söylenir bu şimdi yine sizi dersten kurtardık." İçimde kıpır kıpır bir heyecan vardı. Çiğdem hoca kaşlarını çatmış bir şekilde yanımıza yaklaştığında Hilal önüne döndü.
"Hanım efendi uyumamışsınız, ben sizin günlük okul rutininizin uyumaktan ibaret olduğunu sanıyordum. Okulun ilk günü için mi uyumadınız şereflendirdiğiniz bizi."dedi kollarını önünde bağlamış bir şekilde bana bakarken. Çiğdem hoca bazen ters bir kadın olabiliyordu ama bizi severdi. Sırıtarak hocaya baktığımda o da yüzünde hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Berfin sen ne yaptın tatilde?" Hoca konuşuyordu ama Berfin gözünü diktiği noktadan ayırdığı yoktu.
"Berfin." Berfin hocanın sesiyle irkilerek ona döndü. "Efendim hocam? Ha şey hiç hocam evde falan takıldım çoğunlukla." Hoca kafasını tamam anlamında salladıktan sonra biraz daha söylendi ve zilin çalmasıyla sınıftan çıktı. Beşinci sınıfta okulunu değiştiren Defne'ye. Evet biz lisedeydik ama çoğumuz bu civarda oturduğumuz için aynı orta okula gitmiştik önceden tanışıyorduk.
Defne'yleyse okuldan ayrıldığı zaman pek iyi ayrılmamıştık. Ayağa kalkıp onun sırasına gittiğimde elimle onu gösterdim. "Arkadaşlar Defne geri dönmüş."
"Bu o mu?"dedi Melis Defne'yi incelerken. Melis okula Defne okuldan ayrıldıktan bir sene sonra gelmişti bu yüzden onu tanımıyordu. En azından bizim anlattıklarımız dışında. Berfin Hilal'le birlikte sınıfın kapısında belirdiğinde eliyle bana gelmemi işaret etti ve Hilal'le ayrıldılar. Yanına gittiğimde suratında hafif bir gülümseme vardı.
