Bana doğru gelen Elif 'i ( kuzenim) görünce şok oldum ne alaka benim burada olduğumu nerden biliyor ki.
-Bebeğim niye ağlıyorsun?
-Sen nerden biliyorsun burda olduğumu?
Derken elimle göz yaşlarımı sildim.
-Can aradı çocuğun aklı çıkmış yanına git dedi. Merak etmiş gelicem ama yanına git ağlamasın dedi. Can gelicek kadar ne oldu?
- Tamam ağlamıyorum zaten. Neyse ben eve çıkıyorum gel sende.
- Sen iyisin değilmi?
- Evet iyiyim hem daha iyi hissediyorum.
- Tamam hadi çantanıda al.
- Aldım hadi.
Binaya doğru ilerleyip binaya girdik. Asansör beklemeye başladık. Binanın kapısının açıldığını duyunca kim diye kafamı çevirdim. Semih 'i görünce şok oldum.
D: -Semih burda napıyosun? Diye sordum.
S: - Deniz senle konuşmak istiyorum.
E: - Ben eve gidim zaten dersim vardı.
D: - Gitmesen?
E: - Yok gittim hadi by by.
Dedi ve hızlıca binadan çıkıp gitti.
S: - Deniz seni kırdığım için özür dilerim ama sen benim kardeşim gibisin seni korumak istedim.
Semih bunları söyler ken gelmiş olan asansöre binip katın tuşuna bastık.
Asansöre binince semihin bana üzgün üzgün baktığını fark ettim. Ve semihe dönüp konuşmaya başladım.
- Semih sana kırıldım ama sana küs kalamam 10 yıldan fazladır arkadaşımsın kardeşimden farkın yok ama beni kıran ömer e herkesin içinde bağıran başkalarıyla kavga etmen.
Deyince semihde pis pis sırıtarak konuşmaya başladı.
- Sen kardeşim değilsin canımdan ötesin kızım.
Deyip hemen asansörden inip kapıya yöneldi. Ve kapıyı çaldı. Kim o diye bağıran annem kapıyı açınca karşısında semihi görünce hemen mutlu olup.
- Semih oğlum hoşgeldin geç geç.
Deyip semihi içeri alıp beni unuttu bende arkadan içeri girdim ve anneme bağırarak haberi verdim.
- Anne geliyor!
- Kim kız oğlan geldikten sonramı söylüyorsun.
- Yok o değil can geliyor damadın!
- Niye önceden haber vermiyorsunuz. Ne zaman geliyor? Ne hazırlıyım? Kız konuşsana.
Diyen anneme hemen cevap verdim.
- Az önce gelmeye karar verdi. Ne zaman geleceğini bilmiyorum ama sorarım.
-Gene ne yaptınızda çocuk gelmeye karar verdi. Siz yokmu siz.
- Ben napıcam ya kendi gelmek istedi töbe estağfurullah töbe.
Ben konuşurken telefonum çalmaya başladı.
Hemen cebimden çıkarıp. Kimin aradığına baktım. Ekranda onun ismini görünce koşarak odama gidip hızlıca açtım.- Efendim can.
-Pardon yanlış kişiyi mi aradım? Can ne be?
-Can 'ım mı diyeyim?
- E bir zahmet. Birde uçak iki saat sonra. Onu söylemek için aradım.
- Yani akşam yemeğinde burada olucaksın.
-Evet
-Yaa gerçekten mi?
-Hadi kapat eşyalarımı topluyacağım.
-Tamam hadi görüşürüz.
Deyip kapattım ve hızlıca salona gittim.
- Anne 2 saat sonra gelicekmiş.
- Ay ne hazırlayayım yemeğe. Hadi siz oturun ben yemek hazırlayacağım. Kızım sende kalk kahve yap semihe karnınızı doyurmaya çalışmayın akşam yemek yemiyorsunuz sonra.
Diyen annem mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladı.
Bizde semihle göz göze geldik ve arkasından gelen saçma gülme krizine girdik.
- Semih kahve yapıyorum ben.
- Yok yapma dışarı çıkalım. Bakalım bu ömer senle ne konuşacakmış. Üstünü değiştir çıkalım.
- Ne alaka? Niye gidiyoruz?
-Hadi hadi
Dedi ve beni kolumdan tutup odama götürdü. Sanki ben gidemiyorum. Beni bırakıp arkasını döndü.
- Hadi çabuk giyin.
Dedi bende arkasına tekme atıp ardından hızlıca kapıyı kilitledim. Tabi sinirlenip kapıya vurarak.
- Deniz aç şu kapıyı.
- Hızlı hazırlanmam lazım.
Dedim ve dolabıma yöneldim. Siyah bol ve uzun bir üst, siyah dar pantolon alıp hızlıca giydim.
- Hazırım.
Dedikten sonra telefonumu alıp ayakkabımı giydim ve üstüme siyah kotumu aldım. Semih de hazırlanıp yanıma geldi. O ayakkabısını giyerken
- Anne biz çıkıyoruz.
-Nereye gidiyorsanız çabuk gelin.
-Tamam.
Dedikten sonra kapıyı çekip çıktık. Semih asansörü çağırmak için asansöre yöneldi ve banada;
- Ömeri ara büyük parka gelsin.
- Niye böyle davranıyorsun?
- Amacı ne onu öğreniceğiz sadece.
Gelen asansöre binip aşağıya indik. İnince Ömeri aradım.
- Merhaba ömer benle bir konu hakkında konuşmak istemiştin. Büyük parka gel konuşalım.
- Tamam ama gelmek isteyeceğini hiç düşünmemiştim.
- Kapatıyorum yarım saat içinde gel önemli işlerim var.
Dedikten sonra birşey demesine izin vermeden kapattım.
- Tamamdır semih.
- Gel hadi gidelim.
Koluma girdi ve elini cebine koydu. Bende elimi cebime koyunca yürümeye başladık. Sessizce yürümeye devam ettik. 20 dakika sonra parkın önüne gelmiştik ve içeriye girdik. Ben önde gitmeye başladım. Deniz diye seslenen ve ağzı kulaklarında bir adet ömer bana el sallıyordu. Ama bir kaç saniye sonra arkamdan gelen semihi görünce yüzü düştü. Ve ömer e doğru ilerlemeye başladık. Yanına varınca bizi masaya davet etti.
Arkadaşlar burada kesmek istemezdim ama çok uzun oldu. Her neyse diğer bölüm güzel olucak beklemede kalın...