Yatakta rahatsızca kıpırdanıp gözlerimi açtığımda elimde bir ağırlık hissettim. Can olduğunu tahmin ettiğim ele eğilip baktığımda yanılmadığımı canın uyuyakalmış masum suratını görünce anladım.
Allahımm! Bir insan bu kadar mı güzel uyurdu?
Elimi yavaşca hareket ettirip çekmeye çalışsamda o sanki buna kuruluymuş gibi anında uyandı.
Uyku mahmuru gözlerle beni süzerken "İyi misin? Bir şey mi oldu? Bir yerin mi ağrıyor? Ben hemen doktoru çağırıyorum." Deyip ayaklandığında eş zamanlı şekilde bende elini yakalayıp durdurmuştum onu. Elimi aşağı doğru çektiğimde otomatikmen yatağa eğilmişti.
"Bir şeyim yok can. Otur şuraya." Dedim azarlar tonda ama sesim aksine yumuşâk çıkmıştı.
Ona nasıl kızardım ki?
Hemde beni düşünürken...
Odada yalnız olmadığımız aklıma geldiğinde gözlerim odayı taramaya başladı ancak aradıklarını bulamadı.
"Can zeynepler nerede?" Diye sordum uzun süre konuşmamamdan dolayı kısık çıkan sesimle.
"Bilmiyorum. Kantine inmiş olabilirler."
Dediği sırada odaya kıpkırmızı suratıyla nefes nefese kalmış zeynep daldı.
Evet daldı diyorum çünkü gerçekten daldı.
Kapıyı öyle bir açtı ki kızını yatakta bir adamla basmaya hazırlanmış anne gibiydi.
"Zeynep ne oldu?" Desemde yüzüme bile bakmadan koltuktan çantasını aldı ve "benim lavaboya gitmem gerek." Diyerek odaya girdiği gibi çıktı.
Neler olmuştu böyle?
"Suratı kıpkırmızıydı. Kesin aralarında bir şey oldu." Dedim heyecanla. Can bu halime gülümsedi.Ama sonra suratı asıldı.
-Ne oldu?-Bu hastalık ve neden sen yani hastalık seni ben seni nasıl buldum bilmiyorum. Bak yanlış anlama güzel iyi bir kızsın ama bilmiyorum
Ne olmuştu ki şimdi?
"Can ne oldu?" Dedim endişeyle.
-Ya bir gün ölürsen.
Bırakmayacaktım değil mi onu ?
O bensiz çok üzülürdü. Benim onun yanında olmam gerek.
Ben bu hastalığı yeneceğim. Yeneceğim ve tüm sevdiklerimi mutlu edeceğim.
Bu bölüm de sevgili arkadaşımın kalemi.
