"Bekle güzelim sana hediyem var" Kaşlarım istemsizce çatıldı.Ellerimi çırpıp " Ne getirdin aşkım?" Dedim heyecanla.Hiç bekletmeden hızla ağacın üstüne tırmandı.İndiğinde ellerinde birşey yoktu.Dudağım bükülmüştü. "Hanii kandırdın mı benii?" Jeonguk eline arkasına uzatıp " İşte burda" Aman tanrım bana ışıldayan bir çiçek getirmişti.Jeonguk'un bana getirdiği hediye büyülenmeme sebep olmuştu.Sanki benim sihirli güçlerim yokmuş gibi onun yaptığı herşeyi hayranlıkla izliyordum. "Bu çiçekler sizin kasabada mı yetişiyor" başını alaylıca iki yana salladı. "Hayır sevgilim.Bunun tohumunu ben yaptım.Bir kaç karışımla oluyor.Sevdin mi?"
Sevincimi bastıramayıp "Çook!" Dediğimde sesimin titremesine engel olamamıştım."Evlendiğimizde bu çiçekten bolca istiyorum.Bahçemize ekeceğim" Evlilik kelimesi ikimiz içinde imkansız gibi birşeydi.Ancak hayallerimize kim karışabilirdi.
"Jeonguk ailelerimize ne zaman açıklayacağız?" Jeonguk kendinden emin bir şekilde "Bana kalırsa hemen şimdi açıklayalım" sonra hızlıca yürüyüp "Hatta ben şuan bay Kim ile konuşmaya gidiyorum bile" delirmişti resmen.Kolundan sertçe tutup "Delirdin mi Ya?Dur !"
Onu durdurmasıydım gerçekten babamla konuşmaya gidecekti. "Ne yani seni o piçe bırakmamı mı istiyorsun?" Jimin'in abisinden bahsediyordu.Johnny'ye defalarca onu sevmediğimi söylesem de oralı olmuyordu.Ailelerimiz bu evliliğin gerçekleşmesine çoktan razıydı.Johnny ise zaten çocukluğumuzdan beri bana aşıktı.Ona evet dememi dört gözle bekliyordu.Ancak ben istemiyordum.
"Saçmalama lütfen.Öyle bir şey olmayacak.Olduğu gün öldürürüm kendimi!" Gerçekten de bunu yapardım.Jeonguk'a kavuşamayacaksam ölmek daha iyiydi benim için. "Ne demek bu?Sakın bir daha böyle birşey söyleme tamam mı?" Gözleri ateş kırmızısına dönmüştü.Bu onun hem sinirli hemde endişeli olduğunu gösteriyordu.Onu sakinleştirmek adına ona sarılıp başımı göğsüne yatırdım. "T-tamam konuşacağız ailelerimizle.Ama şuan değil aşkım lütfen.Yoksa sonumuz Jaemin gibi olacak"
Jaemin,Jeonguk'un canından çok sevdiği kardeşiydi.Bir başkasına aşıktı.Ancak ailesinin uygun gördüğü biri ile nişanlıydı.O Jeonguk gibi baş kaldıran bir yapıya sahip değildi.Fazlasıyla narin ve kırılgandı.Aşkını savunacak kadar cesur da değildi.Jeonguk ona yanlış yaptığını söylese de vazgeçirememişti.O ailesine bağlı biriydi.Bir başkasını sevdiğini söyleyememişti.
Sevgilisi Jeno ise günden güne eriyordu.Onu tanıyordum.Jeonguk'un kasabasına gizlice gittiğimizde bir derenin kenarına oturup ağladığına şahit olmuştum.Nedenini Jeonguk'a sorduğumda ise Jaemin yüzünden olduğunu söylemişti.Jaemin'in pamuk gibi bir kalbi vardı.O kimseyi bilerek ve isteyerek üzmezdi.Ancak Jeno'yu ne kadar üzdüğünün farkında değildi sanırım.Ya da görmezden geliyordu.
"Kardeşimin Jeno'ya yaptığını sende bana yapmazsın değil mi?" Onun gözlerindeki korkuya ilk kez şahit olmuştum. "Asla!" Dediğimde etrafa baktı.Sonra belimden tuttuğu gibi havalandırdı ve çınar ağacının en konforlu yerine oturttu. "Şimdi güvendeyiz işte" dedi gülümseyerek. Zaten onun yanında nerede olursa olsun güvende hissediyordum.O benim koruyucu büyücü-Ihım şey yani -Koruyucu perimdi.Bacaklarını açıp beni arasına almıştı.Kanadımın izin verdiği kadar arkadan sarılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şifacı Peri(Vkook)
General FictionSemeKook✨ UkeTae✨ Seme Jeno✨ Uke Jaemin✨ Vkook✨ Nomin✨ "Ah!"✨ "Ne oldu güzelim?"✨ "K-kanadım acıyor!"✨ "Bakmama izin ver.....S-sevgilim yaralanmışsın?"✨ Taehyung'un canını yakan kırılmış olan kanadı değildi.Asla kavuşayacakları gerçeği bitiriyordu.✨...