Sonsuz Yol

Belirsiz

Neyse, Lina aşağıya ailesinin yanına iner. Birlikte film izlerler ama tek sorun şu filmi galiba kötü seçmişiz, çünkü biraz sıkıldım. Bunu onları kırmadan nasıl diyebilirdim ki. EVETT! Buldum, onlara bahçeye top oynamaya çıkalım diyeyim bu sayede filmden de kurtulmuş olurum.

Lina: Anne baba biraz bahçeye top oynamaya çıkalım mı? Hem de tam 3 kişiyiz, yakan top oynayabiliriz.

Burcu ve Burhan: Olur kızım. Sen bahçeye git, biz filmi kapatıp geliyoruz.

Lina bahçeye gider bekler bekler gelen yok, biraz daha bekler sonra içeri seslenir:

-Hadi gelin artık sıkıldım.

Ama hala Burcu ve Burhan'dan tık yoktur. Lina içeri girer, etrafa bakar koltuktaki çarşaflar, masadaki cipsler, taa ki televizyonun fişine kadar her şey darmadağın olmuş. Lina şöyle der:

-Sadece kısa bir süreliğine bahçeye inmiştim, bura nasıl böyle oldu?

-ANNEEEE! BABAAAAA!

Lina ne kadar anne ve babasına bağırsa da ikisinden de hiç bir şekilde ses gelmiyordu. En sonunda yukarı kata çıkıp tüm odalara bakmak kalmıştı.

Lina yukarı çıkar, tüm odalara tek tek bakar ama hepsi bomboştur ve kimse yoktur. Lina iyice endişelenmeye başlar ve telefonunu eline alır annesini arar ama telefondan gelen ses:

-*Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor, sinyal sesinden sonra tekrar deneyiz* şeklindedir.

Lina bahçeye çıkar, etrafına bakar ve hemen ilerde büyük bir siyah arabanın gittiğini görür. Bu tabi ki de normal bir şey fakat araba giderken bagajında bir kadın vardı. Araba biraz uzakta olduğu için küçük gözüküyordu ama içindekini anneme benzetmiştim.

Ya şimdi anneme de bir şey yaparlarsa oof of...

Tam babama da kavuştum derken ikisini birden kaybetmek istemiyorum. Ne yapabilirdim ki? Resmen ikisi de ellerimin arasından kayıp gitmişti. Ama belki polise gitsem kamera kayıtlarından vs. bulabilirler miydi? Denemeden göremeyiz.

Lina direk eve geçer, üstünü değişip evden çıkar.

-İstikamet Polis Merkezi!

Neyse Lina otobüse biner ve en yakın polis karakoluna gelir. Aslında o an nereye gideceğini ya da ne yapacağını Lina da bilmez çünkü daha önce hiç karakola gitmemişti. Lina kendi kendine şöyle der:

-Şimdi ben buraya geldim gelmesine ama kime diyeceğim. Burada çok fazla kişi var. En iyisi şuradaki masada oturan polis amcaya diyeyim.

Lina polisin yanına gider ve "Merhaba polis abi, size bir şey diyebilir miyim?"

Polis: Tabi, buyur otur kızım.

Lina: Ya şey, ben yani biz annem ve babamla birlikte film izlerken benim canım sıkıldı ve bahçede top oynayalım dedim.

Polis: Eeee...

Lina: İşte ben bahçeye çıktım. Annem ve babamda filmi kapatıp geleceklerdi ama bekledim bekledim bir türlü gelmediler. Bende içeri onlara bakmaya gittiğimde tüm salon darmadağındı ve annemle babam da yoktu. Yukardaki tüm odalara baktım orada da yoktu. Sonra işte evin önüne çıktım, biraz uzaktan siyah minibüs gibi bir araba gidiyordu ve bagajdakini anneme benzetmiştim.

Polis: Anladım kızım, peki onun annen olduğundan emin misin?

Lina: Evet, çünkü çok fazla benziyordu. Araba uzağımdaydı ama gördüm. Ya acaba evin çevresindeki dışarıyı gösteren taraftaki kameralardan baksak bulabilir miyiz ki?

Polis: Evet aferin sana küçük kız. Eee peki bizi evinin oraya götürebilir misin ya da adresini tam olarak biliyor musun?

Lina: Adresini tam bilmiyorum ama sizi eve götürebilirim.

