Pirate King } HongSang

2

Ne kadar zaman geçti ya da ne kadardır kayıptı bilmiyordu sarışın prens.

Kral ve Kraliçe onun kaybolduğunu bile fark etmeniştir. Eli ile üzerindeki tozları silkeledi asil sarışın.

Buradan biran önce çıkması gerekiyordu.

Nefesini sıkıntı ile dışarıya verdiğinde bulunduğu zindanın kapısı hızla açılmıştı.

"Vay vay vay uyuyan güzel sonunda uyanmış."

"Neden buradayım?"

"Oh hemen sadede gelmek istiyorsun demek... sevdim bunu."

"Sana soru sordum."

"Ben de cevaplamadım. Sana hesap verecek değilim."

"Bana bak eğer seni bulurlarsa ölümün tez olur."

"Demek önemli birisisin?"

"Bu seni ilgilendirmez."

Hongjoong gözünün seğirdiğini hissetti. Bu çocuk her kimse sıkı dişli birisiydi ama o Kim Hongjoong'du. Kimse onu ezemez.

Adımlarını sarışına yönlendirdi ve sarışının hemen dibinde bitti bir kaç adımda. Işaret ve baş parmağı ile sarışının çenesini tuttu ve yüzüne yaklaştırdı.

"Bana bak sınırını aşıyorsun."

"Hah sınırımı aşsam ne yapabilirsin ki?"

Çenesini sıkan parmaklara aldırış etmeden cesurca cevap verdi sarışın prens ama hesaba katmadığı bir şey vardı o da karşısındakinin acımasız bir korsan olduğuydu.

Hongjoong sadist gülümsemesi ile sarışına baktı ve arkasındakilere işaret verdi.

Yeosang gözlerini korku ile kocaman açmıştı.
Şuan neredeyse köpek balıklarına yem olacaktı ya da belko boğularak ölebilirdi de. Elleri ve kolları sıkıca sarılmıştı ve rampa gibi bir tahtanın neredeyse en ucundaydı.

Korku ile rampanın kenarından aşağıya baktı ama başının döndüğünü hissettiğinde hemen geri çekilmişti.

Kahkaha sesleri işittiğinde güverteye baktı ve gülen kişiler ile karşı karşıya geldi.

"AZ ÖNCE CESURCA KARŞILIK VERIYORDUN BANA ŞIMDI NE OLDU?"

"BAK DINLE BENI SENINLE ANLAŞABILIRIZ."

Hongjoong anlaşma kelimesini duyduğunda merakla rampaya yaklaştı.

"Sana nasıl inanacağım?"

"Ben sana nasıl inanacağım?"

Hongjoong sırıttı.

"Seni sevmeye başladım. Nesin sen?"

"Choi krallığının en büyük prensi Choi Yeosang."

"Hmm demek prenssin. Beni tanıyor musun?"

"Hayır..."

"Deryaların hakimi Kim Hongjoong majesteleri."

Yeosang merakla ona bakmıştı.

"Peki artık buradan inebilir miyim?"

"Hayır."

"Ama eğer bana iyi bakarsanız krallıktan fidye isteyebilirsiniz. Eğer sizi dinlemezlerse de size Choi San'ı getiririm."