İLK KAVGA VE İLK DERS

461 36 14
                                    

Medya : Ateş Krallığı Prensi

Birinin beni dürtmesi ile uykumda kaşlarım çatıldı ve mırıldanmaya başladım. Daha da dürtünce gözlerimi araladım ve karşımda bana gülümseyen Almira'ya dik dik bakmaya başladım o ise gülücüklerle bana bakıyordu. Ona ;

" Az daha dürtseydin olmadı böyle "
deyip göz devirmem ile bu sefer de Almira söz girdi ;

" Saat 07.30 beybisi hadi kalk artık ilk günden derslere geç kalmayalım "
demesi ise gözlerimi sabır diler gibi kapatıp kısa süre sonra açtım. Sonra yataktan kalkıp sersem adımlarla banyoya gidip güzel bir duş aldıktan sonra da dolabımın karşısına geçip giyeceğim kıyafetleri aramaya başladım. En sonunda ise kıyafet seçimimi tamamladıktan sonra kısa bir makyaj yapıp çantamı da elime aldım. Bu sefer saçımı dümdüz yapmıştım. Oyalanmadan salona çıktım ve Almira hemen gelip koluma girdi ;

" Son 1 saatimiz var bebek , hemen kantine gidelim ardından da sınıfa geçeriz "
demesi ile kafamı salladım ama aklıma ders programın bakmadığım geldi ve Almira' ya dönüp ;

" Hay ders programına bakmayı unuttum ben " demem ile o ;

" Merak etme derslerimiz hep aynı, 1 ay boyunca öğrenciler aynı dersleri görecek sonra güce göre ayrılacaklar.
İlk dersimiz : Mitolojik Hayvanlar
- Tarih ( Krallıklar ve diyar ile ilgili olan bilgiler )
- Element Dersi
- Ruh Hayvanları ve son olarakta
- Dövüş Sanatları "
deyince kafamı salladım ve o sırada çoktan kantine geldiğimizi fark ettim. Almira ;

" Kuzum sen bir masa bul bende bize yiyecek alıp geleyim "
dedikten sonra yine kafamı salladım ve en arka kısımda pencere kenarı olan bir masa bulup oturdum ve beklemeye başladım. Çok geçmeden elinde tepsilerle Almira geldi ve masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başladık. Havadan sudan muhabbet ederken sınıf bir anda sessizliğe büründü ve herkes bir tarafa bakınca bende istemdışı kafamı oraya çevirdiğimde " Ego Manyakları'nın " geldiğini gördüm. Evet onlara bu lakabı takmıştım ve hakediyorlardı da. Yanımda ki arkadaşıma baktığım da avel avel onlardan birini kestiğini gördüm ve dürtmemle bana bir bakış attıktan sonra kafamla yemeği işaret ettim ve oda göz devirdikten sonra yemeğine geri döndü ta ki gür bir erkek sesi duyana kadar. Karşıma baktığımda kırmızı kafalının bir çocuğa bağırdığını gördüm ve biraz inceleyince erkek olan başka birinin kırmızı kafaya çarpıp elindekileri yere düşürmüş olduğunu anladım. Ben ne olacak diye seyrederken Kırmızı kafa :

" Lan dikkat etsene olum ! "
Demesi ile çocuk ;
" Özür dilerim Prensim lütfen affedin "demesi ile kırmızı kafa gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve gözlerini açtığında kıpkırmızı olduğunu gördüm. Çocuğa ufak bir ateş topu yolladıktan sonra çocuk acı ile bağırdı. Kırmızı kafa yanındakilerden birine ;

" Rüzgar şunun işini hallet bir daha da önüne bakıp yürümeyi öğrensin "
dedikten sonra adının Rüzgar olduğunu öğrendiğim çocuk yerdeki çocuğa kısa bir bakış attıktan sonra hava elementini kullanarak havaya kaldırdı ve sert bir şekilde çocuğu duvara çarptı. Hala daha hava da tutmuş olması ve eziyet etmeleri sinirimi öyle bir bozmuştu ki, kimse de kalkıp ses çıkarmıyordu. İnsanlık bu kadar ölmüş müydü? Bu kadar acizler miydi? Daha fazla dayanamadığım için ;

" Hey bu kadar oyun yeter bırakın çocuğu " demem ile sandalyeden sert bir şekilde kalktım. Bütün gözler beni bulurken o salak prens grubuda bana bakıyordu. Seslenmem ile Rüzgar denen çocukta bana bakınca dikkati dağıldı ve havada asılı duran çocuk yere düştü. Tam bir adım atacaktım ki Almira kolumdan tutup kafasını sağa sola salladı. Bense sert bir şekilde kolundan kurtulduktan sonra o gruba doğru ilerlemeye başladım. Hemen arkamdan da Almira geliyordu. Gruba yaklaştıktan sonra kızıl kafa ;

Kutsanmış Varis  ( 1 ~ 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin