Biz bu hayatın kirli camından dışarıya bakanlardanız,
biz yağmurun ıslatmayıp,çamur bulaştırdığı insanlardanız,
kapıların ardında kalanlar,duygularını mahçup şekilde yaşayanlardanız.
Belki bu yüzden bu kadar birikti içimizde,belki bu yüzden karalayıp karalayıp sildik,bu yüzden bu tozlu yollarda emeklemek gerekirken koşmak zorunda hissettik, sevinci de, hüznü de, utancı da bu yüzden hep saklamak zorunda hissettik.
Bu yüzden susmak daha sıcak hissettirdi
Bu yüzden sorulmadı hiç nedeni..Şimdi eline aldığın her sayfanın bu denli kırgınlık kokmasının sebebi kim diyebilirsin ki?
İyi niyetini kullanıp,sessizliğinden çıkar çıkaran insanlar mı,onlara bu yetkiyi veren kendin misin?
Sanırım en çok da benim..
Sanırım benim en büyük kırgınlığım kendime
olurunun olmayacağını bildiğim hâlde oldurmaya çalışan halime, bittiği hâlde sarbaşa yaptığım o hikayeye, içimden asla affedemediğim,ama bunu bir türlü dile getiremeyişime,insanları olduğu gibi kabul etmeyip görmek istediğim şekilde gören kendime
Kabullenemeyişlerime kırgınım..Oysa biliyordum,her şey tam olarak da öyleydi,
sen bir hikâyeyi mutlu sonla sonlandırmak istiyorsun diye hikâyenin özü değişmezdi, bütün o acılardan sonra da mutlu son denilemezdi zaten.
Bırak başladığı gibi bitsin,başında debelenip durduğun bu yolda ayağına batarken o dikenler nerdeydi hikâyene sonradan dahil olmak isteyenler,kalbine bulaşırken bu karanlığın kiri,nerdeydi aydınlık diye adlandırdıkların
Adına umut dediğin satırlarına gözyaşı bulaştıranlarla mı kurulacak şimdi mutlu sonlarınBırak böyle kalsın..
Bırak herkes gittiği yerde,herkes ait olduğu yerde kalsın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YARALI GÜNLÜK
RomanceÂdil olmayan hikayelerin başrolündeydim ben.. Ben bana bıraktığın enkazın altından kalkamayan 'BİR YARALI GÜNLÜK' Keyifli okumalar :)