"Birazdan o küçük ağzında olacak şeyi" dedi keskin bir ses tonuyla. İçimde bir şeylerin kaynamaya başladığına emindim.
"O küçük, sıcacık ağzının içinde istiyorum." Dedi sertçe. Gülümsediğimde kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Gitmemiz lazım..." Dedim, yüzümü asarak.
"Gideriz."
"Acelemiz var."
"Yetişiriz." Dedi, sakin olmaya çalışırmış gibi bir hali vardı.
Niye? Azdırırken iyiydi.
Sen kimin tarafındasın yazıklar olsun...
"Kamer..." Dedim zorlukla konuşarak. "Yol uzun zaten. Sırası mı sence?"
"Yola bu şekil çıkamam." Dedi aşağıya bakarak. Bende baktığı yöne bakınca, pantolunu zorlayan aletini gördüm. Tekrardan onun yüzünü bakınca, ne olduğunu anlamadan beni kucağına aldı. Ağzımdan küçük bir çığlık kaçsa da kollarımı boynuna dolamıştım. Yatak odasının kapısını tek eliyle açıp içeriye geçti. Beni çok sert olmayacak şekilde yatağa bıraktığında şaşkınlıkla ona bakıyordum.
Üzerinde ki tişörtü bir eliyle çıkartarak, üzerime uzandı. Ağırlığını üzerime vermiyordu ama hafif baskısı vardı.
"Onu bu hala sen getirdin." Dedi inleyerek. Bacaklarımın arasında olan baskı yüzünden kasılıyordum.
Yataktan ayağa kalkıp, ayakta dikilmeye başladı.
"N'apıyorsun" dedim şaşkınlıkla. Dudaklarını tek bir tarafa kıvırarak bana bir gülümseme gönderdi.
"Çöz pantolonumu." Dedi tok bir sesle. Ne dersem diyeyim beni dinlemeyeceği için, beni yatırdığı yerden oturma pozisyonuna geçtim.
"Hatırlıyor musun?" Dedim keyifli bir sesle. Dudaklarıma bir gülümseme kondurduğumda, onun sinirlendiğini fark ediyordum. Bu daha çok keyif almama neden oluyordu. "Bana demiştin ki; önümde diz çöküceksin...bende demiştim ki sen benim önümde diz çökme de..."
"İddamızı kazanalım, değil mi sevgilim?" Dedim tatlı olmaya çalışır bir sesle. Bana sen ciddi misin bakışları atınca, gülümseyerek karşılık vermiştim.
"Sırası değil." Dedi zorlukla. "Hem de hiç sırası değil."
Dizlerimin üzerinde yatakta sürünüp, ayakta dikilen bedeninin yanına geldim. "bence tam sırası." Dedim. Ellerimi çıplak göğsünde, tüy kadar yumuşak dokunuşlarla gezdiriyordum. Parmaklarımı her sürtüşümde, ellerimin altında ki bedenin kasılışına şahit oluyordum.
"Mira..." Dedi titreyen bir sesle. Kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım. Zor durumda olduğunun farkındaydım. Ama bu beni dertlemezdi. "Mira" dedi tekrardan, sabır dilenirmiş gibi bir hali vardı.
Karnında olan dokunuşlarımı yavaş yavaş, pantolunun üzerine getirdim. "Efendim sevgilim?" Dedim Alayla. Pantolunun, kumaşını zorluyan şişkinliğine parmağımı yavaşça sürtmüştüm. Yüksek sesle bir inleme ile, saçlarını sertçe geriye doğru çekti. "Hadi diz çök sevgilim. Bende onu yuvasına kavuşturayım." Dedim. Aynı zamanda elimin altında olan aletine baskı uygulamıştım.
"Altımda inleteceğim seni." Dedi sertçe.
"Ben de onu istiyorum zaten." Dedim memnuniyetle. "Ama sana bağlı tabi..."
Ellerimi aletinin üstünden çekip, ondan biraz geriye doğru kaymıştım. Ayaklarımı yatakta sallandırıp ayağa kalktım. Gözlerine beklentiyle bakınca, ne yapacağını merak etmiştim. Öfke dolu gözlerle bana bakınca, tek kaşımı havaya kaldırmıştım. Hadi der gibi. Adem elmasının hareketinden yutkunduğunu anlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mira +18 | texting
Teen FictionMira: lütfen beni bir sik- Mira: yazacağımı düşündün demi? Mira: çok beklersin ehehe Mira: ya da ben çok beklerim aq Mira: sanki mesajı görüceksin. Mira: altında ki kızları doyur önce. Mira: her gün başka kızla, ne midesizsiniz amk Yayınlanma tari...