Siyah Ve Beyaz

1.1K 30 25
                                    



Aylardır onu görmüyordum.Ama görürsem gösterecektim ona gününü.Kendini özletmek neymiş görecekti o.Okuluma doğru düşünceli düşünceli giderken cırtlak sesli kuzenimin beni çağırdığını duydum. "Taehyung-jji!"Gözlerimi devirip,durdum ve arkama baktım.Tıfıl kuzenim bana doğru koşuyordu. "Efendim güzellik?" Yanıma nefes nefese gelip ellerini dizilerine koydu ve "Bir saattir seni çağırıyorum" dedi üzgün suratıyla.Şapşal kuzenim benim.Sahi bir saattir beni mi çağırıyordu.Hiç duymamıştım.Aptal sevgilim yüzünden dalmıştım.Eğer bu gün de gelmeseydi onunla asla barışmayacaktım.Sahiden,ona dargın kalabilir miydim? "Duymadım bebeğim özür dilerim" kaşları çatılmıştı. "Son zamanlarda çok dalgınsın.Hep çağırıyorum ve duymuyorsun" dedi.Biraz endişeli biraz da şüpheli bakarak. "Yok bişeyim.Yalnızca....Biraz endişeliyim" Endişeliydim.Çünkü sorumsuz sevgilim aylardır beni görmeye gelmiyordu.Ona hem kızgındım hem de birşey olmuş olmasından korkuyordum. "Amcam yüzünden mi endişelisin" Sevgilim olduğunu bilmediği için sorunun babamdan kaynaklandığını düşünüyordu. "Ne-hayır babamla ilgisi yok"

Babamdan şüphelenmesinin sebebi  durmadan,ısrarla kuzenimle evlenmemi istemesiydi.Jimin'in abisiyle evlenmemi istiyordu.Hatta çocukken bile hep bundan bahsediyordu.Ama Jimin'in abisini kuzen ve arkadaştan öte görmüyordum ki,neden anlamıyorlardı.

Kabul edemezdim.Çünkü ben yasak bir aşk yaşıyordum.En yakınım,miniğim olan Jimin'im bile bilmiyordu.Söyleyemezdim.Yüzyıllar önce sınırları çizilen,ve asla konuşmamamız gereken şifacı perilerin oğluna aşık olmuştum.Birbirimizi çocukluğumuzdan beri seviyorduk.Ondan başkasını düşünmem imkansızdı.
Kavuşamayacağımızı ikimiz de biliyorduk.Ancak kavuşamadığımız gün ikimizin de canına kıyacağına söz vermiştik.Onsuz tek bir an bile yaşamanın anlamı yoktu.O da bensiz yaşayamazdı ki.

Beni görebilmek için yasak olduğu halde hem de yürüyerek onca yolu katediyordu.Ondan nasıl vazgeçebilirdim.Ailelerimiz duysa zaten sonumuz gelirdi.Biz de en iyisi onlar öldürmeden intihar etmeyi seçmiştik.

Kısaca anlatmam gerekirse;Yıllar önce Şifacı(Ama biz Büyücü diyorduk)ve İyilik Perileri bir anlaşma imzalamış.Büyücü(Şifacı)Periler ve İyilik perileri arasında bir sınır çizilmişti.Ve iki basit kuralı vardı;
-Kimse kimsenin sınırını geçemez!
-Geçtiği takdirde şifacı gücü hariç bir kaç basit özelliğinden fazla güçlerini kullanması kesinlikle yasaktır!(Yani uçamaz veya başka sihirler yapamaz)

Bu kurallar iki tarafında lideri olan Donghyuk tarafından belirlenmişti.Bunun sebebi kardeş oldukları halde kan dökülmesiydi.Tanrı onları bir arada yaşayabilmeleri için tek bir bölgede birleştirmişti.Ancak Şifacı perilerin daha fazla güce sahip olması iyilik perilerinin bir hayli zoruna gitmişti.Ateş yakabiliyor,her hastalığa şifa verebiliyor,karanlıkta hiçbir sihir yapmadan keskin gece görüşü gözleriyle rahatça yürüyebiliyorlardı.Aslında iyilik perilerinin güçleri fazlaydı ancak,en işe yarar ve faydalı güçler şifacı perilerdeydi.

Şifacı perilerin kasabalarında seksen yaşını geçkin bir adamı ölmemesi için gencecik bir oğlana çevirmeleri sonucunda ortalık bir hayli karışmış ve iyilik perileri tarafından zorbalığa uğramış ve dışlanmışlardı.Bu kıskançlık zamanla aralarını fazlasıyla bozmuştu.Zamanla birbirlerine selam vermeyi,alışveriş yapmayı,birbirlerinin düğünlerine bile gitmeyi bıraktıkları Tanrı'nın gönderdiği melekler tarafından farkedilmiş.Bunun tek sebeninin kıskançlıktan kaynaklanıdığını gören Tanrı şifacı perilerin elindeki gençleştirme gücünü almıştı.

Ancak buna rağmen iyilik perilerinin gözü doymamıştı.Aralarındaki anlaşmazlık yıllar geçtikçe daha da büyümüş ve artık yeniden kan dökülmeye başlanmıştı.Tanrı bu duruma öfkelenmiş ve her iki tarafı da ayırmış.İki ayrı kasaba yaratmış.Bir kasabada yalnızca ay ve yıldız,diğerinde ise yalnızca güneş vardı.

Şifacı Peri(Vkook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin