YENİ BOYUT

205 16 3
                                    

Akademi de büyük bir kutlama düzenleniyordu ki etrafta herkes bir yandan bir yana koşturuyordu. Bugün herkes güzel bir baloya davetliydi.

Aşağıdan arkadaşlarının ona,

" Hadi Berrak daha hazırlanmadın mı , çok geç kalacağız "

Denmesi ile yanındaki sevdiğine bakıp tebessüm ederken yüksek sesle,

" Tamam tamam geldik sakin olun "

Demişti. Buğra ise karşısındaki melekten gözlerini nasıl alacağını düşünüyordu. Ama bu imkansızdı..
Buğra kolunu uzattıktan sonra Berrak samimi bir gülücük gönderdikten sonra Buğra'nın koluna girdi ve yavaşça odadan çıkıp merdivenden aşağı inmeye başladılar. Herkes Berrak'a övgüler yağdırırken abisi olan Deniz ise kardeşine yaklaştı ve onun alnından öptükten sonra kutudan siyah beyaz kanatları olan adeta eşsiz bir kolye çıkardı. Berrak'ın boynuna taktıktan sonra abisi göz kırptı ve geri yerine döndü. Herkesin suratına tek tek baktı Berrak.. Geçmişi düşündü. İlk geldiği zamanları ve zamanla gelişen iyi yada kötü olaylarla baş etmeyi , aileyi, dostluğu, aşkı, ihaneti ve tabiki sevgiyi öğrendi bu iki yılda.. Tebessüm ederken gözleri dolmaya başlamıştı Berrak'ın.. Buğra ise yavaşça ona doğru döndü ve,

" Ne akdar mutlu da olsak ağlamanı görmek istemiyorum sen hep gülmeli ve mutlu olmalısın "

Dedikten sonra sakince kafasını salladı Berrak ve tekrardan insanlara doğru yürüdüler. Herkes buradaydı. Ailesi , arkadaşları ve sevgilisi.. İçinden binlerce kez dualar etti hep böyle kalmak için ama bir yandan da kalbi buruktu onun.. Çünkü Yunanistan'a gideceklerdi , ailesinden uzaklaşacaktı. Ama mecburdu ona verilen bu armağanı en iyi şekilde kullanacaktı ve çok daha bilgili biri olup dönecekti gururla.. Annesi ve teyzesi yaklaştı ona sulu gözlerle.. Minik prensesleri artık büyümüştü, olgunlaşmıştı ve hatta aşık bile olmuştu. Ondan ayrılmak zor olacaktı o yüzden ilk annesi sarıldı ardından feyzi ve en sonda babası..
Bu ana daha fazla kalbinin dayanmayacağını hisseden Berrak ise babasından ayrıldıktan sonra söze girdi,

" Güzel olmak için çok uğraştım ve şimdi siz beni ağlayıp güzelliğini bozacaksınız. Merak etmeyin oradaki işlerimizi halleder etmez sizlere mutlaka döneceğim. Ve sizi çok seviyorum "

Dedikten sonra ufak bir alkış oldu. Sonra herkes yola çıktı. Okulun bahçesine geldiklerinde herkesin gözü onlardaydı. Herkes onlara bakıp hem imreniyordu hemde övgüyle bahsediyorlardı. Kral ve Kraliçe'lerde yerlerini aldıktan sonra Müdüre Hanım ayakta kalktı ve söze girdi,

" Aslında konuşma yapmak şuan uygun değil ama kısa bir konuşma yapmak istiyorum. Bugünkü balonun amacı hem akademizin yeni yılını kutlamak hemde bildiğiniz üzere varis ve arkadaşların okulda artık diğer profesörler gibi ünvan aldıklarını belirtmek istiyorum. Umarım Yunanistan'da başarıyla ve güçlü bir şekilde dönüp her zaman ki gibi gururumuz olacaklarına inanıyorum ve bu konuşmayı çok fazla uzun tutmak istemediğinden bu kadehi başarılarımızı ve koruyucularımızın şerefine kaldırıyorum ve parti başlasın "

Demesi ile herkes kadehini kaldırıp içtikten sonra etrafta büyük bir alkış tufanı koptu. Sonra yüksek sesle verilen müzikle beraber herkes ' Buğra - Berrak ' diye bağırırlarken açılış dansını ikisi yapmak üzere sahnenin ortasına geçtiler. Ve müzikle beraber dans başladılar. Bir süre dans ettikten sonra müzik kapandı. Herkes ne olduğunu merak ederken bir tek Buğra ve arkadaşları sakindi. Berrak etrafına bakarken sevgilisinin önünde eğilmesi ile beraber yüzünü ona çevirdi ve şaşkın bakışlarıyla ona bakmaya başladı. Buğra tek dizini yere koyup eğildikten sonra sol iç cebinden bir kutu çıkardı. Berrak ise donup kalmıştı çünkü böyle birşey beklemiyordu. Buğra karşısında şaşkına dönen sevgilisine bakıp tebessüm etti ve kutunun kapağını açtı. İçinde orta boy büyüklükte olan yine siyah beyaz karışımı kanatları olan bir yüzük vardı. Berrak mutluluktan ne diyeceğini bilemediği sen şaşkınlıkla eli ağzına gitti. Buğra ise söze girdi,

Kutsanmış Varis  ( 1 ~ 2 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin