Eda'dan
-serkanı kanlar içinde gördüğümde krize girdim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Hemen serkanın yanına çöküp ağlayarak sesle konuştum.Eda | serkan beni dinliyor musun?!
Serkan | evet eda bişey olmadı bana ağlama
Eda | o zaman bu kanlar ne?!
Serkan | kurşun elime geçti...kurşun geçirmez yelek giymiştim ama elime geçti sadece ÇOK ACIYOR
Eda | tamam tamam gel bana yaslanarak arabaya geçelim tamam mı
Serkan | tamam can- ah yavaş ol eda acıyor
Eda | tamam canım tamam özür dilerim.
-Ne kadar zor olsada sonunda serkanı arabaya bindirip kendim direksiyona geçtim.
Serkan | ben kullanırdım
Eda | serkan saçmalamaz mısın?!
Serkan | yok yani sen bizi ölüme yollayacaksın ya ben o yüzden dedim
-Haklıydı. Çok kötü araba kullanırdım. Dediği şeyle kahkahalar attım.
Eda | serkan bence sen tamamen iyisin.
Serkan | sen gül senin yüzün gülsün bende iyi ooacağım aşkım...ama çok kan kaybediyorum gidebilirmiyiz?! Ölmek istemiyorum çünkü
Eda | serkan sus böyle şeyler söyleme.
-Arabayı çalıştırıp eve yol aldım. Kahretsin ki trafik vardı. Trafikteyken dilek hanıma aradım ve ona durumu anlattım. Ekipiyle yola çıkmıştı. Bende son hızla eve sürdüm. Hemen arabadan inip serkanın kapısını açtım ve arabadan çıkması için ona yardımcı oldum. Birlikte eve girince serkanı odama götürdüm ve yatakta uzanmasına yardımcı oldum. Kolunu bir bezle silip kapatmıştık ve bu kanamasını durdurtmuştu. Evin kapısı çaldı ve dilek hanım ve ekibi gelmişti. Onları odaya götürdüm. Sonra serkanın yanına gidp kulağına eğildim.
Eda | ben dışarıdaydım bişey istersem seslen olur mu?!
Serkan | burda kalsan olmaz mı?! Senin yanındayken kendimi daha huzurlu ve rahat hissediyorum
-bunları biz konuşurken dilek hanım ve ekibi işi başlamıştı.
Eda | olur ka-kalırım...
-aslında hiç burda kalmak istemiyordum. Onu canı yanarken izlemek istemiyordum. Yatağın yanındaki dolabın üstüne oturmuştum ve serkanın elini tutuyordum. Sağ koluna kurşun geçmişti. Bende sol kolunu tutmuştum. Dilek hanım yaraya dokununca serkan çok sessizce inledi. Canı yandığı ve acı çektiği çok belliydi. Her inleme ve her bağırış sesiyle benim kalbim parçalıyor gibi oluyordu. Kurşunu elinden çıkarırken benim elimi o kadar sıkı sıkıyordu ve tutmuştu ki elim bembeyaz olmuştu ve elime kan geçmiyordu. Birşey demedim. Onun gözlerinden bir damla yaş gelmediği halde benim gözlerim ağlamaktan şişmiş tişörtüm ıslanmıştı. Sevdiği kişinin gözünün önünde acı çekmesi en son istediğin şey olbilir bence.
Saat 7~sabah
-dilek hanımlar gitmişti ve serkana bir sakinleştirici iğne yaptılar ve bende onu ağırı kesici verdim. Dozu fazla değildi ve serkana zarar vermeyecekti. Bende serkanın dinlenip uyuduğu sırada gidip güzel bir yemek yaptım ona. O uyumadan önce çarşafları değiştirmek zorunda kaldık, her yeri kan olmuştu. Serkanın en sevdiği yemek makarnaydı. Makarnayı yapıp sosunu da yaptım ve odama götürdüm. Serkan hala uyuyordu. O kadar acı çekmişti ki uyandırmaya kıyamıyordum. Başına bir öpücük kondurdum ve yanaklarına öpücükler bırakmakla onu uyandırmaya çalıştım. Gözlerini yavaş yavaş açmaya başladı ve beni görünce yüzüne bir gülümseme yerleşti. Hemen dudaklarına eğilip öptüm onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Protector
Misteri / ThrillerBir mafyanın koruması...bir korumanın ve mafyanın aşık olmak hikayesi...! +18