14~F~ Son Savaşımız

705 69 34
                                    

Bu Sefer Güneş Bizim İçin Doğacak, Kuşlar Bizim İçin Uçup Ağaçlar Bizim İçin Çiçek Açacak. Biz Kazandık Sevgilim. Ödülümüz İse En Güzeli, En Değerlisi; Bana Sen, Sana Ben...


İnsanların neşeli kahkahalarının duyulduğu büyük bahçe, her bir yandan konukların başından aşağıya çiçek döken renkli ağaçlar, püfür püfür ılık bir esinti bırakıp herkesin içindeki heyecan ateşini almaya çalışırmışçasına bedenlerde hissedilen rüzgar ve bütün bu rüzgara inat ışıl ışıl parlayan güneş. Bugün her şey Jimin'in hayal ettiği, tam olarak istediği gibiydi. Tanrı bugün onu ödüllendirmek için dileklerini yerine getirmiş olmalıydı, ya da ona yaşattıkları için özür diliyordu. Belki de ikisini birden sunuyordu Jimin'e, o da emin değildi.

Koca saray ve sarayın büyük bahçesi Kral ve şovalyenin düğün günü için hazırlanmıştı. Misafirler büyük bir sevinçle Kralları ve onun nişanlısından gelen düğün davetini geri çevirmeyip onlara bugünde eşlik etmek için sarayda toplanmıştı. Bir kişi bile eksik değildi davetlilerden, herkes ikiliyi görmek için can atıyordu. Şüphesiz en heyecanlıları Jimin ve Jeongguk'tu. Seokjin ve Hoseok Jimin'in yanında dururken Taehyung ve Namjoon Jeongguk'un yanındaydı. Her biri en az evlenecek olan ikili kadar heyecanlıydı. Düğün için hazırlanan altı genç dışında Kuzey Bölgesinin Kralı Yoongi davetlileri selamlıyor, az sonra kardeşini şovalye Jeon'un kollarına bırakacak olmasının heyecanını yaşıyordu. Sonunda krallığın dört bir yanında çalınan şiddetli gürültü ile tören vaktinin geldiği belli olurken konuklar yeminlerin edileceği kürsüye doğru ilerledi. Yoongi hızlı adımlarla Jimin'in içinde bulunduğu odaya adımlarken Namjoon ve Taehyung eli ayağı birbirine dolaşan şovalyeyi sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Az sonra tamamen birbirinize ait olacaksınız Jeongguk. Ama bunun için sakin olman gerek. Ayılıp bayılman, heyecandan kekelemen uzun zamandır beklediğiniz bu günün mahvolmasını sağlar. Kendini düşünmüyorsan Jimin'i düşün. Seni böyle görürse o da heyecan yapar ve emin ol hiçbir şey hayal ettiğiniz gibi gitmez."

Namjoon uzun uzun konuşup şovalyeyi rahatlatmaya çalıştı. Krallığı belli bir düzene sokup yönetimi tamamen Jimin'in ellerine teslim ettiklerinden bu yana aylar geçmişti. Jimin krallığa ilk geldiğinde herkesten saklanmak için sığındığı ağaca bir hamak bağlayıp salıncak yapan ikili bir gün orada sallanırken şovalye aniden evlensek mi artık diye sormuş ve o an Jimin'in anlayamadığı bir yüz ifadesi ile Prensin gözlerine bakmıştı. Jimin şaşkın yüz ifadesini korurken bir süre sessizce olayı algılamaya çalışıp mırıldanmıştı. "Neden olmasın?"

Böylece evlilik serüveni başlamış halkın her bir kesimi prens ve şovalye için dualar edip hediyeler sunmuştu. Sonunda hazırlıklar bitip düğün günü gelmişti. Tek sorun Jeongguk'un kötü bir şey olacağına olan inancıydı. Uzun süredir yolunda giden hayatları böyle önemli bir günde mahvolacak diye o kadar korkuyordu ki, hayır aslında bu önemli günde minik prensini üzecek bir şey olmasından korkuyordu, uçan sineğe karşı bile temkinli yaklaşıyordu. Bunun böyle gitmeyeceğine karar verip derin bir nefes aldı.

"Jimin beni bekliyor. Her şey çok güzel olacak. Bir şeylerin bitişi ve başka şeylerin başlangıcına geldiniz Jeongguk. Kendine gel ve minik prensini mutlu et."

Kendine verdiği motivasyon son bulunca yanındaki ikili ile beraber odadan ayrıldılar. Sarayın kapısına gelip merdivene serilmiş kırmızı halıdan büyük alkışlar eşliğinde inip az sonra yemin edecekleri kürsüye adımladı şovalye tek başına. Gözlerini saray kapısına dikip abisinin koluna girmiş kendisine doğru ilerleyecek olan Prensi bekledi. Aradan bir dakika bile geçmeden beklediği şey gerçekleşti şovalyenin. Gösterişli takım elbisesinin içinde, Yoongi'nin koluna girmiş yüzündeki hafif utangaç gülümseme ile öylece yürüdüğü yolu izliyordu miniği. Merdivenler bitip kürsüye ulaştıklarında alkışlar yavaş yavaş azalmış Jimin şovalyesini görmek için başını kaldırmıştı. Kendisine büyük bir şefkat ve hayranlıkla bakan nişanlısı midesinde bir kramp hissi yaratırken heyecandan başının dönmesine engel olamadı. Ağzından şovalyenin adı yardım ister gibi döküldü.

En el Libro ~{Jikook}~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin