ŞEHVET

261 18 0
                                    

Bu genç grup aralıksız on gün boyunca sürekli antreman yapıyorlardı çünkü yakında savaş olacağı bariz ortadaydı. Berrak ise elindeki eldivenle oturduğu yerden bakışıyordu çünkü o kadar karışık ve zor bir eşya dı ki nasıl kontrol edeceğini bilmiyordu. Ateş ise ağacın altında oturan Berrak'ı görünce onun yanına gidip yan tarafına yavaşça oturdu. İki gençte hafif tedirgin oldukları için bir süre kimse konuşmadı. Çok geçmeden Ateş söze girdi ve Berrak'a ;

" Galiba eşyan seni çok zorluyor anladığım kadarıyla "

Demesi ile Berrak'ta söze girdi ;

" Evet hemde baya zorluyor birde çok karışık ve kontrol altına almak güç. Bir sürü özelliği var mesela birden fazla savaş aletine dönüşüyor, benimle konuşuyor ve onu yönetemeyeceğimi düşünüyor ve işimi zorlaştırıyor hatta görünmezlik özelliği bile var ama benim elimde ne var koca bir hiç. "

Demesi ile bir süre sessiz kalan Ateş söze girdi ;

" Haklısın belki çok zordur ama bu senin sınavında olabilir. Sen tanıdığım en güçlü kadınsın Berrak o yüzden pes etmeyip en sonunda o gücü elde edeceğini biliyorum. Kendi moralini asla bozma ve eşyana nasıl hakim olduğunu sadece o eşyana kanıtla "

Demesi ile Berrak suratını Ateş'e dönüp hafifçe gülümsedi ve sonra sorup sormama arasında ne kadar kalsa da sormayı tercih etti ;

" Öncelikle verdiğin destek için teşekkür ederim Ateş, sen gerçekten çok iyi bir dostsun. Ve bizim hala dost kalmış olmamız benim için bir mucize. Bizim hiç günahımız yokken kaderimizi daha doğmadan önce hayat, kader ve ebeveynlerimiz belirlemiş. Neyse herşey için tekrardan teşekkür ederim ben şu çalışma işine devam edeyim ve iyi ki varsın "

Dedikten sonra tebessüm ederek ayağa kalkan Berrak oradan uzaklaştı. O uzaklaşırken arkasında tebessüm eden bir adet Ateş olduğunu bilmeden. Şimdi sebebini anlamıştı Ateş, evet ne kadar üzerlerinde yapılan bir etki olmuş olsa da böylesine bir kadına aşık olmayacak erkek yoktur diye düşündü genç adam.

Buğra ise karşıdan sevdiği kadın ve kardeşi dediği adamı seyretti öylece. Belli ki aralarındaki buzlar eridi diye düşündü genç adam. Çok geçmeden yanına Berrak geldi ve ellerini adamın beline sararak sarıldı. Genç adam gülüp oda karşılık verince genç kız bütün görüntüleri aktardı. Buğra ise tebessüm ederek genç kızın alnından öptü. Genç kadın ise sevgilisine ;

" Evet koca oğlan benim artık çalışmam lazım şu baş belası eşyam benimle inatlaşıyor ona kim patronmuş göstermem lazım "

Deyip sevgilisinin yanağından kocaman öpen genç kadın oradan ayrılıp boş bir araziye yöneldi. Arkasından ise öylece avel avel ve aşkla bakan adamı hissederek.
Çok geçmeden Berrak eldivenin elinde bir ok olmasını istedi ve anında ok belirdi. Okun ucu simsiyah zifiri bir karanlığı anımsatıyordu ama herşeyden önemlisi neden siyah oldupunu anlayamamıştı. Genç kadın önünde duran hedef tahtasına ilk ard arda 3 tane ok attı ve tam ortasına isabet ettirince bu sefer yaya 3 tane aynı anda ok taktı. Sadece eğitimine konsantre olan kadın kendini adeta dış dünyadan koparmıştı. Eşyalsrı kullandıkça sanki büyüleniypr gibiydi ve Berrak daha önce böyle olduğunu hatırlamıyordu. Okların üçüde aynı anda hedef tahtasına gelince tahta parçlamarak simsiyah bir şekilde eridi. Arkadaşları ise sesle o tarafa dönerek arkadaşını seyretmeye başladılar. Almira ise endişe ile Rüzgar'a bakınca Rüzgar ise onun kolunu okşayarak skainleştirdi çünkü Berrak'ın göz renkleri gökkuşağı halini alırken aurasını çok baskın hale getiriyordu. Çok geçmeden genç kadın oktan hançere geçti. Hançerlerde simsiyahtı ve genç kadın bundan haz aldığını hissetti. Birden fazla hançeri aynı anda cansız mankene fırlattı ve hançerler mankenin alnına, kalbine, gözlerine ve tam kalbine isabet etmişti. Hemen ardından kılıç belirdi genç kadının elinde. Kabzası simsiyah olan ve bir sürü hayvan motifi deseni olan kılıcın bıçak kısmı yine simsiyahtı. Önünde cansız olan birden fazla mankene koşarak zıpladı ve birinin boynundan diğerinin karnından yarıp birininde kalbine saplamıştı. Sürekli haz alam genç kadın artık tamamen soyutlanmıştı ve eşyasının sesini duydu. ;

Kutsanmış Varis  ( 1 ~ 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin