Şifacı Peri(Vkook)

Cennet Senin Kolların

"Taehyung korkmuyorsun değil mi güzelim?"
Korkuyordum ama istiyordum da.Eğer birlikte olursak bizi ayırmaları belki güçleşirdi.Bu yüzden onunla olmak ve onları çaresiz bırakmak istiyordum.Eğer Jeonguk bana sahip olup işaretlerse,belki de ilişkimize ikna olurlar diye düşünüyorduk.

Başımı iki yana sallayıp "Hayır korkmuyorum" dediğimde memnun bir gülüş yakaladım yüzünde.Dudaklarını ıslatıp "Pekii.Seni öpebilir miyim?" Her zaman izin almazdı öpmek için,bu gün neden sormuştu.Bunu sorgulamadan yine başımla onaylamıştım.Bana ilk kez bu kadar temkinli yaklaşıyordu.Alt dudağıma değen yumuşak dudaklarla istemsizce kapanmıştı gözlerim.Çenemden narince tutmuştu sanki uzaklaşmamı istemiyormuş gibi.

Bende bir anlık refleksle bileğinden tutmuştum.Ellerini çenemden enseme kadar götürüp ensemdeki saçlarıma dolamıştı ince parmaklarını.Hala öpüşürken dudakları çeneme doğru kaydı.İlk kez böyle hissetmiştim.Dudakları çenemden boynuma geldiğinde gözlerim kapalı olduğu halde devirmiştim.İçimde uçuşan kelebekler olduğunu hissediyordum.Bu çok değişik bir histi,sanki beni gıdıklayan bir şeyler var gibiydi.

Boynumu öpmesi beni kendimden geçirmişti ve boynumu geriye doğru atmıştım daha fazla öpmesi için.Beni geriye doğru ittirdiğini hissediyordum.Gözlerimi açtığımda Jeonguk'un gözleri parlak bir laciverde dönüşmüştü.Sanki yaldızlı bir lacivert gibi pasparlaktı.Beni sırt üstü uzandırdığında kanatlarım küçülmüş ve yumuşamıştı.Mayıştığımız zamanlar kanatlarımız bu hali alırdı.Aksi taktirde geceleri uyuyabilmemiz imkansızdı.

Jeonguk üzerimdeki mavi tülden gömleğimin düğmelerini yavaşça açarken hala nefes almadan öpmeye devam ediyordu.Onu durdurmak ister gibi elimi göğsüne koydum.Kalbinin bu denli hızlı atışına ilk kez şahit olmuştum.Bu hareketimle tek elinin üzerinde durup gözlerini kısarak baktı.Arzu dedikleri şey eğer buysa Jeonguk'un gözlerindeki arzuyu net bir şekilde görüyordum.Sanki bayılmamak için kendini zor tutuyor gibiydi.

"N-ne oldu sevgilim?" Yutkundum.Onu hem istiyordum hemde utanıyordum.Arzuladığımı farketmesinden korkuyordum. "S-sen neden soyunmadın.Bir tek ben mi soyunmalıyım?" Yan bir gülüşle baktı.Ardından bacaklarını iki yana açıp baldırlarımın üzerine yerleşip dizlerinin üzerinde durdu.Çekinmeden üzerindeki ince dar kazağın eteklerinden tutup çıkardı.Onu çıplakken ilk görüşümdü.Göbek deliğinde ve göğüs uçlarında bile piercingler vardı.Ona hayran olmamak mümkün değildi.Ellerimle uzanmak istemiştim parlak taşlı demirlere.

"Beğendin mi?" Diye sordu fısıltılı sesiyle.Yutkunup başımı sallamıştım usulca.Sabahtan beri konuşurken şimdi neden ağzım bir daha açılmamak üzere kapanmıştı. "Onlar da senin.Bedenimin her zerresi sana ait güzelim" Şöyle bir düşündüğümde,o gerçekten benimdi.Benim sevgilimdi,beni seviyordu,benim için bütün engelleri aşıyor ve korkusuzca savaşmayı göze alıyordu.Bana duyduğu sevgi ve sadakatinin gün geçtikçe daha da arttığını hissediyordum.

Sonunda konuşmaya karar verdiğimde kendimden hiç mi hiç beklemediğim sözler çıkmıştı iki dudağımın arasından. "Öyleyse beni de kendine ait kıl.Birbirimizin olalım sevgilim" Bunu söylediğimde yeniden üzerime doğru eğilmişti.Hem kaçacak bir yer arıyordum,hemde koşar adımlarla ona gidiyordu bedenim.Ona ait olmak nasıl bir duygu olacaktı,ne hissedecektim,çok merak ediyordum. "Öyleyse bize kim engel olabilir?" Dedi yan bir gülüşle.Onun bu gülüşüne hasta oluyordum.Onun bu sevimli yanlarına nadiren rastlıyordum.Yan güldüğünde yanağında ve dudağının hemen kenarında eşsiz gamzeler oluşuyordu.Onlar benim kırmızı çizgimdi.Ellerimi uzatıp saçlarına doladım.Daha önce hiç yapmadığım şeyler yapıyordum.Her konuda olduğu gibi bu konuda da haklı çıkmıştı.Birlikte olmak istediğin kişiyle içinden geldiği gibi davranırsın demişti.Gerçekten de vücudum benim iradem dışında hareket ediyor ve kendini bu adama teslim ediyordu.