ÖNCELİKLE UZUN BİR ARADAN SONRA HEPİNİZE MERHABALAR.
HAYATIMDAKİ BİRKAÇ SORUNLARDAN DOLAYI BİR SÜRE WATTPAD'E GİREMEDİM VE HALİYLE DE SİZE BÖLÜM YAZAMADIM. VE ŞUAN İSE WATTPAD'E TAM GAZ GERİ DÖNDÜM. AMA FARKLI BİR KİTAPLA...
BU KİTABIMIN SON YANİ FİNAL BÖLÜMÜ YENİ VE DAHA YARATICI, GÜZEL OLMASINI DİLEDİĞİM KİTAPLARDA GÖRÜŞMEK ÜZERE...
İYİ OKUMALAR <3
Lina eve girdikten sonra Savaş da eve gider. Lina odasına çıktıktan sonra yatağına uzanıp şöyle bir düşünür.
- Savaş aslında iyi çocuk. Sevmeye başladım.
Birden doğrulur ve bana ne oluyor ya der ve uyumaya çalışır.
---SABAH OLUR---
Lina odasının kapı tıklanma sesiyle uyanır. Uykulu bir ses tonuyla "Giir" der. Dayısı odaya girer ve şöyle der;
- Nasılsın iyi misin kuşum?
Kuşum demesinin sebebi Lina kuşlara bayılır ve eskiden bir muhabbet kuşu da vardı ama evin hizmetlisinin çok fazla yem vermesi sonucunda ölmüştü. Neyse Lina cevap verir;
- Biraz daha iyi gibiyim dayıcım. Ama bugün okula gitmesem olur mu?
Dayısı: Tabi, oturup dinlenmiş olursun hem.
Lina: Aslında dışarı çıksam daha iyi olur. Hem temiz hava, oksijen falan.
Dayısı: Tamam, kahvaltıdan sonra çıkarız. Nasıl olur?
Lina: Ben tek çıksam. Yürüyüş falan yapcam da.
Dayısı: Peki o zaman, tamam.
Lina odadan çıkar. Telefonuyla birlikte banyoya gider ve Savaş'a mesaj atar.
- O notun arkasında yazan saatte oraya gidecek miyiz?
Mesajı attıktan sonra hemen elini yüzünü yıkar ve odaya geçer. Telefona bildirim gelir.
- Evet, gideceğiz ama sen adamın yanına gitmeyeceksin. Uzaktan izle yeter. Ben hallederim.
Lina: Tamamdır. Notta 1.30'da orada olmamız gerektiğini söylüyor. Saat 12.00. Biz senle kaç gibi ve nerede buluşalım?
Savaş: 12 buçukta sahilin karşısındaki parkta olalım.
Lina: Tamamdır, okey.
Lina mesajı attıktan sonra telefonu bırakır ve üstünü değiştirmek için gardolabının başına geçer. Normal düz bir gri eşofman, bir bol tişört, şapka ve konvers ayakkabılarını giydikten sonra aşağıya mutfağa iner. Kendine hemen çabucak bir tost yapıp yer ve saat 12.15 olur. 12 buçukta parkta olması gerektiğinden dolayı hemen evden çıkar ve ilk otobüse binip gider. Sakin sakin giderken birden otobüsten bir ses gelir ve herkes telaşa kapılır yere eğilir. Aksilik ya işte otobüsün tekeri patlamış olur.
Lina: Tüm aksilikler beni mi bulmak zorunda ya????
Neyse Lina bakar, olacak gibi değil otobüsten iner.
Lina: Sahilin karşısındaki parkta epey uzakta şimdi ben oraya yürüyerek nasıl gideceğim? En iyisi Savaş'a mesaj atmak.
Lina: Savaş benim geldiğim otobüsün tekeri patladı da bende şuan gideceğimiz parka epey uzağım nasıl yapacağız??
Lina mesajı atar atmaz Lina'nın karşısına siyah bir lamborghini durur. Camı açar ve atla hadi güzellik, der.
Lina ilk bi şaşırır kendi kendine der:
- noluyo lann
Sonra eğilir bakar, arabanın içindeki Savaş. Biner ve giderler.
Savaş arabayı başka bir yola doğru sürer. O sırada Lina;
-İyi misin Savaş nereye gidiyoruz?,der.
Savaş:Sabret bebeğim :)
Lina açıkçası biraz tırsar ve korkmaya başlar.
Savaş o sırada Lina'yı ıssız bir yere, ormanın içindeki bir eve götürür.
Lina kaçmaya çalışır ama sonuç başarısız olur. Sonra ise olanlar olur...
Ve buradan şunu çıkartabiliriz;
-Şu hayatta kim nasıl görünürse görünsün ona asla güvenmeyin ve inanmayın.
Lina da bu hikayenin sonunda Savaş'ın gerçek yüzünü öğrenmiş oldu.
YENİ HİKAYELERDE GÖRÜŞMEK ÜZERE... <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Yol
Fiksi RemajaMerhaba, ben hani o sürekli ne yapacağını bilemeyen kız var ya. İşte o benim. Hayat sürekli beni kötüye sürükledi ama yapabildiğim tek şey sadece inanmak ve beklemek oldu. Gelin bir de buna sizlerle şöyle bir bakalım.
