Alçımdan kurtulalı 2 hafta oluyordu ve ben bu süreç boyunca taehyung'un sıkı gözlemleriyle birlikte iş hayatıma geri dönüş yapmak zorunda kalmıştım. Hiç istemesemde bir noktada mecburdum ve o gerçekten beni çalıştırıyordu. Acıması yoktu, yeni iyileştin diye düşünmüyordu. Aptal herif, biriken işleri başkasına vermek yerine benim için masada tutmuştu, ofise girip o dağ kadar olan dosyaları gördüğümde ki yüz ifademi keşke kayda alabilseydim diyordum.
İyi bir komedi çıkardı, o derece.
Ama benim canım sevgilim kim taehyung, yalan söylemiyorum ki beni gerçekten köpek gibi çalıştırıyordu. Gerçekten. Bu o kadar öfkelendiriyordu ki beni sürekli dile getirip, en ufak şeyde ona laf atıyordum.
Ve bu duruma öyle çok şaşırmıştım ki anlatamam(!) ama şükür yugyeom ile yardımlaşarak tamamlamama izin vermişti.En azından bunu yapmıştı bana. Sadece hemen bitirmeliydim. Hemen dediği 24 saat değildi, korkmuyordum o yüzden sadece biraz hızlı olacaktım.
Elim azıcık zorlasa da sorun değildi. İdare ediyordum, arada ağrıyordu zaten başka bir zorluğu yoktu bana sadece işlevini unutmuş olabileceğimi düşünüyordum,bu da normaldi.
Uzun zaman kalmıştı çünkü alçıda ve parmaktı sonuçta, bilek falan olsa neyse derdim.
"Ya bunları niye biz yapıyoruz ki bu şirkette böyle bir iş yok?" Diye sızlandı yugyeom, kafasını kaşırken. Onun kendi işleri vardı tabii ama zorlandığım için bana yardım ediyordu. Hem vakit geçirip eğleniyor ota boka gülüyorduk, ayrıca onu özlüyordum yukarıdayken.
"Nasıl yok?" Dedim hayretle, kağıdı föye buruşturmadan sokmaya çalışırken.
"Jungkook, aptal mısın? Biz oyun şirketiyiz ve bu dosyaların bir cümlesini bile okuduğumda kafam hiçbir sike basmıyor. Neden bunlarla uğraşıyoruz ki? Patronum diye demiyorum ama sevgilin diye söyleyebilirim ki bu herif aptal. İnşaat şirketiyle ne bağlantımız var bizim?"
Duraksadım ve bir beş dakika, yugyeom'un soluksuz kurduğu bu cümleyi düşündüm ama anlamadım.
"Ne?" dedim o yüzden şaşkınca. Gerçekten şu an algılarım o kadar kapalıydı ki, öylece yugyeom'a bakıyordum. Gözlerini devirip bir yeri işaret etti dosya da." "İsmine bak."
Ve baktım.
Eskiden çalıştığım şirket, yani babamın şirketi. İstemsizce oldukça sesli küfür çıktığında dudaklarım arasından, ofiste bir sessizlik olmuştu ve herkes bana bakmıştı. Yugyeom bacağıma vururken bir tane dosyayı sıkıca kavradım ve yerimden kalktım. Taehyung'un odasında çalışılıyordum normalde ama işte yugyeom'la çalışmama izin verdiği için buraya gelmiştim, şimdi geri dönecektim ama. Asansörü beklemekten vazgeçip, bilmem kaç katı koşa koşa çıktığımda gerçekten aptal olduğumu düşünüyordum.
Tamamen aptaldım ama heyecanlıydım, bu dosyalar neydi, nasıl şimdiye kadar farkedememiştim, kim Taehyung ne yapıyordu ya da yapmıştı?
Sonunda gerçekten oldukça nefes nefese bir halde onun kapısının önüne geldiğimde alışkanlık olarak tıklamış sonrada içeri girmiştim ama o kadar nefes nefeseydim ki kalbim ağrıyordu. İnleyip, kendimi hemen yakınımda ki masanın üzerine yüzüstü bıraktım ve nefeslerimin düzelmesini bekledim. Başımda zonkluyordu ağır ağır.
Yugyeom ne yapıyordu acaba şu an? Ya da insanlar ne düşünüyordu hakkımda, kimse bir şey anlamamıştı sonuç olarak, eminim ki şaşırmışlardı ama ben... Ben deliriyordum. Taehyung panikle kalkıp hızlı adımlarla bana geldiğinde, gözlerim kapalı durduğumdan sanırsam bayıldığımı sandı çünkü beni tüm gücüyle kaldırıp sarsmış ve ne oluyor diyerek bir sürü endişeli cümle sıralamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V's World ✓
Fanfic"Ben pijama giymem, Bay Jeon." dedikten hemen sonra sinir bozucu bir şekilde gülmüş ve gevşettiği kravatı, araladığı bacaklarıyla koltukta oldukça rahat bir pozisyon alarak geriye yaslanmıştı. "Çıplak çalışmak tercihimdir," Arsız bir şekilde parlaya...