twelve

5.2K 738 629
                                    

Sonra ise gitmek için bir adım attığında ve son kez bana baktığında, her şeyi siktir etmiş onu ceketinin yakalarından tuttuğum gibi kendime çekerek bana yapmak istediği ama kıyamadım dediği o olayı gerçekleştirmiştim.

Onu öptüm, asansörün içinde, bizi gören bir kaç kişi eşliğinde.

Belki erkendi, belki fazla hızlıydı, belki garipti, belki ayıp, günah ya da yasak ama aynı zamanda hiçbir şey ama hiçbir şey bu kadar doğru gelemezdi bana.

Loş ışık altında küçük bir kutunun içinde olmamız asla ikimizin de umurunda değildi. Mekanın bizim için anlamını yitirmesi ise onu tam olarak herkesin içinde öptüğüm andan belliydi, düşünme yetimiz yok oldu, ellerimiz hırsla birbirimizin vücudunu turlarken, dudaklarımızın yarışını kimin kazanacağını belirmeye çalışıyoruz ama ben asla kaybedemem.

Asla.

Nefes nefes oluşumun, göğsümü hızla kaldırıp indirmesi yüzünden ona iyice yaslandığımı hissediyordum. Hoş bunu zaten inkar edemezdim çünkü beni her anlamda kendine çekiyordu.

Her anlamda.

Belime sıkıca sarılıyordu, kendini bana iyice eğiyordu ve dudakları dudaklarımı iyice kavrıyordu.

Delireceğim.

Ellerim titriyor, kalp ağrım gittikçe çoğalıyor ve kulaklarımın uğuldadığını, başımın döndüğünü hissediyorum. Asansör kaç kat çıkıyor bilmiyorum ama bizim dudaklarımız asla ayrılmıyordu. Asla bıkmıyor, nefessiz kalsak bile çekilmiyorduk.

Delirmiş gibiydim, aklımı yitirmiş tüm irademi kaybetmiş gibiydim.

Heyecandan hem titriyor hem kulaklarımın uğultusu ile savaşıyordum, gerçekten hem onu öpmek hem bununla savaşmak çok zordu. Taehyung ise dünya da ki en nadir kişiymişim gibi beni öpüyor ve öpüyordu sadece, bu iyice kafamı karıştırırken gözlerimi daha sıkı yumdum.

Ben aptal değildim, birbirimize ilk saniyeden kapıldığımızı biliyordum, herkes bilirdi ama neden liseli gibi davranıyorduk peki? Hoş liseli nasıl olunuyordu onu da bilmiyordum ama... Neyse.

Aptal Taehyung.

Utanç.

İliklerime kadar, tüm damarlarımda yer edinmiş bir utanç.

Bu iş bittiğinde utancımdan hareket dahi edemeyecektim, peki nasıl bakacaktım o zaman onun yüzüne? Ne yapacaktık? Unutmuş gibi mi davranacaktık? Çekip gidecek miydik? Ne yapacaktık?

Tanrım, yanıyorum.

Eğer bu an için hiç olmamış gibi ya da önemsiz gibi davranırsa ilk önce onu sonra bu şirketi en son olarak da kendimi yıkardım, gerçekten yapardım bunu. Benim için hayatımın en önemli anıysa bu onun içinde böyle olmalıydı.

Bencillik değildi bu sadece aynı hissetmek istiyordum, yanlış düşündüğüm ya da garip bir isteğimde yoktu sadece bir şeyler değişsin istiyordum.

Ah, çok fazla utanıyordum.

Bu aptal adamın dudakları resmen çikolata gibiydi.

Sikeyim.

Tapılası elleri belimi sardı, beni iyice kendine çekti ve çekti. Daha da ateşlenir desem de dudaklarımızı ayırıp başını boynuma gömerek bana sıkıca sarılmıştı.Kalp atışlarım ve onun kalp atışları harmanlanarak bizi daha da çıkmaza sürüklemişti, gülmek istiyordum.

Tamamen gülmek istiyordum bu yüzden sırıttım ve sinirli dahi olsam sarıldım ona. Taehyung hala boynumda yatıyordu. Kirpiklerinin boynuma değdiğini hissediyor ve nefesi sayesinde huylanıyordum ama sorun yoktu. Yoktu. Güzel hissediyordum.

V's World ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin