Köfteciden çıktık ve ilerideki parka gittik çimenlere oturduk.
Semih ; Deniz yarın bize gel biraz bizde kal annem seni bekliyor. Yarın söylicektim madem bir araya geldik. Söylim dedim.
Deniz; İyi yaptın annem de dedi git diye. Yarın gelirim. O zaman.
Semih ;Zeynep sende gel kanka.
Zeynep ; Yok kanka siz vakit geçirin. Benim işim var. Annemle babamın yanına gidicez.
Deniz ;Benden selam söyle amcama. Bende gelim diycemde senin babana anlatıcakların vardır.
Zeynep ; Aynen kanka başka zaman gelirsin.
Kalkıp semihin yanına oturdum çünkü ben yine üşümüştüm ve yine hırkam yoktu. Ama semihin üzerinde bir ceket vardı. Yanına oturunca vericekken
-Verme geçen seferki gibi sarıl sıcacık olmuştum. Hem ceketi verirsen sen üşürsün.
-Tamam üşürsen veririm.
-Tamam dedim ve semihe sarıldım oda hemen bana sarıldı.
Semih sarılınca garip bir şekilde yumuşacık oluyorum. Yine mayıştım. Bu sefer uykuyla uyanıklık arasındayken konuşmaya başladılar.
Zeynep ; sabahtan beri uyuyoruz nasıl uyudu bu kız sanki hiç uyumamış gibi.
Semih ; Karışmada uyusun yorulmuş demekki. Deniz hep böyleydi. Fiziksel olarak yorgun olmasada. Ruhen çökükse uyurdu.
Onur; Ne güzel böyle bebeklikten beri bir aradasınız ve anlaşıyorsunuz.
Semih; o kadarda güzel değil bazen bazı şeylere.
Onur ; Niye öyle diyorsun? Bence her zaman güzel olurdu.
Zeynep ; Bazen garip oluyor. Ben sana sonra anlatırım.
Biraz öyle sarılarak durduktan sonra ayıldım ve uyandım. Ben uyanınca kalktık ve birlikte binanın yanına kadar yürüdük. Yol boyunca konuştuklarını düşündüm neydi kötü olan. Binaya girip. Asansöre binip yukarı çıktık. Eve girdik. Zeynep odasına giderken balkona çıktım. Birkaç gündür olanlar kafamı karıştırıyor. Neydi bu sakladıkları. Ben bunları düşünürken. Zeynep geldi
-Napıyorsun burda.
- Hiç oturuyorum
- Bir şey mi? Düşünüyorsun.
- Evet
- Ne düşünüyorsun?
- Canla neden ayrıldık falan.
- Boş ver kanka düşünme o düşünsün.
- Aynen
Kalktı
- İçeriye girelim.
-Yok sen gir ben biraz daha durduktan sonra gelirim.
-Sen bilirsin deyip gitti.
Hakkatten biz niye ayrıldık oysa beni çok seviyordu bende onu nedenide yok bir anlık öfkemizle oldu sanırım. Ama iyi çocuktu yani bana kendini öyle tanıtmıştı.
Biraz yıldızları izleyip. İçeriye girdim. Zeynep telefona bakıyordu. Bende yatağımı açıp yattım. Uyumasamda yattım bir süre sonra uyumuştum. Sabah kalktığımızda. Hatice teyzenin evde olmadığını fark ettik. Not bırakmıştı. Sabah erken toplantısı varmış. O yüzden erken çıkmış. Bizde Zeynep le kahvaltı yaptıktan sonra. Babamın yanına gitmeye karar verdik. Hazırlanıp çıktık. Ve bir süre sonra gelmiştik. Babam geldiğimizi görünce. Kalktı bende yanına gidip sarıldım. Onurla da selamlaştık. Biz babamla dışarı çıkınca zeyneb'in onura sarıldığına yemin edebilirim. Ama dönersem babamda döner bunun için kanıtlayamıyorum. Neyse deyip babamın yanına oturdum. Zeynep ile onur da gelip yanımıza oturdu. Biraz öyle oturduk ve kalktık. Tekrar zeyneplerin evine geldik. Ben çantamı topladım. Zeynep te giyinmeye başladı. Hatice teyze gelince. Onlar mezarlığa gittiler bende yürüyeceğim söyledim. Yürürken telefonum çaldı. Bilmediğim bir numaraydı. Açtım ses gelmiyordu. Bende kapattım. Biraz daha yürüdükten sonra gelmiştim. Kapıyı çaldım. Tuna abi kapıyı açtı beni içeriye aldı sarıldık. Ahu Vildan teyze ve semih de geldi. Onlarada sarıldım. Ve birlikte içeriye geçtik. Ahu teyzeyle sarılarak oturuyorduk. Semih ve tuna Abimde karşıda oturuyordu. Ahu teyze semihin odasını bana hazırladığını ve oraya yerleşmemi söyledi bende kalkıp kapını oradaki çantamı aldım ve semihin odasına gittim. Semih te peşimden geldi. Eşyalarımı koyacağım dolabı açıp. Yatağa oturdu telefona bakıyordu. Bende eşyalarımı dolaba yerleştirdim. Ve çantayı kapatıp dolabın yanındaki boşluğa koydum. Semihin yanına oturdum. Bana bakmaya başladı. Bende ona Bakmaya başladım. Mal mal ne bakışıyoruz anlamadım. Neyse
- Ayyy semih eskiden senin yatağında zıplardık yine zıplaya bilirmiyiz.
- Saçmalama deniz nasıl zıplıycaz. Benim kafam tavana değer.
- Tamam sende yerde dur boyun uzun zaten. Elimden tutarsın tek. Yoksa düşerim.
- Tamam tamam.
Ben yatağın üstünde ayağa kalktım semih te yere inip elimi tuttu.
Ben gülerek zıplıyordum semih te bana gülüyordu. Kahkahalarımızı duyan tuna abi gelip. Napıyorsunuz dedi sonrada şaşırdı. Ve videomuzu çekmeye başladı. Ahu teyzede gelip.
-Daha neler napıyorsunuz kocaman oldunuz siz. Durun hadi dedi ve gitti. Bende durdum ve başım dönünce tökezledim ve semih kucağına alıp beni yere oturttu. Kafamı kaldırınca tuna abininde gittiğini gördüm. Biz hala gülüyorduk. Ben yere uzandım ve gülmem durmuştu. Birden telefonum çalmaya başladı kalkıp komidin in üzerinden aldım. Yine sabah ki numara açtım.
Can konuşmaya başladı. Birine birşey anlatıyordu. Karşısındaki kızda konuşmaya başladı boş ver aşkım önemli değildi eğlenceyi zaten dedi. Semih cevap verdi. Evet ilk başta öyleydi. Ama iyi ve güzel bir kızdı. Sevmeye başlamıştım. Ama yanı başında onu seven biri vardı. Ben sevmiyorum ama o çocuk çok seviyor belki bir gün anlar. O çocuk yanı başındayken olmaz zaten. Dedi ve ben şokla telefonu kapattım. Aldığım yere koydum ve tekrar yere oturdum. Şoktayım semih gelip iyi misin? Kim aradı diye sordu. Ve ben bir anda ağlamaya başladım. Semih bana sarılınca ağlamam arttı sırtımı okşayınca ise hıçkırarak ağlamaya başladım. Bir yanda da semihe anlatmaya çalışıyorum.
-Semih beni hhhiç sevmemiş yaalanmışş herşey. Yaaaa
- Şşş tamam ben biz seni seviyoruz. Biraz semihe sarılarak ağladım ve semihin kokusuyla iyice uykum gelmişti. Mayıştığımı fark edince beni kaldırıp yatağa yatırdı. Üzerimi örtüp. Yanıma oturdu ben uyuyana kadar saçımı okşadı ve yanında durdu zaten bir süre sonra uykuya dalmıştım.
Bir saat sonra uyandım. Önce banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Sonrada salona geçtim. Salonda iki kadın ahu teyzeyle sohbet ediyordu. Yanlarındada kızları vardı. Birisi 20li yaşlarda diğeri ise benle bizle yaşıt duruyordu. Süslenmiş püslenmiş gelmişlerdi. Bende gidip ahu teyzemin yanına oturdum. İyi uyudunmu kızım diye sordu bende evet dedim. Kadınlardan birisi
- Bu kız kim Vildan? diye sordu.
- Kızım sayılır Ayten Hanım
- Akrabanızmı diye sordu. Diğer kadın.
-Yok ama akrabadan daha yakın insanlar.
- Sizdemi kalıcak ya bu kız. Olmaz öyle şey uygunmu hiç.
- Komşumsunuz diye sustum ama artık haddinizi aştınız. Öncelikle adı bu değil deniz. Ayrıca uygunsuz bir şey yok. Benim çocuklarımda deniz de ne yapacağını bilir yanlış yapmazlar.
-Öyle demedik. Hani kız ya seninde iki oğlun var gönlü düşer diye dedik.
- Ay keşke denizden iyi gelinmi bulucam. Ben sizin kızlarınız gibi çöp atmaya bile giderken süslenmiyor doğal güzel içi gibi.
- Neyse biz kalkalım artık. Deyip gittiler.
Bu gün yani 20. 07 benim doğum günüm . Bu bölümüde kendime hediye ediyorum. Gidip diğer bölümü yazim daha heyecanlı olur. ( Bu arada kitabın ilk bölümünde geçen okul sahnesi okulun son günüydü. Yaz tatili bu yüzden okul yok.)
