Kutsanmış Varis ( 1 ~ 2 )

S2 ~ B2

Erkekler uyanmadan önce kızlar mutfakta enfes bir  kahvaltı hazırlamış ve erkekleri öyle uyandırmışlardı. Uyku mahmuru olan erkekler ilk mırın kırın yapsalar bile sonrasında o şahane kahvaltıyı görünce tüm sersemlikleri gitmişti. Demek ki neymiş erkeklerin kalbi midesinden geçer.

Güzelce kahvaltılarını yapıp ortalığı topladıktan sonra çalan kapı sesi ile kapıyı açmaya giden Toprak karşısında güzel bir kız görmesi ile şaşkınca ona bakmaya başlamıştı. İçeriden seslenen arkadaşlarını duymaması sonucu herkes kapıya yaklaştığında kapıdaki kız tekrar söze girdi,

" Merhaba beni buraya profesör gönderdi ve sizi çadırında beklediğini söyledi, İyi günler "

Deyip gitmesi ile kafasına şaplak atan Buğra'dan sonra kendine gelen Toprak , suratını buruşturdu. Sonra hep beraber evden çıkıp çadırın yolunu tutan arkadaşlar etraftakilerin ayrıntısıyla onları incelemeleri onları pek rahatsız etmiyordu çünkü bu duruma alışkındılar.

Çadırın içine girdikten sonra herkes koltuklara oturup profesörün  konuşmasını beklediler ki çok geçmeden de profesör söze girdi,

" Öncelikle tekrardan hoşgeldiniz çocuklar, dünde dediğim gibi buraya sizi bilgilendirme amacıyla çağırdım. Şimdi beni iyi dinleyin,
' Biliyorsunuz ki bildiğiniz üzere birçok tanrı var ama en önemli üç tanrı ise Şimşekler Kralı Zeus, Okyanus Kralı Poseidon ve Yeraltı Kralı ise Hades'tir. Aslında bunları size anlatmama gerek yok lakin önemli kısımları anlatmak zorundayım. Bunun yanı sıra Zeus'un eşi Hera var. Sizin dialogta olacağınız kişiler Zeus, Poseidon ve Hades. Bir tanrı ile tanrıçalar onun birleşiminden oluşan bebek tanrı, bir tanrı veya tanrıçanın insanla birlikten doğan bebeğine ise yarı tanrı denir. Aslında şuan burada olmanıza gerek yoktu ama size şunu söylemek zorundaydım. Çocuklar ne olursa olsun Olimpos'ta daima entrikalar çevrilir bu yüzden dikkatli olun. Birazdan ise sizi Olimpos Akademisi'ne yollayacağım. Oranın bahçesinde sırayla dizilmiş evler var ve sizin eviniz çoktan hazırlandı. Prens ve Prenses ünvanları vaysıfla burada olduğunuz için ve Berrak sen tanrılarının tarafından kutsanmış olduğun için ayrılacalıklı olacaksınız. Sizden çok ümitliyim çocuklar. He bu arada oraya gittiğinizde ise Resepsiyona direk gidin size yardımcı olacaktır. Bir süre sonrada Olimposun gizli taht odasınıia çağırıp sizi tanımak isteyeceklerdir.  Neyse umarım Olimpos'ta güzel zamanlar geçirirsiniz. Kendinize iyi bakın yakında turnuvada görüşürüz "

Demeis ile grup ne turnuvası olduğunu soracakken, Profesör ise ağzından çıkardığı sözler ile bir portal açtı ve el işaretiyle gitmelerini istedi. Toprak'ın,

" Yine mi ya "

Demesi ile herkes gülerken portaldan içeri girdi.  Saniyelik süren bir yolculuktan sonra herkes ayakta başka bir yerdeydi. Etrafına şaşkınca bakıyorlardı. Çünkü burası o kadar güzeldi ki.. Tam karşılarında kocaman ve çok nadir bulunan tarihi bir akademi vardı. Etrafta ise denge ve düzen adeta eşsiz bir şekilde birbirine uyum sağlıyorlardı.  Grubun etrafı incelemesine engel olan ise etraftan gelen seslerdi. Herkes onlara, onlarda bahçedeki kişilere bakıyorlardı. Grup hafif ileri doğru adım atıp kocaman demir kapıya ilerlerken etraftakilerin seslerine kulak kesilmişlerdi. Erkeklerin,

" Aman Tanrım kızların güzelliğini görüyor musunuz, bunlar sanırım varis ve arkadaşları "

Derken bir başka erkek ise,

" Gerçekten kızlar çok güzel ama sizce hangisi varis çok merak ediyorum "

Dedikten sonra başka bir erkekte,

" Bunu anlamak çok güç çünkü etraflarındaki auralar çok güçlü ve duydunuz mu bilmiyorum varisin birde mühürlüsü varmış. Varis Kayıp Prenses'miş ve mühürlüsü ise de bir Prens'miş. Yani buradaki tanrı çocuklarına eşdeğer. Birde söylenenlere göre aralarından birkaç kişi ise tanrı veya tanrıça poziyonlarındaymış "