Pencereye tutunan Yağmur damlalarının ardından yoldan geçen insanlara bakıyordum; birileri kaçıyor birileri ise yağmur altında ıslanıyordu
.Yağmurdan kaçmak yerine ıslanan insanlar özgürce kollarını açmış kahkaha atıyorlardı .Ne güzel şeydi yağmur altında sırılsıklam olmak .
Dayanamayıp pencereyi açtım .Başımı öne sarkıtıp yağmuru tenimde hissetmek onunla bütünleşmek istedim .Bugünki en büyük sevincim buydu .Islanmak ...
Şiddetini artıran yağmura rüzgar eşlik edince uzun saçlarım havalanıp oradan oraya savruluyordu .Bu benim daha çok hoşuma gitmişti Esen rüzgar saçlarıma olan hakimiyeti attırıp beni oyuncağı etmiş gibiydi , istediği yöne savuruyordu . Tenimden kalbime daha da sertleşen bir rüzgar esiyor ama ruhumu okşamıyor sanki yakıp geçiyordu.Benden bir şey bırakmıyordu geriye .Götürmek istiyor beni en uzaklara .Rüzgar sakinleşince olduğum yere geri dönüyorum .Her şey aynı .Düşüncelerimi bastıran yok.Sürgün edildiğim evde bulmuşum kendimi .Etten kemikten ibaret benliğim hayatı yine sorguluyor cılız kalmış merhametten eksik bir ışık altında .Saçlarıma damlayan yağmurlar terk ediyor beni yavaş yavaş .Hepsi ardı ardına komut almış gibi yere düşüp yok denecek hale geliyorlar .Azalan yağmuru geri istiyor yüreğim .Gözlerim sımsıkı kapalı gecede kayan yıldızdan medet umarak tekrar bir yağmur bekliyor sokaklarına .Gerçekleşmeyeceği daha dilenmeyi düşünülmeden belli olan dileğine elveda edip gözlerimi açtım .Bakışlarım kulağıma çalınan seslerle aşağı kayıyor .Birileri telaşla bir şeyler söylüyor ama sanırım bir sorun var. Sorunu anlamak için bakışlarımı gezdirdiğimde kalabalık bir gurup ,karavanlar ve dikkatimi en çok çeken de başının üstüne şemsiye tutulmuş bir adam görüyordum . .Yağmurdan saklanmış saçları ,yağmurdan eksik kalmış gözleri vardı ama yüreği dünden ıslaktı sanki bu adamın.
Bakışlarıyla neyin savaşını veriyor? Anlamıyorum .İkimiz bir oyunun içinde gibiydik .Kim gözlerini ilk çekecekti .Ne zamandan beri bu kadar derin bakıyordu .Birine mi benzetmişdi .Ya da ...Ya dası yoktu .Onun yüzünde kirlenen bakışlarımı çektikten sonra başımı içeri soktum. Kapattığım pencereden dışarı son kez bakmaya yeltendiğimde hala onun bana bakmaya devam ettiğini gördüm .Neydi şimdi bu ?
Dayanamayıp pencereyi tekrar açtım .Derin bir nefes alarak "Neden bakıyorsunuz ?"diye sordum . Vereceği cevaptan bile korktum .Ne diyecekti .
Bakışlarını benden ayırmadan sesini bana duyurmak için bağırdı .
"Çünküm yok ,öylesine ..."Söylediği üç kelimelik cümlesi bana bir cevaptan çok soruyu andırıyordu .Bunun üzerine ne denir ki ?Hiçbir şey .. Öylesine bakıp belki de öylesine söylediği sözlerin aklıma yer edinmesine izin vermeyip tuttuğum pencere kolunu elimde sıkarak ona baktım .
Tam bir şey söyleyecekken soru soran taraf bu sefer o oldu.
"Sen neden bakıyordun ?"
Duyduğum soruya şaşırıp alayla gülümsedim bunu cevabı belli değil miydi ?Ne duymak istiyordu ?
Ben de onun merakını gidermemek için "Öylesine bakan birine öylesine bakılır "dedim ." "Öylesine "
Dediğim seyle kafasını sallayıp gülümsedi .Ve yağmurdan sonra gökkuşağını da görmüş oldum .Bulaşıcı olan gülümsemesi bana da geçmişti .Ben de gözlerim kısık bir şekilde gülümsedim .Şu an yaptığımın saçma olduğunu bilsem de anı yaşıyordum ama bunun böyle olması saçmaydı aniden yüzümdeki gülümsemeyi kesip hızlıca pencereyi kapatıp bana bakana bir daha bakmadım .Ardımda bıraktığım kişiyle yatağıma oturup ıslak saçlarımın arasından ellerimi geçirerek taradım .Üşüdüğümü hissedince ayaklanıp çekmeceden havluyu çıkartarak saçlarımı kurutmaya başladım, az önceki olan şey aklımdan çıkmıyordu .Ona gülümsediğim gerçeği aklıma gelince bu gerçekle birden pişman oldum .Niye gülümsedim ki yani .Öylesine bakmış işte .
