Bal Rengi

126 65 43
                                    

        - Evet, bekliyorum. Artık açıklar mısın?

    Gizemli Şahıs: O zaman bir ipucu. Gözlerim bal rengi. 

Lina: Bulmama baya yardımcı oldu ya, tebrikler...

Gizemli Şahıs: E yapacak bir şey yok güzelim, ipuçlarını takip et ve bul.

Lina: Artık bu iş iyice sıkmaya başladı, başka zaman konuşuruz bye bye.

- Byee.

Artık şu olaylar beni iyice bunalttı. Buna son vermeliyim. Ama nasıl?

Acaba Yağız'ın gözü hangi renk. O kadar gördüm, hiç de dikkat etmedim ki. Acaba bu Yağız olabilir mi? E o zaman yarın ilk işimiz Yağız'ın gözlerine bakmak. Umarım okul çıkışı karşılaşırım...

Artık yorucu ve bunaltıcı bir günün ardından uyuma vakti geldi.

*SABAH OLUR* 

Lina uyanır ve kendi kendine şöyle der. Umarım bugünkü işlerim garip ve enteresan gitmek yerine düzgün ve güzel gider. Lütfen evren lütfen...

Neyse şu gizemli şahıs mıdır nedir bakayım mesaj atmış mı?

Aa şaşırtıcı ilk defa mesaj atmamış derken DIITT diye bir ses gelir. Ah be kızım maşallah dediğin 3 gün yaşamıyor. Bi cümlemi bitirseydim. Neyse ne yazmış bakalım bari.

Gizemli Ş.: Günaydınnn :)

- Günaydın...

Neyse sabah sabah bunla uğraşamam. Hazırlanıp okula gitmem lazım. Dün Aysude'nin doğum gününün olduğu kafedeki yangına ne oldu acaba?

*SERVİS GELİR VE LİNA OKULA GİDER*

Okula geldiği gibi sınıfa çıkar ve Aysude'nin yanına gider. 

Lina: Aysude iyi misin? Dün gittiğiniz kafede yangın çıkmış, bu nasıl oldu ?

Aysude: Evet ya biraz şansızlığımıza denk geldi herhalde. Kafenin sahibi bir mafya babasıyla kavgalı mıymış neymiş o yüzden de kafede yangın çıkarmışlar, Allah'tan hemen itfaiyeleri çağırdılar da kurtulduk. Bide şu mafya babasının bir çocuğu varmış, o da uzaktan uzaktan gülüp durdu. Sinirim bozuldu ya, adı da Yağız mıymış neymiş.

Lina: Yağız mı?

Aysude: Evet, Yağız. Niye şaşırdın ki?

Lina: Ha yok öylesine dedim. Bu arada çok geçmiş olsun. Ucuz atlatmışsınız.

Aysude: Çok teşekkür ederim. Neyse sus sus hoca gelir yine azar işitmeyelim.

İlk ders biter ve Lina tek başına bahçeye iner. Banklardan bir tanesine oturur ve kendi kendine şöyle söylenir: 

- Vay be! Yağız'ın mafya babasının çocuğu olacağı hiç aklıma gelmezdi. Ama okul çıkışı Yağız'ın yanına gidip her şeyi çözeceğim. Ama ilk işim gözlerine bakıp hangi renk olduğunu görmek. Eğer ki bal rengiyse gizemli şahısın Yağız olacağı yüksek ihtimalle kesin ama değilse o zaman işler biraz karışabilir.

DIRIRIRIIII

- Evet zil çalıyor artık şu derslere girip okul çıkışını beklemek kaldı.

*DERSLER TEKER TEKER BİTER VE OKUL ÇIKIŞI GELİP ÇATAR*

- Ohh be sonunda okul çıkışı geldi. Servise bugün binmeyeyim en iyisi, yoksa Yağızla konuşmak için vakit kalmayabilir.

Lina hemen okulun önüne çıkar ve hemen ilerde Yağız'ı görür. Şaşırdık mı? Tabii ki de hayır. Direkmen yanına gider.

- Selammm 

Yağız: Selamm

Lina: Ee görüşmeyeli nasılsın? Birkaç gündür seni buralarda görüyorum da merak ettim bir geleyim dedim.

Yağız: İyi yapmışsın. Sağ ol, iyiyim sen nasılsın? 

Lina: Bende iyiyim.

DIIITTT.

Lina: Kusura bakma, mesaj geldi de bir bakayım.

Lina mesajı açar ve mesaj gizemli şahıstan gelmiş olur ve mesajda şöyle yazıyordur:

- Dikkatli ol...

Bu da neydi ki şimdi? "Dikkati ol." Garip... 

Bu gizemli şahıs demek ki Yağız değil çünkü Yağız'la birlikteyken mesaj geldi ve Yağız'ın gözlerine dikkatli baktığımda onun gözü kahverengiydi. Bu gizemli şahısın da Yağız'ın da kim olduğunu bulmak gerçekten insanı hem bunaltıyor hem de çok zor. Neyse çocuğu fazla bekletmeyelim. 

Lina: Tekrardan kusura bakma, önemli bir mesajdı da.

Yağız: Sorun değil. Ben hep buralarda olurum arada bir istersen yanıma gelebilirsin.

Lina: Olur, bana fark etmez.

-Neyse ben eve geçeyim artık zaten okuldan yeni çıktım, yorgunum.

Yağız: İstersen seni eve bırakabilirim.

Lina: Olur aslında, hiç hayır demem. Zaten servis de çoktan gitti.

Yağız: O zaman hadi bakalım bin motora.

*YAĞIZ LİNA'YI EVE BIRAKIR VE GİDER*

*LİNA EVE GEÇER VE ODASINA ÇIKIP UZANIR*

Ve direkt telefonunun eline alır ve gizemli şahısa mesaj atar.

-Neden dikkatli ol dedin, nerden tanıyorsun onu.

Gizemli Ş.: Sen dediğimi yap yeter.

Lina: Sen kimsin ya tanımıyorum etmiyorum. Sadece birkaç gündür konuşuyoruz o kadar. Daha doğru düzgün tanımadığım bir kişinin lafına neden gideyim ki.

Gizemli Ş.: İyi o zaman olacaklardan ben sorumlu değilim. Ben sana dikkatli ol dedim gerisi sende. İster dinlersin ister dinlemezsin, kendi kararın... 

Lina gizemli şahısa görüldü atar ve kendi kendine şöyle düşünür bu çocuk ya beni kıskanıyor ya da Yağız'ın kötü biri olduğunu bildiği için onu benden uzaklaştırmaya çalışıyor. Dııtt... telefona bildirim gelir ama tam o sırada da kapı çalar. Aman kapıya bakayım da ondan sonra mesaja bakarım der. Kapıdaki kişi de baya ısrarlı bu ne ya bir bekle, aşağı iniyim kapıyı açacağım işte.

Lina aşağı iner kapıdaki kişi hala zile ısrarla basıyor olur ve Lina kapıyı açar açmaz şöyle der: 

-Kardeşim az sabret geldik işte ne zile bas-

Derken kapıdaki kişinin kim olduğunu görür, dona kalır ve bir şey diyemez.













Sonsuz YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin