Semihin yanına oturdum.
- Semih bak yüzüne bakmam için bana dönmen lazım.
- Evet deniz dinliyorum.
- Beni affettin mi? Özür dilerim.
- Tamam
- Ne tamam semih.
-Affettim ama lütfen o konuyu bir daha açma ben hazır hissedince sana anlatıcağım.
- Tamam ama zamanı gelince anlat.
Semihle öylece yanyana oturduk ve ben üşümeye başladım. Yanımda ceket yoktu semihin üstüne baktım ondada yoktu bende semihin koluna sarıldım. Üşüdüğümü fark edince.
-Hadi gidelim.
-Hayır biraz daha oturalım çok güzelmiş.
-Tamam o zaman deyip bana sarıldı.
Ay semih sarılınca sıcak oldu ve uykum gelmeye başladı.
- Deniz iyice mayıştın kalk gidelim hasta olucaksın yoksa.
- Tamam.
Deyip ayağa kalktım semihin kolundan tutarak. Tuna abinin beni getirdiği yere geldik. Burda bizi beklemiş.
- Hadi bininde gidelim.
Arabaya bindik ve kısa süre sonra zeyneplerin evini önündeydik. Ben indim ama onlar işlerinin olduğunu söyleyip. Gittiler. Bende yukarıya çıktım. Zeynep kapıyı açınca. İçeriye girdim ve Zeynebin odasına gittik. Oturduk heyecanlı heyecanlı ne oldu. Ne anlattı. Diye sordu.
- Hiç bir şey anlatmadı. Herhalde o kızı daha çok seviyor. Baksana kim olduğunu bile söylemiyor. İnsan resmini gösterir. Yok ama göstermiyor. Zaten canla konuşmaya başladığımdan beri. Soğuk yapıyordu. Aramıza giren soğukluk hissetsemde bir şey demiyordum. Zeynep iki yıldır ilk defa içten sarıldı. Koskaca iki yıldır.
-Eee kanka oda haklı.
-Niye ki.
-Hani canı istememiştim ya ondan başka nolcak ki.
Bu işin içinde bişey olduğuna adımın deniz olduğundan daha çok eminim. Bunlar bişey saklıyor. Kesin bu kız benim sevmediğim biri.
Zeynep ile sabahlama kararı aldık ve yarım kalan diziyi bitirdik. Sonra başka bir diziye başladık. Hava iyice aydınlanmıştı. Kapı açılınca far görmüş tavşan gibi kapıya baktık ve Hatice teyze içeriye girmişti.- Kız gözünüz kör olmaya siz uyumadınız mı?
- Hayır uyumadık anne.
-Kalkın kahvaltı yapında yatın.
Kalktık ve kahvaltı yapmaya başladık. Ve ben uykum olduğu için gülüp duruyordum. Sarhoş gibiyim. Zorla kahvaltıyı bitirdik ve sırayla duşa girdik. Duştan çıkıp pijamalarımı giydim ve yatak açmaya üşendiğim için Zeynebin yatağına girdim. Duştan çıkıp gelince.- Deli niye yatağıma yattın. Diye sordu.
Ama ben cevap veremiyorum çünkü çok uykum var.
Yüzüme tutulan ışık gözümü deldi. Ve biri bana hayvan gibi sarılıyor. Gözümü açınca Hatice teyze annemleri görüntülü aramış ve pınar baksana aynı bebekliklerindeki gibi uyuyorlar. Diyordu. Benim uyandığımı fark edince annem kızım nasılsın diye sordu. Bende telefonu
- iyiyim anne. Sen nasılsın?
- Bende iyiyim bizi unuttun.
-unutmadım ki.
-Ahu teyzen deniz bize kalmaya ne zaman gelicek diyo.
- Bilmem ki
-Sen geliceksin diye hergün semihle tunaya temizlik yaptırıyormuş. Gitti çocuklar rahatlasın.
Bunu duyunca gülmeye başladım demek bu yüzden hergün işimiz var deyip gidiyorlardı.
Hatice teyzeyle annem konuşmaya başlayınca. Telefonu alıp odadan çıktı. Bende Zeynebi uyurken çektim. Ve onura attım.
Görüldü ama cevap vermiyor bende.
-Onur niye görüldü atıyon .
- Deniz hangi insan bu kadar güzel uyur. Bu kız mucize gibi.
-Demi demi kimin kankası.
-Galiba ben zeynebe bir kaç kere daha aşık oldum.
- Ay Zeynebi üzme ama seni döverim.
-Tamam üzmem.
- Görüşürüz
-Görüşürüz
Kalkıp yüzümü yıkadım. Geri döndüğümde. Zeynepte uyanmış yatakta dönüp duruyordu.
Telefonu alıp saate baktım. 21. 30 olmuştu. Hatice teyze nin yanına gittim. Telefonla konuşuyordu. Komşusu sanırım. Çay içmeye gidicekmiş. O kalkıp gitti. Bizde Zeynep le ne yesek diye düşünmeye başladık.
-Ay Zeynep benim canım ne çekti.
- Çiğköfte mi?
- Evetttt Zeynep. Aboo nasıl canım çekti.
- Kalk gidip alalım.
- Tamam hadi.
Evden çıktık ve çiğköfteciye doğru yürümeye başladık.
Zeynebin telefonu çalıyor. Açtı onurla semih buluşmuşlar ve görüntülü aramışlar.
Semih; Niye dışardasınız. Nereye gidiyorsunuz.
Zeynep; çiğköfteciye
Onur; Bu saatte
Deniz; Evet nolmuş yani
Zeynep; Denizin canı çok çekti.
Semih; Beni arasaydınız.
Deniz; Niye biz alamıyor muyuz ki?
Semih; Hayır benimde canım çekti bensiz mi? Yiyeceksiniz
Zeynep ; Sizde gelin o zaman
Onur; Tamam
Semih; Her zamanki köfteciye mi gidiceksiniz.
Zeynep; Evet
Semih ;Tamam hadi görüşürüz.
Köfteciye girdik ve masada oturan semihle onuru gördüm. Yanlarına gittik.
Zeynep hemen gidip onurun yanına oturdu.
Bende semihin yanına oturdum. Daha sonra semih ile onur köfte almaya gitti.Herkes Birinci dürümü bitirmişti ama ben ve Zeynep bakışmaya başladık çünkü biz doymamıştık. Semih bunu anlamış olucak ki. Zeynep le bana birer tane daha alıp geldi. Onur şok onu nasıl yiyeceksiniz diye sordu ama bilmiyorki biz üçüncüyü bile yiyebiliriz.
(sizce kim bu kısmı yazarken canı çiğköfte çekti diye alıp yedikten sonra. Yazmaya devam etmiştir.)Evet diye cevap verdikten sonra onlarıda yedik ve oradan çıktık.
Çiğköfte sevdiğim doğrudur.
