GERÇEK BAĞ ve TAMAMLANIŞ

311 18 1
                                    

Genç kız gözlerini açtığı zaman azıcık bir süre uyku sersemliğini atabilmek için yatmaya devam etti. Sonra yattığı yerden ise aşağıya atladı. Dün okula gitmek yerine okula yakın olan bir ağacın dalında uyumak istemişti. Yine her zaman ki gibi bir sürü soru olan beyniyle okula doğru yürümeye başladı ve kısa bir süre sonra okula giriş yaptığında saatin daha baya erken olduğunu anladı çünkü okulun bahçesi ıssızdı adeta. Berrak adımlarını eve doğru yönlendirdi ve kapının önüne gelince derin bir nefes aldı. İşaret parmağı ile zile basıp beklemeye başladı.ok geçmeden kapıyı Almira açtı ve karşısındaki Berrak'ı görünce iyi olduğunu ve başına birşey gelmediğini gördüğü için rahatlamıştı. İki genç kız oturma odasına doğru yürüdüler ve herkesi karşısında gördüğünde aslında şaşırmadı ama gözleri Ateş ve Buğra arasında gidip geldiğinde ise ağzı bir karış açık kaldı. Buğra'nın sağ gözü mor iken Ateş'inde kaşı ve dudağı patlaktı. Berrak kafasını yormadı ne olduğuna dair çünkü belliydi. Dışarı sıkıntılı bir nefes verip koltuğa oturdu. Bir süre kimse birbiri ile konuşmadı. Bu ortama iyice sinirlenen Deniz ise söze girdi ;

" Evet öncelikle herkes şu modunu bir düzeltsin çünkü sinirlenmeye başlıyorum. Ve artık bize neler olduğunu ayrıntısıyla anlatır mısın benim Minik Prenses'im. Ateş'in ağzını bıçak açmadı "

Dedi ve Berrak gözlerini Ateş'e çevirdi. Kısa bir süre ona baktı tıpkı Ateş'in de ona baktığı gibi. İlk gözlerini çeken ise bu sefer Ateş olmuştu. Berrak ise ufak bir göz devirmesinden sonra nefes alıp söze başladı ;

" Aslında size Buğra anlatmıştır. O yüzden oraları geçip asıl kısma geleceğim. Ateş ve ben hayvanlarımızın ziyarete giderken ona aynı bana Buğra'nın anlattığı şeyi anlattım. Aslında bu olayı kesin bir sonuca varmadan size söylemeyecektik ama bu sefer de herkesin bilmeye hakkı olduğunu düşündüm. Özellikle de Ateş'in..
O yüzden Ateş'e bunları anlattıktan sonra notmal olarak biraz bağırdı çağırdı ve önden gitti. Çok geçmeden ona yetiştim ve mağaraya girdim. Girdiğimizde ise ejderimin sözleri ile duraksamak zorunda kaldık. O sözlerde ise ;

" Buğra'nın Ateş'ten önce doğması gerekirken Ruh Krallığı'nın Kraliçe'si güçlü bir büyücü tarafından doğumunu geciktirmiş ve ilk önce Ateş dünyaya gelmiş sonra ise ağrılara pek fazla dayanamayan Kraliçe' de doğuma alınmış. Ateş 'in hemen ardından da Buğra dünyaya gelmiş. "

" O yüzden dengede de bir problem olduğunu düşünüyor Tiamat. Benim ruh eşim asıl eşimmiş ama Ateş ile sürekli olaylarımızdan dolayı da aramızda bir bağ olmuş. Gününü söylemedi ama aramızdaki bağın gerçek mi olup olmadığını ilerleyen zamanlarda mühürümüz gösterecekmiş. Eğer dövmede küçülme olursa bu aramızdaki bağ sahte olacakmış. Ghidorat yine Ateş'in ruh hayvanı olacak çünkü onu o seçti. Ve Tiamat bana son birşey söyledi. Söylediği cümle ise ;

" Ortada çok büyük bir entrika dönüyor Berrak. Bunu size söyleyemem çünkü kendiniz araştırıp öğrenmeniz gerekiyor. Aslında siz bu olayı dövmelerinizin değişkenliğinden anlayacaktınız ama Ruh Prensi naısl öğrendiyse bu işi size söyleyip erkene aldı "

" Dedi. Yani olayın asıl sorusu ise ' Neden Ruh Kraliçesi, Buğra'nın doğumunu geç gerçekleştirmek istedi? "

Dedi genç kız ve oradan ise Toprak söze girdi ;

" Ama anlamadığım bir yer var oda Buğra sen bu olayı nasıl öğrendin? "

Demesi ile herkes yüzünü Berrak'a dönerken Ateş ise ağzının içinden homurdanmaya başladı. Buğra ise göz devirip söze girdi ;

Kutsanmış Varis  ( 1 ~ 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin