Jaemin'in düğünü çoşkulu bir şekilde devam ederken,gökyüzü şahane bir manzaraya boyanmıştı.Herkes eğlenceye dalmışken,bu gösterişli düğünde mutlu olmayanlar belliydi.Jaemin şu an başkasıyla evleniyordu.Fakat kalbi de aklı da Jeno'daydı.Üstelik bu gün onu hiç görmemişti.Kendine zarar vermiş olabiliceği düşüncesinden kurtulamıyordu.Ancak bir şey olsaydı muhakkak duyulurdu diye de kendini teselli etmekten başka çaresi yoktu.
Bu coşkulu düğünde Jeonguk'un içini de tuhaf bir his kaplamıştı.Ne zamandır güzel sevgilisini görememiş,haber alamamıştı.Sevgilisini son gördüğünden bu yana özlemi ikiye katlanmıştı.Liderlik seçimi,kardeşinin düğünü derken onun yanına gitmeye fırsatı olmamıştı.Kesin buluştuklarında yine azar işitecekti.Onun kızgın olmaya çalışan yüzünü hayal edince yan bir gülüş sergiledi.
Tüm bunlar bir yana bu gün halletmesi gereken önemli bir mesele vardı.Minho'yu görünce "Jeno'yu gördün mü?" Diye sordu yakın arkadaşına ancak hayır cevabını alınca "Ahh!Nerde bu salak herif?" Diye yakınırken ,ona doğru hızla gelin Jeno'yu görünce gözleri parladı. "Nerede kaldın?Bir an korkup vazgeçtin sandım"
Jeno telaşlı yüzüyle "H-hayır vazgeçmedim ..a-ama" yüzü kendini ele veriyordu. "Aması ne oğlum? Ne bu halin?" Bu Jeonguk'un da dikkatini çekmişti. "Şey sana söylemem gereken bir şey var" Jeno söylemeye çalıştığı şeyi bir türlü söyleyemiyordu.Bu durum daha can sıkıcı bir hal almıştı. "Ne oluyor ya?" Diye şaşkınlıkla sitem ederken, Minho koşarak yanlarına geldi. "Ah.Bulmuşsun Jeno'yu.Hadi şov başlasın!!"dedi coşkuyla.Ancak Jeno yine içini kemiren şeyi söyleme fırsatı vermiyorlardı. "A-ama..." Jeno sözünü tamamlayamadan Minho onu çekiştirmeye başlamıştı. "Hadii!!Nikah kıyılmak üzere!Bu son şansın!" Jeno'yu kendiyle sürüklerken Jeonguk'a işaret yaptı.
Jeno koşarak sevgilisin yakın bir yerde dururken Jeonguk da bir iki saniyede oraya varmıştı. Jeno'nun yanına gizlice gidip "Ne yapacağını biliyorsun değil mi?Onu bu gece işaretle,bir şekilde ikna et.Yoksa devreye başkan ve kahinler girerse bulunmanız zor olmaz" Jeno o anın telaşıyla söyleyeceği şeyi çoktan unutmuştu. Jaemin ise ikisinin gizlice konuşuyor olduğuna dikkat çekmişti. "Anladım.Tamam" derken Minho ve Jeonguk bütün mumları tek seferde söndürmüştü. Jeno zifiri karanlıktan faydalanıp hızlıca Jaemini kucakladı sevgilisini ve liderin gücüyle gizli evine ışınlandı.
Hyunjin düğünü hayranlıkla izlerken "Ah Chan.Umarım biz de onlar gibi olmayız.Jaemin için çok üzgünüm" dedi gerçekten üzülerek.Ancak Chan şaşkın sevgilisine "Hyunjin biz nişanlıyız zaten" deyince Hyunjin pembeleşen yanaklarıyla "Oh!Doğru ya" dedi saf gülümsemesiyle. "Al işte!Sen öyle söyleyince bütün mumlar söndü" dedi Chan yalancı bir sitemle.Hyunjin bir anda karanlığa dönen atmosferden korkup nişanlısının kollarını sıkıca tutmuştu. "Ne oluyor sevgilim?Korkuyorum" Karanlıktan korkan tek şifacı,saf kalpli Hyunjin'di. "Korkma güzelim liderimiz şimdi halleder" Kuzeninden bahsederken gururla geriniyordu.O da Jeonguk'un lider olmasını çok isteyenlerden biriydi.
Herkesten bir uğultu yükselirken Jeonguk gür sesiyle bağırdı. "Herkes sakin olsun!Oturun yerlerinize birazdan halledeceğim!" Tek elini havaya kaldırıp parmaklarından çıkan alevle etrafı yeniden aydınlatmıştı.Az önce şikayet eden herkes şimdi liderini hayranlıkla alkışlıyordu.Yaklaşık bir haftadır liderdi fakat halk buna çoktan alışmış gibiydi.Bir kaç kişi hariç.Neyse ki onlar da Jeonguk'u pek ilgilendirmiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