Polis: Tamamdır, harika. Kamera kayıtlarına baktıktan sonra hemen bu olay üzerinde yoğunlaşacağım merak etme tamam mı?

Lina: Tamam.

Polis: Senin adın ne bakalım?

Lina: Ben Lina.

Polis, bende Adnan memnun oldum der ve Lina'nın elini sıkar.

Polis: Lina sen şimdi içerdeki abine ifadeni ver yani bu olayları ona anlat o da not düşsün ardından sizin evin çevresindeki şu kamera kayıtlarına bakalım.

Lina içeri gider her şeyi baştan tek tek anlatır daha sonra Adnan polisle birlikte polis arabasıyla Lina'nın evine giderler. Polisler evin kenarına köşesine her yere bakarlar ve tüm kameraları test ederler. Hemen arabanın içinden bilgisayarı alırlar ve kayıtları oraya aktarırlar. Ardından karakola tekrar giderler ki daha rahat ve ayrıntılı bir şekilde incelemek için. Ama Adnan Lina'ya şöyle der:

-Bak şimdi Lina, biz tüm kayıtları aldık. En ince ayrıntısına kadar detaylıca inceleyeceğiz. Sen şimdi evine geç, yarın yanımıza tekrar gel ama eğer ki daha erken bir habere ulaşırsak biz eve direk geliriz.

Lina: Tamam polis amca, her şey için teşekkür ederim.

Daha sonra polisler gider ve Lina da eve geçer. Tek olduğu için biraz korkar ama yapacak bir şeyi yoktur.

Polisler karakola gider. Adnan polis kayıtların olduğu kasetleri bilgisayara bağlar ve incelemeye başlar. Evin ilk önündeki kamerayı kimse görmesin diye ters çevirmişlerdir ama diğer gizli kamerayı unutmuşlar. E adı üstünde "gizli".

Adnan diğer gizli kameradaki videoyu açar ve bugün için olan kısma bakar. Kamera arabaya biraz uzak kalmıştır ama küçük de olsa gözükür. Adnan görüntüde ekranı iyice büyütür ki arabanın plakasını alabilsin. Fakat bir sorun vardı ekran büyüdükçe iyice bulanıklaşıyordu yani netliği iyice gitmişti. Adnan uygulamalarla iyice netleştirmeye çalışıyordu ancak plakanın tamamı gözükmüyordu. En iyisi yarın gidip yolun ilerisindeki kameralara bakmaktı zaten iş çıkış saati de geldi.

Neyse Lina salonun o dağınıklığına aldırış etmeden odasına çıkar ve uyumak için yatağına girer.

-Yalnız uyumak ne kadar zor, aslında hep yalnız uyurum ama ailem varken sanki kendimi koruma kalkanındaymış gibi hissederdim. Peki ya şimdi?

Sanki bir boşluğa düşmüşcesine...

Lina tavana bakar, etrafa bakar, telefonla ilgilenir ama bir türlü uyuyamaz çünkü aklından çıkmayan ve içine bir kurt düşüren soru vardır:

-Ya annemi ve babamı kaybedersem. Tam babamı bulmuşken, mutluluğa erecekken annemi de ardına kaybetmek çok kötü olur.

Tam o sırada telefondan DIIIT! diye bir ses gelir. Kim mesaj attı acaba? Hemen bakalım. Mesaj gizemli şahıstan, şaşırdık mı? tabi ki de hayır.

Neyse ne yazmış bir bakalım.

Gizemli Ş.: Merak etme, her şey düzelecek. Şimdi sadece uyu ve uykunu al güzelim.

Lina: Güveniyorum.

Gizemli Ş.: Hayret ilk defa terslemedin?

Lina: Şaşırdın demi? Ama bu sefer gerçekten güveniyorum ve inanıyorum.

İyi geceler...

Gizemli Ş.: Şaşırtıyorsun. İyi geceler...

Lina gizemli şahısla konuşmasını bitirdikten sonra yüzünde bir tebessüm oluşur ama sonra birden kendine gelir ve ne oluyor ya, ne oluyor bana? Kendine gel Lina, kendine gell! diyip durur.

Daha sonra ailesinden ne zaman haber alınacak o bile belli olmayan bir kız uyuyuşu şeklinde uyuyup gider.

VE İŞTE ASIL HİKAYE ŞİMDİ BAŞLAR.