6.BÖLÜM

9.3K 474 83
                                    

Saçlarımı yana atıp elimle biraz havalandırırken patlayan galeriye bakıyordum. Kamera'nın çektiğine dair sesini duyduğumda saçlarımı bırakıp Poyraz'a döndüm.

"Oldu mu?"

"Mükemmel"

"O zaman elinize sağlık gençler! Eğlence başlasın!"

Motorlara geri binip son kez patlayan galeriye baktık. Poyraz pek mutlu görünmüyordu ama onunda uzun bir süre sonrasında yaptığımız eğlenceden zevk aldığını biliyordum.

Yine öne geçip iki yanımda bulut ve poyraz ile beraber tepeden iniyorduk.
Motorun üstündeki bir kaç düğmede elimi gezdirdim.

Fatih tüm üyeler'in motosikletlerine hepsinin benim motoruma bağlı olduğu bir müzik sistemi döşemişti. Tek bir tuşla herkesin motorunda aynı şarkıyı çaldırabiliyordum.

Bu zevki tabiki de yaşayacaktım.
Düğmeye basıp bir kaç şarkı ilerledim
Arkama baktığımda üyelerin yüzündeki memnuniyet hoşuma gitmişti.

Artık İzmir sokaklarında ki havalı motor konvoyumuza bir de gaza gelmemizi sağlayan şarkı eşlik ederken yolumuzu uzatarak merkeze gidiyorduk.

Etraftaki çocuklar el sallıyor, bende tek elimi bırakıp onlara karşılık veriyordum.
İzmir de ki tüm çocukların en büyük hayali biraz büyüdüklerinde aramıza katılmak için eğitim almaktı.

Bu ailelerin hiç hoşuna gitmiyor ve bizden nefret etmelerini sağlıyordu.
Fakat çocukların gözünde hâlâ havalıydık.

Belki şimdiden liderliğimi almak için büyümeye çalışan küçük veletler bile olabilirdi. Fakat liderliğimi ilerde olacak kendi çocuğuma verip saltanatı sağlamak  en büyük hayalimken buna izin vereceğimi sanmıyordum.

Sonunda merkezin önüne geldiğimizde korumalardan biri kapıyı açtı. İçeri girip motorları park ettiğimizde evin arka taraflarından yükselen duman dikkatimi çekmişti.

Aklımda deli düşünceler ile arkaya yürümeye başladım. Kızıl kafa belki hızını alamayıp merkezi ateşe vermiş olabilirdi. Ama merkeze kimse giremezdi.

Çetin'i mangalın başında görmemle tuttuğum nefesi dışarı verdim. Gülümseyerek etleri çeviriyordu.

"Mangal olmadan olmaz dedim lider.
Malûm yine şehri ayağa kaldırdınız."

Pişen etlerden birini alıp ağzıma attım.

"Sorma çetin sorma. Öyle güzel patladı ki,
Kızıl kafa trilyon parçaya ayrılmış olabilir.
Tabi içerisindeyse"

"Sanmıyorum. Arabana bomba koymuş?"

"Hıhı" dedim gözlerimi devirirken.
"Ama patlayan o oldu"

"Umarım başımıza büyük bir iş almamışızdır."

"Boşver çetin sen işi falan. Yakma etleri yeter."

Bahçedeki masalardan birine geçip oturduğumda üyelerde kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Biraz uzakta oldukları için duyamıyordum ama galeri hakkında konuştukları kesindi.

Bulut ve poyraz ellerinde çaylarla yanıma oturduklarında bulut otuz iki diş sırıtıyordu.

"Hayırdır?"

"Twitter'a girdin mi? "

"Hayır"

"Al bak"

Dedi elindeki telefonu elime verirken.
Gözlerimi ekrana çevirip Türkiye gündeminde birinci sıraya yerleşen hashtag'i görmüştüm.

#KaracabeyGaleriPatlaması

LİDER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin