KABULLENİŞ

234 16 5
                                    

Tören Günü..

Kutsal alanda herkes büyük çabalar sonucu oluşan hazırlığın bitimi ile herkes yerlerini almıştı. Bütün krallıklar ve aynı zamanda asiller, geri klan insanlar ise büyük ekrandan herkes seyredebilecekti. Berrak çok heyecanlıydı. Buğra ise tedirgin.. Bütün grup beraber anons zamanını bekliyordu. Zira bugün herkes umudun tükenmediğini ve o iki gencin kutsal olduğunu kesinlikle anlayacaklardı.

Samandra ise uzak bir yerden tören alanının olduğu yere bakıyordu. Gözleri Su Krallığı'nın kral ve kraliçesi olan Demir ve Burcu'yu izliyordu. Onların o mutlu hallerini gördükçe gözleri daha çok doldu. Ağlamak üzere iken yardımcılarından birinin ona seslenmesi ile hemen kendine çeki düzen verdi ve karşıya baktığında genç prens ve prenseslerin çıktığını gördü.

İnsanlar yüksek sesle Berrak için bağırıyorlardı ve alkış tufanına tutuyorlardı.

Tam o esnada Samandra ilerlemeye başladı ve onların çıktığı kürsü tarafına çıktı. Herkes şaşkındı.. Gençler saldırı pozisyonuna geçerken Demir ve Burcu'da yerlerinde donakalmışlardı.

Samandrs ise sessizlikten sıkılmış olacak ki ağzından o bomba etkisi sözler bir bir çıkmaya başladı.

Samandra : " Merhaba millet nasılsınız? Ah teşekkürler bende iyiyim. Neyse şimdi herkes nedne burada olduğumu merak ediyordur değil mi? Gerçi iki kişi hariç herkes merak ediyordur değil mi Demir ve Burcu ? "

Demesi ile bir kaşı kalkık onu dinleyen Berrak ise hemen karşı cümleye geçti.

Berrak : " Yine ne saçmalıyorsun sen? Canına mı susadın buraya gelmek için? "

Samandra : " Ah öyle deme Berrak'cım asıl haberi duymadın ben onun için geldim "

Berrak : " Ne söyleyeceksen söyle sonra defol git Samandra. Savaş öncesi canını yakmayayım "

Samandra : " Ah dur canım öyle deme. Bak şimdi baban ve annen olacak o iki şahıs var ya iş.. "

Daha sözünü bitiremeden Su Kralı olan Demir söze girdi :

Demir : " Sesini kes Samandra ve buradan defol git hemen "

Dedi. Ama Berrak babasının bu tarz konuşmasına şaşırmıştı. Kendi kendine birşeylerin döndüğünü anlayınca yönünü Samandra'ya çevirdi.

Berrak : " Hadi ne söyleyeceksen söyle sonra da defol git "

Samandra : " Ah Berrak belki de ben senin annen olabilirdim biliyor musun? "

Demesi ile tam saldırıya geçecrği sırada elini tutan Buğra'ya döndü ve geri adım attı. Dinlemeye devam etti.

Samandra : " Bundan uzun zaman önce sen hatta abin bile doğmadan önceydi herşey. Ben daha genç bir kadınken bir adama çok aşık olmuştum. Hatta oda bana aşıktı. Evlenip mutlu olacaktık. Ama bir tane kadın çıkıp geldi o an hayatımıza. Sevdiğim uğruna delicesine aşık olduğum adam bir anda beni hayatından çıkardı ve o kadına gitti. Tabi ben artık yaşamıyor gibiydim. Huyum değişti tarzım değişti. Eskiden cap canlı biriydim ama ondan sonra siyahlar içinde yaşamaya başladım. Neyse bir süre sonra sevdiğim adamın evlendiği kadından bir erkek çocuğu oldu. Zaten artık değişmiştim ama yine de o adamdan vazgeçmemiştim. Ayrılsa bile ona ve bebeğe yine de tamam diyecek kadar sevmiştim hemde. Neyse bir bana o kadından bir mektup geldi. Gelen mektupta ise şu yazıyordu.
" Biliyorum sinirlisin hatta üzgünde olabilirsin ama senden ticam artık hayatımızdan tamamiyle çıkman. Ben ve Demir mutluyuz. "
Tarzlarında saçma sapan bir mektup vardı. Bahsettim kişiler kim biliyor musun? Birisi annen birisi de baban "

Kutsanmış Varis  ( 1 ~ 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin