Mira +18 | texting

21. bölüm

"Bakalım ne sesi gelmiş," dedim Kamer'in gözlerine bakarak. "Değil mi sevgilim?"

Kamer bir şey denediğinde bende duru'ya bakmıştım. "Nereye geçelim canım?" Dedim yapmacık bir samimiyetle. Duru üzerinde ki şoku hala atamamıştı ama bakışlarını koridora çevirdi. Orası mı demek istiyordu bilmiyorum ama başka bir şey demesine izin vermeden Kamer'in elinden tutarak koridora yönlendirdim.

"Sende üzerine bir şeyler giy istersen." Dedim duru'ya. Koridorda yürürken evi inceliyordum. Bazı yerleri altın rengiyle kaplanmış, bazı yerleri ise siyah olan bir koridordu. Salon diye tahmin ettiğim yere girince buranın da aynı şekilde dekor edildiğini fark ettim.

Bakışlarımı salonun sonunda ki masaya çevirdim. Gerçekten ciddi olup olmadığını merak ediyor, ve aşırı derecede sinirleniyordum. Daha bugün sevgilisi olduğunu duyurmuştu fakat nasıl bir utanmazlıksa, gecenin bir yarısı eve çağırıp romantik bir masa kurabiliyordu. Sinirden Kamer'in elini daha fazla sıktığıma emindim.

Kamer baş parmağı ile elimi okşarken gülümsemiştim. Duru'nun içeriye girmesi ile hepimizin bakışları onu buldu. Öfkeden deliye dönmüş gözlerle ona bakarken utandığını fark ettim. Sevgilisi olan birini mini gecelik ile evine çağırıp utanmıyor; fakat bunu sevgilisinin görmesine utanıyordu.

"Hırsızlarla yemek yiyeceksin galiba?" Dedim ciddiyetle. Duru bana bir cevap vermeyip kamer'e bakmıştı.

"Gerçekten amacını merak ediyorum. Söylesene, Kamer'i buraya çağırmanda ki amacın neydi? Hayır takıntı haline getirmişsin, bunu tüm Türkiye biliyor zaten. Fakat daha yeni, bu sabah sevgili olduğuna dair bir post paylaşıyor, ama sen utanmadan, arlanmadan; evine çağırıp, mini bir gecelik ile karşılıyorsun. Merak ettim biz gelmeseydik ne olurdu?" Dedim soluksuz konulaşarak. "Hemcinsim olarak bir kadının kendini bu duruna düşürmesine acıdım."

"Kamer'in seni sevdiğini gerçekten düşünüyor musun?" Dedi duru saniyeler sonra. Kaşlarımı çattığımda gülmemek için zor duruyordum. Bu sefer elimi sıkan Kamer'di

"Yok canım ne düşünücem" dedim alayla. "Kamer hala seni seviyor bilmiyor musun?"

"Evet öyle." Dedi net bir sesle. Kamer'le olan ellerimi ayırmayıp durunun üstüne yürümüştüm.

"Bana bak takıntılı psikopat" dedim sinirle. "Bu hastalığından bir şekilde kurtul, tedavi ol. Sizin ilişkiniz bitti. Bak bitti diyorum. Bitti. Bundan sonra sevgilisi olan birini gece gece evine davet etmemeni umuyorum. Özellikle o sevgili bensem. Şuan saçını başını yolmamak için zor duruyorum. Ama bir daha olursa , inan hiç gocunmadan o takma saçlarını elime dolarım. Şimdi siktir git zıbar." Dedim son olarak. Duru bana şokla bakarken Kamer'in elinden tutarak onu çıkışa yönlendirdim.

"Sarışın yelloz" diye mırıldandım kapıdan çıkarken. Bunu tek Kamer duymuştu. Demir de arkamızdan gelmiş kapıyı kapatmıştı.

"Hadi evimize gidelim..." Dedim Kamer'e dönerek. Uykusuzluktan bayılmak üzereydim. Kendimi Kamer'in göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Gidelim sevgilim." Dedi kamer fısıltıyla. Bir elini bacaklarımın altına bir elini de belime koyarak kucağına aldı. Kollarımı boynuna dolayıp, açıkta kalan köprücük kemiğine öpücük kondurmuştum.

____

Gözlerimi güneşin ısrarı sonucunda sertçe açtım. Bugün Muğla'ya gitmem gerekiyordu. Daha doğrusu gitmemiz gerekiyordu.

Duru'nun evine gittiğimiz gün dahilinde tam bir hafta geçmişti. Bu süre zarfında bazen ben Kamer'de bazen de o bende kalmıştı. Annemlerle kameri tanıştırma fikri beni sürekli tedirgin ediyordu fakat bunun için yapacak pek bir şey yoktu.