Oflayıp ayağa kalkarak "saçma "diye fısıldadım .Her ne kadar saçma olsa da tekrardan pencereden aşağı bakmak istedim ama olmaz bu sefer yanlış anlayan taraf o olurdu .Kendimle savaşmayı kesip bir süredir ses çıkarmayan annemin yanına gittim .Beni görünce "dışarımı çıktın sen "dedi ."saçların neden ıslak ?"
"Anne pencereden dışarı baktım o yüzden "
"İyi yaptın "Annemin iğneleyici sözlerini duymazdan onun yanına oturdum .
"Ne yapıyorsun anne "
Annem elindeki domatesleri rendeleyip "ne yapacağım kışa domates saklıyorum "dedi ."ama yetmeyecek sen git aşağı sokaktaki manavdan iki kilo daha al ."
Sokağa mı çıkacaktım .Hayır olmaz .
"Anne bunlar yeter hem hava yağmurlu nasıl gideyim "Annem elindeki domatesi bırakıp "kafanı pencereden çıkarıp yağmurda ıslanmayı biliyorsun ama "dedi ."Hadi git al da tekrar yapamam ,her yer battı zaten ."
Anneme itiraz edemeyeceğim için tek temennim dışarı çıkınca kimsenin sokakta kalmayışıydı .Ya da kalsın bana ne ya.
Söylediklerime kendim de inanmayınca kafamı sallayıp "anne şemsiye nerde "dedim .
"Şemsiye babanda "
Oflayıp odama geçip üzerime ıslanmamı en aza indirecek yağmurluk benzeri bir üst çıkarıp giydim . İnşallah gitmiştir oradan deyip pencerenin önüne çektiğim perdenin arkasından dışarı baktım .Kimse yoktu orda yani o yoktu .Derin bir nefes alıp "oh "dedim."gitmen iyi olmuş "Daha rahat bir şekilde dışarı çıkabilirdim artık .Sonuçta benim çıktığımı görünce yanlış anlayabilirdi .Evet ,yanlış anlayabilirdi .
Evde daha fazla oyalanmadan hızla dışarı attım kendimi .Çiseleyen yağmurun altında olmak bambaşkaydı .Aldığım derin nefesi verdikten sonra gökte çakan şimşekle olduğum yerden uzaklaşıp hemen koşarak manavın yolunu tuttum . Koşmaya devam ederken bir detay gözümden kaçmıştı.
O hâlâ buradaydı .Arkası bana dönüktü .Ta ki biri "Roda Bey set ekibi hazır çekime başlayabiliriz "deyince isminin Roda olduğunu öğrendiğim kişi arkasını döndü ve göz göze geldik daha fazla oyalanmadan oradan uzaklaşınca yüzümün yandığını hissettim resmen .Esen rüzgar sanki daha da körüklüyordu.
"Domates almam gerekiyor "deyince kafamdaki düşünceleri savurmaya çalıştım .Adımlarımı olabildiğince hızlandırdığım esnada aniden şimşek çaktı ve ben olduğum yerde kalakaldım .Bu yetmezmiş gibi omzumda bir el hissedince çığlığı bastım .Arkama döndüğümde ismini yeni öğrendiğim kişiyi gördüm .Roda .
"Korkma "dediğini duymamla aramızdaki mesafeyi açarak "Bu sefer bir çünkünüz vardır umarım "dedim ."Neden buradasınız?"Roda gözlerime bakıp "var "deyince söyleyeceği şeye odaklanmak için kafamı sağa yatırıp cevabı bekledim .
"Nedir ?""Seni biraz bilmek biraz sezmek ve çokça hissetmek istiyorum."
Duyduklarımla ağzımdan bir nida yükselmişti .
"Ne ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutuk
De Todo"Roda, bizim masalımız böyle bitemez"dedim."Masalların sonu kötü bitmez " "Masal mı ?Hayır ,masallarda aşk ,mutluluk var ve tüm bunlar masallarda kalacak "dedi ."Bizim bir masalımız yok kız çocuğu " sözlerine bana daha da yaklaşarak devam etti. "Eğ...