𝐼̇𝑁𝑇𝐼̇𝐾𝐴𝑀

Yemin

Draco" Tom Riddle ve Beatrix Lestrange siz iki ölüm yiyen kollarınızı uzatmanızı istiyorum" dedikten sonra Tom ile ikimiz ölüm yiyen dövmesi olan kolumuzu uzattık. Draco uzattığımız kolumuzun üstüne asasını uzattı. 

Draco" Sizi iki değerli ölüm yiyen. Değerli konuklarımızın önünde sonsuzluk yemini etmeye karar vererek bizi bu yemine şahit ettiğiniz için herkes adına teşekküre ederim. İkinizde ölene dek beraber bir yuva kuracağınıza yemin eder misiniz? "

Tom "Ederim"

"Ederim"

Draco" Şahitlerimiz kabul eder mi?" 

Şahitler" EDERİZ " 

Draco" Konuklarımızın huzurunda ben sizi karı koca ilan ediyorum. Yeni çiftimiz için herkes kadeh kaldırsın " dedikten sonra herkes elindeki viskiyi kaldırdı. Draco'nun asasının ucundan ışık çıktı. Bu ışığa kolumuzdaki ölüm yiyen işareti de eşlik ederken ışık saçtılar. 

Işık bir süre sonra solarken tekrar siyahlığa yerini bıraktı. Bize ele ele tutuşarak konuklara döndük ve nazik bir şekilde el salladık. 

El salladıktan sonra diğer konukların içine karışarak konuşmaya başladık. Tebrik edenler oldu, Bizim ilişkimizin karanlık taraf için muhteşem olacağını söyleyenler oldu, sahte bir gülümseme göndermek ile yetinenler oldu. 

Tom'un kulağına yaklaşarak "Ne kadar çok sahte insanlar var" 

Tom" İstersen savaştan sonra öldürebiliriz "

"Onlara harcayacağıma vaktimi kocama harcarım daha iyi " dedikten sonra Tom bana çapkınca bir gülümseme gönderdi. Dirseğim ile onu uyarmak için karnına vururken gülümsemeğe devam etti. 

⸻⸻⸻ ☠⸻⸻⸻

Baya yorulmuştuk. Anca bitmişti düğün. Bellatrix yanımıza gelip balayı için mecburen Muggle dünyasına gideceğimizi söyledi. Bizde mecburen kabul ederek hazırladığımız bavullarımızı aldık ve gideceğimiz yeri öğrendik.

Türkiye diye bir yermiş. Dediğine göre Aralarında en güzel yerlerden biriymiş. Biz Tom ile geldiğimiz yeri incelerken birisi bize seslendi. 

"Merhaba efendim. Bu oda anahtarlarınız" diyerek acele ile anahtar uzattı. Sanırım bizden önce Bella uğramıştı. Biz hızlıca odalarımıza çıkmıştık. Oda güzeldi. Ahşap döşemeli, ferah, çatı katında bir yerdi. Çatıda kocaman bir pencere vardı ve oradan yıldızlar gözüküyordu. 

Tom" Hayatım" diyerek üstüme gelmeye başlatınca neler olacağını anladım. Umarım sağlam çıkarım.