Hayatımı mahveden bir babanın kurbanı olmak mı? İşte o kişi benimdim. Öldürülmek yerine evlatlık alındığım aile benim her şeyim olmuştu. İntikam yeminleri ettiğim hayatıma aşk denilen duygu ile tanıştım.
Tom'un şapkamı alması ve vermemesi üzerinden iki gün geçti. Hala vermiyor artık anladım galiba sonsuza dek onda kalacak. Aman alırım yenisini. Üstüme bir tane gri kaban, içime siyah bluz, altıma siyah tayt, ayakkabı olarak da siyah çizme topuklu giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni görüntüme büründüm ve saçlarımı asa ile düzleştirdim. Hazır olunca aşağıya indim. Masaya oturdum ve sessizce kahvaltılarımdan koydum ve yemeğe başladım. Yemeğim bitince ayağa kalkıp odama doğru gitmeye başladım.
Odama geldiğimde direk eşyalarımı aldım ve salona cisimledim. Bella beni yine geçen ki kılıkla bekliyordu. Yanına gittim. Sonra yanıma Cissy geldi.
" Görüşürüz tatlım. Orada görüşemeyiz. Kendine dikkat et. Tatillerde Draco ile gelirsiniz"
" Görüşürüz Cissy. Neyse geç kalıyoruz bay bay"
Bella ile beraber cisimlendik. Cisimlendiğimiz yerde bir tane kırmızı tren vardı. Baya fazla aile vardı. Kalabalıktı ama herkes cisimlenip geldiği için garipsememişti.
" Tatlım dikkatli ol ve sakın yakalanma. Sana güveniyoruz ve seviyoruz. Sakın aklına girmelerine izin verme"
" Tamam anne. Seni seviyorum ve görevimi yerime getireceğim"
" Aferin benim kızıma. Şimdi trene bin kaçırma"
" Tamam bay bay"
" Bay bay "
Trene geçtim ve boş yer aramaya başladım. Bulduğumda içeri girdim ve bavulumu üst kısma koydum. Bir tane kitap çıkardım ve onu okumaya başladım. Lanet tren midemi bulandırıyor kırmızı kırmızı öğk.
Bir süre sonra kapı açıldı. Kafamı kaldırdığımda altın üçlü denilen şahıslar vardı. Göz devirmeden durdum.
Hermione "Şey boş yer yokta oturabilir miyiz? "
Zorla gülümseyerek " Tabi oturabilirsiniz "
Yerlerine oturmadan önce onlarda eşyalarını koydular. Sonra Granger yanıma, Potter ve Weasley karşıma oturdular.
" Seni daha önce hiç görmedim" diye sordu bulanık.
" Ben başka okuldan geliyorum Hogwarts'a. Bu arada ismim Mia Jones "
" Hermione Granger"
" Ronald Wesaley ama bana Ron de"
" Harry Potter"
" Tanıştığıma memnun oldum"
" Binan ne " meraklı bulanık tam anlamı ile.
" Bilmiyorum belli değil daha. Dumbledore odasında seçecekmiş. Sizinki ne "
" Gryffindor hepimizin ki"
" Güzel mi peki?"
" Evet çok güzel bir yer. Dostluklarımız iyidir. Aslında her bine çok iyidir tabi Slytherin hariç. Onlar kötüdür "
Gülümseyerek kafamı salladım. Gerizekalı Slytherin sizden daha iyi. Kitabıma döndüm ve okumaya başladım.
⸻⸻⸻ ☠⸻⸻⸻
Görünmez atların çektiği faytonda gidiyorduk. Trende üstümüzü değiştirip üniforma giymiştik. Yavaş yavaş hayallerimi süslemeyen nedeni bulanıkların bulunduğu okula giriş yapmıştık. Eşyalarımı herkesin koyduğu yere koydum.
Sonra yanıma gülümseyerek gelen yaşlı kadın ile karşılaştım.
" Merhaba sen yeni öğrenci olmalısın. Ben müdür yardımcısı Minerva Mcgonagall. Bay Dumbledore seni odanda bekliyor. Limonataya bayılır"
Sonra birinci sınıfların yanına gitti. Bende Dumbledore'un odasını buldum ve şifre olan Limonata'yı söyledim. Odaya girdiğimde Dumbledore Masasında oturmuş bekliyordu beni görünce gülümsedi.
" Hoşgeldiniz Bayan Jones"
" Hoşbulduk efendim"
" Şöyle oturda şapka binanı seçsin"
Gösterdiği yere oturdum. Başıma eski püskü şapkayı koydu. Birden konuşmaya başladı.
" Hımm Mia Jones. Çok zekisin ama oraya uygun değilsin. İyi birisin ama yaptığın bazı kötülüklerde var. Slytherin yanından bile geçemesin. Ama çok cesur gibisin. Emin değilim"
3 dakikadır bekliyorum ve bir sonuca varamadık. Bir an önce bitse de yemek yesem acıktım yani.
