Sinirle ve arkamda bulunan ikili ile apartmandan çıktığımda üstüm başım kesinlikle umrumda değildi.
Neden olması gerekiyordu ki ayrıca? Sinirden algılarım bu durumlar için kapalıydı, tek düşündüğüm neden bu kadar gereksiz yere alevlendiğimdi ama kendime hak veriyordum.
Çünkü haklıydım!
İşe geç kalma korkusuyla adımlarımı daha da hızlandırdığımda bu duruma nasıl düştüğümü sorguluyordum...
Hoş işe ve taehyung'un bana aşağıda ol dediği saate daha 2 saat vardı. Bu yüzden acele etmeye gerek duymadan eşofmanın ve tişörtümle çıkmıştım işte evden.
Böyle sertçe gittiğim yer ise kesinlikle Taehyung'un arabasını park ettiği noktaydı, yani evimin çaprazı.
Beni arayarak oldukça erken bir saate uyandırmış, tepinmemi sağlamıştı. Gerçekten tepinmemi sağlamıştı.
Utanmasam ayaklarımı yatağa vura vura ağlayacaktım.
Uyandırma nedeni mantıklı olsa hiçbir şey demezdim ama adam bana geç kaldığımı söyleyerek beni panikle baş başa bırakmış ona karşılık olarak saatin daha sabah 6 olduğunu söylediğimde ise de özür dileyerek, kendi saatinin bozuk olduğunu dile getirmişti.
Tanrı aşkına...
"Alo? Jungkook, telefonumu açmama nedenini göz ardı ederek artık aşağı mı insen diyorum? Geç kalıyoruz."
"Saat 6 ama?"
"6 mı?"
"Evet, bay kim.
"Ah gerçekten de öyleymiş... Özür dilerim saatlerim bozulmuş evde ama bu umrumda değil, hazırlan ve aşağıda ol."
Ve puff.
Olan şey tamamen böyleydi ve sonrasında o sersem ve sinirli halimle üstüne üstlük yoongi'den gelen mesajları gördüğümde ben de ki kayışlar tamamen kopmuştu.
Kopmaması hata olurdu zaten.
Hyunggg:
*3 ekran görüntüsü*
patronun zeki değil ama zengin
sorun yok sizi onayladım
Beynim ilk saniyeler bir şey anlamadı çünkü dediğim gibi yeni uyanmıştım. Anladığında ise hızla fotoğraflara odaklanıp kaldım.
Taehyung gerçekten ne yaşıyordu ve bu hakkı kendinde nasıl görüyordu hiçbir fikrim yoktu ama ben gerçekten sinirliydim tam şu an.
Yoongi'ye mesaj atmakta neydi cidden! Çocuk muydu bu adam?!
Sinirliydim ve uykusuzluğum bunu daha çok tetikliyordu.
Bu sinirim yüzünden evden hışımla çıktığımda kapı sesine hoseok atlamış ve sonrasında ise hemen ardından yoongi de ayaklanmıştı. Daha da sonrasında ise öylece annesini takip eden ördekler gibi peşime takılmışlardı.
Çünkü biliyorlardı, sinirli bir Jungkook asla aklı başında davranmazdı bu yüzden peşimdeydiler bir nevi.
Beni durdurmak için.
Hoş ne yapacaktım da durduracaklardı ki?
Yaklaştığım lüks arabayla sinirlerim daha da artarken, açık cama doğru eğilmiş ve telefonu ile ilgilenen patronuma bakmıştım kinle.
Beni farketmedi ve arabanın içinde ki kişiyi farkeden yoongi ise kendini gülmemek için zor tutan ilk kişiydi.
Hoseok'un olaylardan çok haberi olmadığı için, öylece merakla bakıyordu sadece.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
V's World ✓
Fanfikce"Ben pijama giymem, Bay Jeon." dedikten hemen sonra sinir bozucu bir şekilde gülmüş ve gevşettiği kravatı, araladığı bacaklarıyla koltukta oldukça rahat bir pozisyon alarak geriye yaslanmıştı. "Çıplak çalışmak tercihimdir," Arsız bir şekilde parlaya...